Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kıbrıs sorunu ile ilgili görevlendirdiği Jane Holl Lute’u kabul etti.
Toplantı sonrası Tatar yaptığı açıklamada bahse konu toplantıya federasyon temelinde bir görüşme için gitmeyeceğini açıklamıştı.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs müzakerelerinde bundan sonra eğer resmi görüşmeler yapılacaksa bunun eşit egemenliğe sahip iki devletin yan yana yaşayacağı, hiçbirinin birbirine üstün olmayacağı bir çözüm zemininde olacağını söyledi.
Tatar, Kıbrıs’taki taraflar, garantörler ve BM’nin katılımıyla planlanan 5+1 gayriresmî görüşmenin şubat sonu, mart başı New York’ta yapılması için kesin tarih belirlenmeye çalışıldığını da açıkladı.
Tatar, Lute’la görüşmesinin çok iyi geçtiğini, Kıbrıs Türk toplumunun görüşlerini ve duruşunu aktardıklarını, ayrıca 50 yıldır federasyon zemininde süren görüşmelerin sonuçsuz kaldığını ve eşit egemenlik temelinde iki devletli bir çözüme ulaşma arayışında olduklarını aktardıklarını belirtti.
Tatar, görüşmede, savundukları argümanların artık kabul görmeye başladığını hissettiğini belirterek, New York’ta yapılması olası 5 + 1 görüşmede bu görüşleri yineleyeceklerini ve bunların kabul görmesi halinde resmi görüşmelere devam edebileceklerini aktardı.
50 yıldan beri bu noktaya gelinmediğini söyleyen Tatar, “Bu şekilde bir sonuç alınır mı alınmaz mı onu bilemeyiz, ama federasyonda ısrar etmek artık zaman kaybıdır… Hem Kıbrıs’ın gerçeklerine, hem bölgedeki gelişmelere, hem de daha önce Crans Montana’da yaşananlara baktığımızda görüyoruz” diye konuştu.
Lute’a teşekkür etti
Genel Sekreter Guterres’in Crans Montana’yı yaşamış birisi olarak sürecin nereye gittiğini gördüğünü ve bildiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, arabuluculuk görevini ve süreci sabırla her detay üzerinde çalışarak yürüten Lute’a teşekkür etti.
Tatar, artık Kıbrıs’ta yeni bir anlayışın gelişmekte olduğunu, enerji kaynakları ve hidrokarbonlar, Türkiye Cumhuriyeti’nin kararlılığı, ayrıca Kıbrıs Türk halkının ulusal çıkarları ve KKTC’nin daha sağlıklı bir şekilde yürüyebilmesi konularına bakılarak, iki eşit tarafın müzakere edebilmesini sağlayacak bir pozisyon sağlanması için uğraş verdiklerini belirtti.
Artık iki devletli çözüm modelinin konuşulması gerektiğini tüm dünyanın hatta Rum tarafının da anladığına işaret eden Tatar, New York ve Washington’da da bunun konuşulduğunu, 5+1 toplantının bu anlamda Türk tarafının iddialarını ve pozisyonunu anlatacağı bir toplantı olacağını söyledi.
“BM parametrelerine yeniden bakılmalı”
Sürekli olarak dile getirilen BM Parametrelerinin 50 yıl sonra artık yeniden gözden geçirilme ve bakılma zamanının geldiğini de söyleyen Tatar, kendi anlayışına göre bugün savundukları tezlerin kabul görmeye başladığını ifade etti.
Siyasi partilere Cuma günü bilgi verecek
Ergün Olgun ve birlikte çalıştığı diğer müzakere heyeti mensuplarına da katkılarından dolayı teşekkür eden Tatar, Cuma öğleden sonra yapılan görüşmenin detaylarını siyasi partilerle paylaşacağını da belirtti.
“Egemen eşitliğimizin tanınmasını istiyoruz…”
Tatar, Rum lider Anastasiadis’in BM Genel Sekreteri Guterres’e yolladığı ve bazı yeni Güven Yaratıcı Önlemlerden (GYÖ) bahsettiği mektubunun hatırlatılması üzerine, “O Anastasiadis’in mektubudur, kendi arzularını dile getirmiştir. GYÖ’ler bu meselenin dışındadır. Biz önümüzdeki 5+1 gayrı resmî toplantıda GYÖ’lerin görüşülmesini istemiyoruz. Egemen eşitliğimizin tanınmasını istiyoruz… GYÖ’ler konuyu esas meseleden saptırmak demektir. Biz bunu Sn. Lute’a da ilettik… Biz Kıbrıs’ta (halkların birbirine karşı) hiçbir üstünlüğü kabul etmiyoruz. Görüşmeler başlayacaksa bizi eşit statüde kabul ederek başlayacaktır” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı ayrıca, Türk tarafının yoluna yüzde yüz bir özgüvenle devam ettiğini, hidrokarbon konusunun tüm dünyayı ilgilendiren bir konu olduğunu, Kıbrıs’ın gerçekleriyle tarihi gerçeklere bakılacaksa, geleceğe yön verilip Kıbrıs Türk halkının huzur ve güven ortamında bir yaşama kavuşturulacaksa artık bu sürecin “son şans” olduğunun altını çizdi.
Tatar, “Bu son şanstır. Bu virajı iyi dönebilirsek herkesin kazanacağı bir anlaşma olur” diyerek sözlerini tamamladı.