Ömer KADİROĞLU
Ekmek parasını Güney Kıbrıs’ta kazanan çalışanlar önceki gün alınan kararın ardından dün akşam iş dönüşü evlerinin yerine karantina merkezine götürüldü.
Belirlenen kurallar çerçevesinde dün sabah Güney Kıbrıs’taki işlerine giden işçiler akşam döndüklerinde Başbakanlık tarafından belirlenen otobüsle Metehan Sınır Kapısı’ndan karantina merkezine doğru yola koyuldu. Ailelerini geçindirmek, para kazanmak için Güney Kıbrıs’a gitmek zorunda olduklarını belirten işçiler, Sağlık Üst Komitesi ve Başbakanlık tarafından belirlenen kurallara uyacaklarını söyledi.
Aynı ülkede ailesi ve çocuklarından ayrı kalmanın üzücü olduğunu ifade eden işçiler, “Bu zor günler de geçer elbet” dedi.
İşçiler, “Öğrenciler ve üstlerde çalışanlar serbestçe güneye geçip evlerine dönebilirken bizlere bu şekilde bir muamele yapılması çifte standarttır” diyerek tepkilerini de seslendirdi.

Polis eskortluk yaptı
Güneydeki işlerinden akşamüzeri dönen emekçileri karantina merkezine götüren otobüse polis eskortluk yaptı. Elde edilen bilgilere göre, işçilerin sabah gidiş, akşam gelişlerinde polis eskortu devam edecek.
Diyalog’a konuşan işçilerin görüşleri şu şekilde oldu:

Ecevit Özesen: Geçişlerde çifte standart var
“Sabah 5.00’te kalkıp Metehan Sınır Kapısı’ndan geçip iş yerime gittim şu anda da geri dönüyorum. Başbakan bize bir yer bir de otobüs ayarladı ve belirlenen konaklama merkezine gideceğiz. Orada karantinada kalarak bu süreci geçireceğiz. Maalesef güneye geçişlerle ilgili çifte standart uygulanıyor. Güneyde okuyan çocukların velileri buradan geçip gidip okuldan çocuklarını alıyor, markete durup alışverişini yapıyor ve yine bu kapıdan geçerek evine gidebiliyorken bizlere böylesi bir uygulama yapılması zorumuza gidiyor. Ben iki çocuk sahibiyim ve çalışmak ve aileme bakmak zorunda olduğum için onlardan ayrı kalmak zorunda bırakılıyorum…”

Mehmet Erülkü: Ülkemde gurbetlik çekiyorum
“Güneyde binlerce kişi çalışıyor. Bu kararı son anda almasalardı daha iyi olacaktı. Hükümetin biz güneyde çalışanlar için daha iyi bir imkân sunmasını beklerken böylesi bir durumla karşı karşıya kaldık. Ailemiz çocuk çoluğumuz var ve bu şekilde mağdur ediliyoruz. Önceden bize kapıları kapatacakları bilgisini vermeleri gerekiyordu. Bizi resmen açlığa mahkûm ettiler. Benim bir kızım bir oğlum vardır ve onlardan uzak kalmak çok zor ama mademki böyle bir karar üretildi ve bizler de ailemizi geçindirmek için çalışmak zorundayız katlanacağız. Ben İngiltere’de yıllarca gurbette kaldım. Ülkemi özledim diye dönüp ülkeme geldim ancak yine gurbet çekiyoruz.”