Sonuç CEVİZCİ
Kıbrıs’ın en verimli toprağına sahip olan ve geçimini tarımsal üretim yaparak kazanmaya çalışan Gayretköy sakinleri susuzluktan kurtulamadı.
Türkiye’den gelen suyun henüz köylerine ulaşamadığını belirten ve bu konuda dert yanan köy halkı “Susuzluk yüzünden üretim yapamaz hale geldik ve geçim sıkıntısı çekiyoruz” diyor.
Sınır bölgesi Gayretköy’e ne merkezi hükümet ne de Güzelyurt Belediyesi yatırım yapmıyor, ilgi göstermiyor.
Tarımsal üretim yaparak hayatını geçirmeye çalışan köy halkı susuzluk nedeniyle büyük sıkıntı yaşıyor. Su kuyularının da kuruduğu bölgede devletten ve yerel yönetimden beklentisi olmayan köy halkı su kuyularını kooperatif kurarak kendi yönetmek istedi, bu kez de karşılarına 2 milyon TL’lik borç çıktı.
Parası Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği tarafından verilen futbol sahasının bile yapımı gerçekleşmeyen köyde vatandaşlar adalet talep ediyor.
Diyalog’a konuşan köy muhtarı Talip Keskiner, yaşanan sıkıntıları şöyle anlattı:
“Köyümüz 1974’ten sonra gazilerin yerleşimiyle oluştu. Terk edilmiş bir köyümüz var maalesef. Biz tarımla uğraşan insanlarız ama suyumuz yetersiz. 3 kuyumuz vardı, saatte 30-40 ton su akardı. Bir kaç sene önce Recep Akdağ geldi köyümüze “köyümüzün suları yetersiz, bahçeler kurumaya yüz tuttu” dedim. Türkiye’den gelen su bize ulaşmıyor maalesef. Recep Bey’e de söyledim, Lefkoşa’ya zaten Türkiye’den gelen su ulaştı, bu kuyulardan ikisi köyümüze verilsin istedim. Böylece bahçeleri canlandırabiliriz dedik, Recep Bey’de bunun olabileceğini söyledi. Dönemin Tarım Bakanı Nazım Çavuşoğlu’ydu, ona gittik, bize kooperatif kurmamızı önerdi, kurduk. Sonra bize kuyuların kooperatife değil sulama birliklerine verilebilir dediler. Araştırdık bu kuyuların 2 milyon TL’lik borcu çıktı. Bu borç Kaymakamlık’a bağlı Bölge sulama Komitesi’ne ait. Bu borç için Elçilik’e de gittik. Ama bir türlü bu kuyuları alamadık maalesef. Bunun yanında yollarımız… Yollarımız standardın altında, 4 metreyse standart bizimki 4’ün altında, iki araç yan yana geçemiyor. Köprümüz kazaya davetiye çıkarıyor, Rum zamanından kalma. 2,5 metre genişletecekti, projesi de çıktı ama gene hükümetler değişti, o da kaldı. Bir çocuk parkımız var, duvarı yıkılmak üzere, gece uykularım kaçıyor. Güzelyurt Belediyesi Başkanı Mahmut Özçınar’a söyledim, söz verdi yapacaktı, bekliyoruz.”
Kuyu sorunu çözülmeli
Ulusal Birlik Partisi’nin 16 yıl örgüt Başkanlığını yapan Hasan Bey de söz aldı, yetkililere kuyu meselesini halletmesi çağrısında bulundu:
“Bize kooperatif kurun dediler, kuyuyu alamadık. Bu köydeki gençler ne üretecek? Bu köyün toprakları verimlidir. Bu suyu verin köyümüze gençlerimiz üretsin. Üretim yerinde oturuyoruz ama üretemiyoruz çünkü elimizi kolumuzu bağladılar. Bu kuyu olayı çözülmesi gerekir”
Kooperatif var icraatı yok
Gayretköy Sulama Üretim ve Pazarlama Kooperatifi Başkanı İsa Avunç ile şunları söyledi:
“Kooperatif Başkanıyım ama maalesef icraatı olmayan bir kooperatifin başkanıyım. 2002’de Elçilik buraya son modern sulama sistemi yaptı. Bölge Sular Komitesi2ne devrettiler yönetimini. 2017’de kooperatif kurma çabamız oldu ama karşımıza birçok engel çıktı, bu engelleri bir türlü aşamadık. 2 milyon TL bir borç. Bu borç tamamen siyasi nedenlerle birikti. Biz üreticiler olarak bu parayı ödüyoruz ama bu borç birikiyor. Elçimiz bize yardımcı olacağını söyledi. KIB-TEK faizi düşse biz ödeyecektik ama faizi de düşürmediler. Hiçbir sonuca varamadık. Elçimiz talimat verdi 18 senedir hiçbir tadilat yapılmayan kuyumuz yenilendi. Biz üretim yapmak istiyoruz ama yalnız başımıza olmaz, hiçbir destek yok. Ben sarımsak üretiyorum, elle söküp elle dikiyorum, 10 metre ötemizdeki Rum tarafında bu işler modern araçlarla yapılıyor.
