Cumhurbaşkanı Akıncı dün, basın-yayın kuruluşlarının temsilcileriyle Lefkoşa Golden Tulip Otel’de verdiği kahvaltıda bir araya geldi.
Akıncı’ya Müzakereci Özdil Nami, Cumhurbaşkanlığı Müşteşarı Gürdal Hüdaoğlu, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Erhan Erçin, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu ile Teknik Komiteler Genel Koordinatörü, Siyaset ve Tarih Özel Danışmanı Meltem Onurkan Samani eşlik etti.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı toplantıda basın mensuplarına müzakere süreci hakkında bilgi verdi.
Akıncı yaptığı konuşmada, dönüşümlü başkanlığı siyasi eşitliğin ayrılmaz bir parçası olarak gördüklerini belirterek, Kıbrıs Türk insanının hiçbir zaman federal yapılanmada başkanlık mertebesine ulaşamayacağı fikrini benimsemelerinin mümkün olmadığını kaydetti.
“Asıl hedefimiz elbette ki sorunun kapsamlı bir çözüme ulaştırılmasıdır” diyen Akıncı, çözüm parametrelerinin son olarak 11 Şubat Ortak Metninde yeniden teyit edildiğine işaret etti. Akıncı, “Ben, gerek seçim süreci boyunca, gerek seçildikten hemen sonra 11 Şubat 2014 tarihli çerçeveyi benimsediğimi ve o çerçeve içerisinde bu süreci ilerleteceğimi teyit ettim” şeklinde konuştu.
Dönüşümlü başkanlıkta sonuç alınamadı
Yönetim ve güç paylaşımı konularında büyük alanda mesafe kat edildiğini dile getiren Akıncı, bu alanın çok önemli olduğunu dile getirdi. Dönüşümlü başkanlık konusunun henüz sonuca ulaştırılamadığını da aktaran Akıncı, dönüşümlü başkanlığı, siyasal eşitliğin ayrılmaz bir parçası olarak gördüklerini söyledi.
Masada 6 başlık olduğunu ve bu başlıkların dönüşümlü olarak konuşulduğunu sözlerine ekleyen Akıncı, sıranın mülkiyete ve toprağa geldiğini kaydetti.
1974 sonrası Kıbrıs’a gelenler…
Akıncı, “Kıbrıs Türk halkının bir çözüm sonrasında özgürlüğü, eşitliği ve güvenliği bizim için son derece önemlidir. Herhangi bir anlaşma, Kıbrıslı Türklerin özgürlüğü, eşitliği ve güvenliği içermek durumundadır. Bunun başka türlüsünü sanırım hiçbirimiz düşünemeyiz” dedi.
Olası anlaşmayla 1974 sonrası ülkeye gelenlerin “gemilere konarak yollanacağı” söylemlerinin gerçeği yansıtmadığını kaydeden Akıncı, “Böyle bir şeyi kimse aklından bile geçirmiyor” dedi. Akıncı, BM Genel Sekreteri’nin Özel Danışmanı Eide’nin de geçen gün bununla ilgili mesaj verdiğini ve bulunacak çözümün, insan haklarına saygılı bir çözüm olacağını ifade ettiğine dikkat çekti.
“Masaya harita veya köy adı gelmedi…”
Toprak konusunda son günlerde “köy ismi, bölge adı” gibi konular hakkında yanlış haberler çıktığını anlatan Akıncı, “Çok açık söyleyeyim şu ana kadar toprakta yüzdelik, köy adı, bölge adı, harita masaya gelmemiştir” dedi.
“Asıl hedef kapsamlı çözüm”
“Asıl hedefimiz elbette ki sorunun kapsamlı bir çözüme ulaştırılmasıdır” diyen Akıncı, 47 yıldır devam eden süreçte zaman zaman çözüm eşiğine gelinse de bir sonuca varılamadığına işaret etti.
Cumhurbaşkanlığı görevini almasından sonra başlayan yeni bir süreç olduğunu dile getiren Akıncı, konuyla ilgili özelikle Rum basını kaynaklı spekülatif haberler çıktığını bu yüzden zaman zaman basına bu gibi toplantılar yapacaklarını dile getirdi.
Garanti ve güvenlik en son…
Cumhurbaşkanı Akıncı, garantiler ve güvenlik konusunun yıllardır masada olduğunu ancak bunların en son konuşulacak konular olduğunu anlattı.
Garanti anlaşmalarının uluslararası anlaşmalar olduğundan tarafları bulunduğuna işaret eden Akıncı, bu nedenle sadece müzakere masasında tarafların karar vereceği bir husus olmadığını söyledi.
Nuffel’in desteğine ihtiyaç var…
AB temsilcisinin müzakerelerdeki konumunun sorgulandığına da işaret eden Akıncı, AB temsilcisinin daha önce de bu görevde bulunduğunu, şimdi yeniden atandığını dile getirerek “Yapacağı, eskiden yaptığı gibidir” dedi.
AB temsilcisi Pieter Van Nuffel’in gelmesinin kendilerine de sorulduğunu ve kendilerinin de bunu onayladığını kaydeden Akıncı, çözüm sonrası yapının AB’nin parçası olacağını, buna hazırlık yapılması açısından Nuffel’in desteğine ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Akıncı, sürecin Birleşmiş Milletler süreci olduğunu, AB’nin teknik destek için sürece dahil olduğunu kaydetti.
“Nihai karar referandumda”
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “İki lider anlaşıyor, referandum yapılmayacak” haberlerine değinerek, bunun hem 11 Şubat anlaşması uyarınca mümkün olmadığını, hem de kendisinin böyle bir yolu doğru bulmadığını söyledi. Akıncı, toplumun nihai kararının ancak referandumda belli olacağının bilinci içerisinde hareket edilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
“Türkiye süreci destekliyor”
Cumhurbaşkanı Akıncı, sürecin Türkiye yetkilileriyle istişare içinde yürütüldüğünü belirterek, “Şu ana kadar sürece destekten başka bir şey görmedik” dedi.
