Kamuda çalışanların ve emeklilerin hayat pahalılığı ödeneği hakkı, yasa gücünde kararnameyle 4 ay süreyle durduruldu. Bakanlar Kurulu’nun onayladığı yasa gücünde kararnamenin ardından sendikalar yaptığı açıklamalarla tepki gösterdi.
Coronavirüsle mücadele kapsamında devletin ekonomik koşulları ve bütçe imkanlarındaki zorunluluk nedeniyle Bakanlar Kurulu’nun onayladığı yasa gücünde kararnameler, Resmi Gazete’de yayımlandı.
Kararnamelerle bu yılın mart, nisan, mayıs ve haziran aylarındaki hayat pahalılığı ödeneği hakkı durduruldu.
Yasalarında hayat pahalılığı ödeneğiyle ilgili madde yasa gücünde kararnameyle düzenlenen kamu görevlileri, emekliler, kamu sağlık çalışanları, öğretmenler, polisler, güvenlik kamu görevlileri, Sivil Savunma Teşkilatı personeli, Sosyal Sigorta emeklileri, Atatürk Öğretmen Akademisi personeli, Vakıflar İdaresi ve Din İşleri Dairesi personeli dört ay boyunca hayat pahalılığı ödeneği almayacak.
Kamuda çalışanlara ve emeklilere ocak ve temmuz aylarında olmak üzere yılda iki kez enflasyon oranında hayat pahalılığı ödeniyor.
Bıçaklı: Kabul edilemez
Türk-Sen Başkanı Arslan Bıçaklı, hayat pahalılığı ödeneğinin durdurulmasının kabul edilemez olduğunu belirtti.
Bıçaklı yaptığı yazılı açıklamada, son dönemlerde özellikle dövizin patlama yapması sebebi ile otomatik olarak bütün tüketim maddelerinin aşırı derecede zamlandığını belirtti.
Bıçaklı, “Anayasa’ya aykırı olan bu kararlardan biran önce geri dönülmesi” çağrısı yaparak aksi takdirde Türk-Sen olarak yasal hakları kullanmaktan çekinmeyeceklerini” kaydetti.
HAK-SEN dava açıyor
Eşit Hak ve Adalet Sendikası (HAK-SEN), hükümetin, “Yasa Gücünde Kararname ile hayat pahalılığı ödeneğini 4 ay süreyle maaşlara yansıtmama” kararına karşı dava açıyor.
HAK-SEN Başkanı Eren Büyükoğlu yazılı açıklamasında, hükümeti eleştirerek, “Bardak taştı. Hükümet hayat pahalılığını Bakanlar Kurulu kararıyla durdurmuş. Yapmaya çalıştıkları, yanlış algı yaratarak, kamu çalışanlarıyla özel sektör emekçilerini birbirine düşürmektir” dedi.
Yeltekin: Yasa dışı
BASS Genel Sekreteri Ali Yeltekin, hükümetin “4 aylık süre ile hayat pahalılığını yasa gücünde kararname ile dondurması” kararının tamamen yasa dışı olduğunu savundu.
Yeltekin yazılı açıklamasında, hükümete “ülkeyi yönetemeyen, hiçbir ekonomik akla sığmayan, kamuda tasarruf tedbirlerini alamayan üçlü kararnameler ile hala daha müdür/müsteşar atayan düşünceler, hayat pahalılığını dondurma kararında kamu görevlileri, emekliler, sosyal sigorta emeklileri, asgari ücretliler, fakir fukara yardımı alanlar etkilenirken piyasada bulunan tüm temel ihtiyaçların ve yan ürünlerin de fiyatları dondurulabilecek mi?” eleştirisinde bulundu.
BAY-SEN: Millet fakirleşecek
Bayrak Radyo Televizyon Kurumu Çalışanları Sendikası (BAY-SEN), hükümeti, hayat pahalılığı ödeneğinin 4 ay dondurulması konusunda eleştirerek, hayatın gerilemesinin; “asgari ücretin bitmesi, hayat kalitesinin her yönden aşağıya çekilmesi, milletin fakirleşmesi, işçinin emekçinin geleceğinden çocuğundan çalıntı yapılması” anlamına geldiğine işaret etti.
Bay-Sen Başkanı İbrahim Kanat yazılı açıklamasında, dünyadaki gelişmiş ülkelerin Coronavirüs nedeni ile ekonomik çöküntü yaşanmaması adına ekonomiyi sınıflara ayırıp stratejik planlamalar yaptığına işaret etti.
6 sendikadan şok eylem kararı
Altı sendika, hükümetin yasa gücünde kararnameyle dört aylık hayat pahalılığı ödeneğini durdurmasının hukuk tanımazlık olduğunu belirterek 8 Nisan'da ülke çapında genel grev ve Meclis önünde eylem yapacaklarını, ayrıca hukuk mücadelesi başlatacaklarını açıkladı.
Sendikalar, 8 Nisan öncesi ve sonrasında şok eylem ve grevlerle çok sert tepki koyacaklarını da duyurdu.
KTAMS, KAMU-SEN, KAMU-İŞ, GÜÇ-SEN, VERGİ-SEN ile Hemşireler ve Ebeler Sendikası adına yazılı ortak açıklama yapan KTAMS Başkanı Güven Bengihan, pandemi sürecine bağlı olarak yaşanan ekonomik krizin etkisinin ülkede çalışanlar, dar ve sabit gelirli kesimler açısından dayanılmayacak noktaya geldiğini, bunun en önemli nedeninin yönetenlerin kamu kaynaklarını adil dağıtmaması olduğunu savundu.
Bengihan, Türk Lirası’nın döviz karşısında adeta erimesiyle halkın alım gücünde büyük bir gerileme yaşanırken, hükümet edenlerin alım gücünü koruyucu tedbirler almak yerine çalışanların kazanılmış haklarını dahi ellerinden almak yoluna gittiğini belirtti.
Gitmezseniz hatırımız kalır TC de memur çok geçici görevlendirme yapılır her yer kapansın diye hoplayıp zipliyodunuz ne oldu ekonomimi çöktü