banner564

Gazete dahi alınamıyor!

Varol, bütçe konusunda yaşadıkları sıkıntılara işaret etti, Başsavcılığın yürütmenin kontrol ve sınırlamalarına dahil olmaması gerektiğini vurguladı

Gazete dahi alınamıyor!
banner598

Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nde Başsavcılık bütçesi 300 bin TL artışla 195 milyon 644 bin 500 TL olarak oy birliğiyle kabul edildi. Toplantıda konuşan Başsavcı Yardımcısı Ahmet Varol, bütçe konusunda yaşadıkları sıkıntılara işaret etti, Başsavcılığın yürütmenin kontrol ve sınırlamalarına dahil olmaması gerektiğini vurguladı, “Devamlı ricacı konumuna getirilmemiz doğru değil” dedi.

Şu an Başsavcılığa, bütçe olmadığı için günlük gazete dahi alınamadığını anlatan Varol, araçlar bakımından akaryakıt, yağ ve servis bütçesi konusunda da sorun yaşadıklarını, sürekli ek ödenek istemek durumunda bırakıldıklarını dile getirdi, bu araçların faaliyetlerini yürütmeleri için önemli olduğunu vurguladı. 
Komite, dünkü toplantısına 10.30’da ilk olarak 195 milyon 344 bin 500 TL’lik Başsavcılık bütçesi ile başladı.
Başsavcılık bütçesi 300 bin TL artışla 195 milyon 644 bin 500 TL olarak Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesinden oybirliğiyle geçti.

Varol: Devamlı ricacı konumuna getirilmemiz doğru değil
Başsavcı Yardımcısı Ahmet Varol Başsavcılığın yaşadığı sıkıntılardan bahsetti. Varol Başsavcılığın yürütmenin kontrol ve sınırlamalarına dahil olmaması gerektiğini, tüm dairelere eşit davranıyoruz gibi bir argümanın kendileri için geçerli olamayacağını ifade etti.
Kağıt ihtiyaçları için bile her yıl kavga vermek zorunda kaldıklarını belirten Varol, bunun faaliyetlerine sekte koyduğunu ifade etti, yazışmalar, verdikleri yanıtlar gibi çoğu faaliyetleri için kağıda ihtiyaçları olduğunu belirtti, ricacı konumuna düşürüldüklerini kaydetti.
Şu an Başsavcılığa, bütçe olmadığı için günlük gazete dahi alınamadığını anlatan Varol, araçlar bakımından akaryakıt, yağ ve servis bütçesi konusunda da sorun yaşadıklarını, sürekli ek ödenek istemek durumunda bırakıldıklarını dile getirdi, bu araçların faaliyetlerini yürütmeleri için önemli olduğunu vurguladı.
Binalarına elektrik bağlanması için haziran ayında ödenek talebinde bulunduklarını ancak hala beklediklerini dile getiren Varol, savcı istihdam etmeleri gerektiğini ancak yapamadıklarını çünkü istihdam edilecek kişileri yerleştirecek oda olmadığını ifade etti.
Oda mefruşatı için çıkan ödenekle piyasadan mal-hizmet almanın mümkün olmadığını dile getiren Varol, izaz ikram ve temsil giderlerini ceplerinden ödemek durumunda kaldıklarını söyledi.
Bir yıl boyunca 32 kez müracaat etmek zorunda bırakıldıklarını dile getiren Varol, Başsavcılığın devamlı ricacı konumuna getirilmesinin doğru olmadığını vurguladı, bütçe olmadığı için dava yürütürken yurt dışından tanık getirtemediklerini anlattı.

Canaltay bütçe artırımına gidileceğini açıkladı
Komite Başkanı Resmiye Canaltay ise Başsavcılığın yürüttüğü görevin önemine işaret etti, bütçe artırımına gitme kararı aldıklarını dile getirdi. Bunun üzerine oturuma 5 dakika ara verildi.
Aranın ardından söz alan CTP Milletvekili Erkut Şahali, Varol’un açıklamalarında oldukça haklı olduğunu belirtti, bağımsız olması gereken kurumların idareye muhtaç hale getirilmemesi gerektiğini vurguladı.
Özellikle insan kaynakları anlamında ve yurt dışından tanık getirme anlamında sıkıntıların oldukça ciddi olduğunu belirten Şahali, Başsavcılığın bekleyen dosyalar karşısında eleştirilere maruz kaldığını, siyasetle ilgili konuların beklemesinin özellikle sıkıntılı olduğunu anlattı.

Özdenefe: Başsavcılık inisiyatif almıyor… 
CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe de, ceza davalarıyla ilgili sorumluluğun Başsavcılıkta olduğunu ama son yıllarda savcılığın bu önemli konuda sıfır inisiyatif aldığını gözlemlediğini anlattı.
Her şeyin polise bırakılmış gibi bir görüntü olduğunu dile getiren Özdenefe, polisin icraatta adil davranmadığıyla ilgili de duyumlar aldıklarını belirtti.
Başsavcılığın Polisten geleni olduğu gibi dava sürecine götürdüğü gibi bir görüntü olduğunu da ifade eden Özdenefe, bunun önemli bir konu olduğunu kaydetti.
Olgusal ve yasal olarak zayıf olan davaların ilerletilmesi sonucu, insanlar sonunda beraat etse de belirli bir süre özgürlüklerinden mahrum olduklarını anlatan Özdenefe, dosyaların bir baskı aracı haline getirildiğini aktardı.

Varol: Soruşturması daha erken bitenler…
Yanıt veren Varol da, yasal mevzuata göre soruşturmaların polis tarafından yürütüldüğünü, savcılığın ancak danışılması durumunda görüş bildirdiğini söyledi.
Reçete meselesinde 70 doktor, 120 eczane ile soruşturma başlatıldığını kaydeden Varol, sahte belge düzenlemek suçuyla ilgili soruşturma sürecini özetledi.
Otomatik 3 gün tutukluluk gibi bir durumun söz konusu olmadığını anlatan Varol, zanlının belgelere müdahalesini engellemek için tutukluluk verildiğini, soruşturması daha erken bitenlerin bazen 2 günde de serbest bırakıldığını anlattı.
Şu an esasa ilişkin inceleme yapılmadığını, somut verilerin kendilerine getirilmediğini ifade eden Varol, bu veriler geldiği zaman dava getirme kararı verebileceklerini söyledi.
Soruşturmanın tutuklama yapılmadan yapılamayacağını da dile getiren Varol, polise 3 gün tutukluluğa gerek var mı diye de sorduklarını anlattı.
İfade özgürlüğüne ilişkin meselelere savcılık olarak dahil olmamaya çalışsalar da bazen kendilerini konunun içinde bulduklarını belirten Varol, suç unsuru olup olmadığına karar verecek olanın mahkeme olduğunu, konuları mahkemeye götürmek durumunda olduklarını anlattı.
Varol, ifade özgürlüğüne giren konuları mahkemeye götürmek zorunda olduklarını belirtti.

Baybars: Savcılık yasaya göre polise talimat verebilir
Bağımsız Milletvekili Ayşegül Baybars da, savcılık kurumunun bağımsız bir kurum olduğunu, kâğıt alacak paramız yok demesinin, gazete alınamamasının kabul edilebilir olmadığını dile getirdi.
Savcı maaşlarının günün koşullarını karşılamıyor olduğunu kaydeden Baybars, bunun savcılığa olan ilgiyi de azalttığını ifade etti.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner608

banner474