Akıncı, “Sayın Tayyip Erdoğan 20 Temmuz’da geldiğinde, özellikle Rum tarafındaki beklenti, ‘ gelecek, süreci berhava edecek’ şeklindeydi. Tam tersi oldu. Yaptığımız temaslarda da, baş başa görüşmede de, heyetler arası görüşmede de kamuoyuna yansıyan yönüyle de çözüm sürecine destek beyanı oldu sadece” diye konuştu.
Basın toplantısından notlar
Aytuğ TÜRKKAN
İlk bilgilendirici toplantı: Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın görüşme süreci başlaması sonrasında ilk kez basın mensubu temsilcileriyle bir araya geldiği toplantı tam 3 saat sürdü. Toplantının sonunda zaman zaman bu tip organizasyonların yapılması konusunda fikir birliğine varıldı
Ekip görücüye çıktı: Akıncı’ya basın toplantısında Müzakerecisi Özdil Nami, Müsteşarı Gürdal Hüdaoğlu, Cumhurbaşkanlığı’ndaki komitelerin koordinatörü Meltem Samani, müzakere heyetinden Erhan Erçin, Özel Kalem Müdürü Cenk Gürçağ eşlik etti
Kendine güvenen rahat bir görünüm: Akıncı’nın rahat ve kendine güvenen tavrı öne çıkarken, özellikle görüşmeci Özdil Nami’nin bazı haberler nedeniyle gergin olduğu dikkat çekti
Basından büyük ilgi: Golden Tulip Otel’deki kahvaltılı basın toplantısına Kıbrıs Türk basını ve Türkiye basının temsilcileri büyük bir ilgi gösterdi
Nami ve Burcu devrede: Akıncı’ya yöneltilen sorulara zaman zaman Müzakereci Özdil Nami, zaman zaman da Sözcü Barış Burcu cevap verdi
Off the record mu değil mi? Akıncı’nın 55 dakikalık sunumuyla başlayan basın toplantısında daha sonra soru – cevap kısmına geçildi… Burada konuşulanların sosyal medyaya aktarılmasına Müzakereci Özdil Nami itiraz etti
Rum basını tartışması: Müzakereci Özdil Nami, Rum basınında yayınlanan haberlerin kendilerine sorulmadan doğru kabul edilip Kıbrıs Türk ya da Türkiye basınında manşete çekilmesini eleştirdi, gazetecilerden anlayış beklediğini anlattı
Akıncı’nın mesajları: Akıncı sıklıkla “Kıbrıs Türkü’nün özgürlüğü, güvenliği ve siyasi eşitliği bizim için çok önemlidir” cümlelerini kullandı, buna özel bir vurgu yaptı
Dönüşümlü başkanlık vurgusu: Cumhurbaşkanı Akıncı,
dönüşümlü başkanlık konusunda uzlaşı olmadığını ancak kendileri için “siyasal eşitliğin ayrılmaz bir parçası” olduğuna dikkat çekti
Türkiye’yle birlikte vurgusu: Cumhurbaşkanı Akıncı sürecin Türkiye ile birlikte ilerletildiğini vurgulayarak Türkiye’nin sürece destek olduğunun altını çizdi
Diyalog’un yayınları öne çıktı: Sorular genellikle mülkiyet noktasında şekillendi, Diyalog Medya Grubu’nun öne çıkardığı haberler soruların nüvesini oluşturdu
İzzet İzcan’ın açıklamaları: BKP Başkanı İzcan’ın Diyalog’taki söyleşisinde kullandığı ifadelere Akıncı’dan tepki geldi… Akıncı, “Sizden farklı bir bilgiye sahip değil… Görüşleri kendi değerlendirmeleridir” dedi
Tazminatı bireyler mi ödeyecek? Mülkiyet sorununda para sorununa dikkat çekildi, ancak tazminatların bireyler üzerinden ödeneceğine ilişkin iddiaların gerçeği yansıtmadığı kaydedildi. Burada Annan Planı referans gösterildi
Mülkiyetin parasal boyutu: Mülkiyette henüz kriterlerin oluşturulmadığı ifade edilerek, kriterlerde tüm bu noktaların oluşturulacağı ancak uluslar arası dönerlerin Avrupa Birliği’nin ve Türkiye’nin bu noktada devrede olacağının altı çizildi
Rauf Denktaş döneminden… Bireysel mülkiyet hakkı tartışmalarına da değinen Akıncı, bunun yeni olmadığını Rauf Denktaş döneminde de bulunduğunu söyledi, bu noktada kriterlerin önemine vurgu yaptı
Eski kullanıcı da şimdiki kullanıcı da kazanacak: Konu mülkiyete gelince Sözcü Barış Burcu da söz aldı. Burcu “mülklerin ilk sahipleri de şimdi sahipleri de kazanacak, ortada kaybedecek biri yoktur” dedi, rahat olunmasını telkin etti
Mayıs’a kalmamalı: Akıncı konuşmasında aylar içerisinde çözüme ulaşılabileceği vurgusunu sıklıkla tekrarladı, 2016’nın Mayıs ayında Güney Kıbrıs’taki milletvekilliği seçimine süreci tamamlamak gerektiğine vurgu yaptı… Zira iş seçime kalırsa, süreç uzayabilir…
B planı hazır mı? “Yeniden Rumlar hayır derse B planımız hazır mı?” şeklindeki soruyu yanıtlayan Akıncı, olumsuz düşünmek istemediğini ancak bu konuyu konuşmaya başladıklarını da sözlerine ekledi