Kulüp Başkanı da şikâyetçi
Gayretköy Spor Kulübü Başkanı Ömer Faruk Tekin şunları söyledi:
“Yaklaşık 3 sene önce Recep Akdağ Bey ziyaretimize geldi. Sahamız toprak, 5 yıldır Bostancı Bağcıl’ın sahasında oynuyoruz. Biz de Sayın Bakan’dan çim saha istedik, kabul etti, çok teşekkür ettik. Talimat verdi 6 ayinde yapılsın dedi. Biz hemen işin sürecini başlattık. Bunu Belediyeye aktardılar. 500 bin TL miktar da hazırlandı, hala da bu miktar bekliyor. Bugün yarın derken iki defa ihaleye çıkıldı ama alan olmadı. Bu kez Mahmut Başkan bana “Alt yapısını biz yapacağız, kalan parayı da sahayı yapacağız” dedi. Ama yapılmadı, şimdi döviz yükseldi iş tamamen durdu. Elçimiz değişti, yeni bir elçimiz geldi. Başkan bana konuyu yeni elçimize aktaracağım dedi, ekstra 500 bin daha istenecekti. Ama ne oldu henüz bilmiyorum. Başkan bana bu işi ya spor dairesine ya da size devredeyim dedi. Bu nasıl olacak? Nisan – Mayıs sezon açılacak ne olacak? Lütfen yapılsın, yapılmayacaksa da “ben bunu yapamıyorum” desin. Bunu eleştiri olarak söylemiyorum, iş yapsınlar.”
Köylüler ne dedi?
Nevzat Avunç:
Ticaret Dairesi’nin hiçbir denetimi yok. Herkes fırsatçı oldu. Bir de ikinci sorunumuz Gönyeli’deki yol konumuz var. O betonları yola koymasaydılar ben kendim kaldıracaktım, isterlerse de hapse atsınlar beni. Ama o betonları kaldıramam. Biz bu yolu kullanan insanlar perişan olduk. Yüksek Mahkeme Yargıcı’na sesleniyorum, yüzlerce kişi mahkum olduk, bu yolun açılması şarttır.
Fehim Akan:
Buraya gelen siyasileri hep şakşaklıyoruz. Bize verdikleri sözleri tutmuyorlar bizim bunları köye sokmamamız lazım. Şimdi hükümette oturuyorlar koltuklarda, memura artış yapıyorlar ama ya askeri ücretliler. Ayni marketten alıyoruz ürünü. Onlar bir defada 4 bin TL alıyor, asgari ücretliye yüzde 10 mu? Çifte standart istemiyorum ben, bu memlekette adalet istiyorum adalet.
Mehmet Tekin:
Yol levhalarında Gayretköy ismi bile yazmıyor, kimse ilgilenmiyor. Bunun yanında biz bu köye bir cami yaptırmak istedik. Biz kilisede namaz kılıyoruz. Papaz gelmişti bir gün “Siz ne biçim Müslümansınız” dedi bize. Köyümüzün her yeri boş ama devlet bize bir cami yeri vermiyor. Köylü herkes bir yerleri almış ama cami için yer yok. Kimse ilgilenmiyor.
Nevzat Ünal:
Benim babamın evi var, köyümüzün imamı da bizim evde oturuyor. Yanında bir buçuk dönüm tapulu arazi var, babam da onay veriyor. Yapın projenizi işte yer, biz onay veriyoruz.