Ömer KADİROĞLU

   Diyalog muhabirine konuşan vatandaşlar; son 20 yılda Kuzey Kıbrıs’ta birçok şeyin değiştiğini, güven sorununun yaşandığını, pahalılığın kabul edilemez boyutlara ulaştığını söyledi.

   Vatandaşlar ‘eski günlerden’ söz ederek, yetkililerin ülkeye giriş ve çıkışları kontrol altına almasını istedi.

Ne dediler?..

Tevfik Kastanbollu

“Son 20 yılda Kıbrıs’ta çok şey değişti. Eskisinden çok çok geriye gittik. 20 yıl önce en azından arabamıza benzinimizi koyar pikniğimize giderdik, her gece değilse bile iki gecede bir mangalımızı yakar kebabımızı yerdik, pencereler kapılar açık yatırdık, birlik beraberlik ve hatır vardı ancak şimdi düzen çok değişti. Gençler ev sahibi olamıyor, maaşlar eridi refah seviyesi düştü ve can güvenliğimiz kalmadı. Hükümet edenlere de hiçbir şekilde güvenimiz kalmadı. Gelecekle ilgili hiçbir beklentim kalmadı. Eskiden bu ülkeyi biz yönetirdik ancak şu anda biz yönetemiyoruz ayrıca iktidarda olanlarla Cumhurbaşkanı bu ülkeyi temsil etmiyor.”

Mualla Kalkan

“Son 20 yılda çok şeyler bu ülkede değişti ve bu değişimi gördükçe ülkem ve ülke insanımız için çok üzülüyorum. Geçinme şartları hepimiz için çok zorlaştı ve inşallah bir çözüm bulunur. Eskiden bir şeyleri alırken fiyatına bakmıyorduk ve alım gücü çok daha yüksekti ancak şu anda durumları iyi olanlar bile bir şeyleri alırken zorluk yaşıyor. Ülke kötüye gidiyor ve vatandaşlar üzgündür. Gelecekle ilgili tek beklentim alışverişlerimizi yaparken eski günlerdeki gibi olmayı istiyoruz.”

Nihat Sönmezay

“Son 20 yılda bu ülkede çok şey değişti ancak benim için önemli olan kontrolsüz nüfus artışı, yolların yetersiz olması ve ekonomik anlamda geriye gitmemiz olmuştur. Gelecekle ilgili tek beklentim bir çözüm olması ve kendi bağımsızlığımızı kazanmamızdır. Kendi bağımsızlığımızı kazanırsak daha iyi olacağını düşünüyorum.”

Ümmet Gültekin

“Bu ülkede en çok değişen şey ülkenin nüfus yapısıdır. Diğer yandan pahalı ve insanların alım gücü çok düştü. Trafik akışı zorlaştı ve yabancılar bu ülkede çok arttı. Gelecekle ilgili beklentim Kıbrıs’ın daha tutarlı, yabancı nüfusun kontrol altına alınması, ekonominin daha da iyileşmesi ve turizmin çok daha iyi bir noktaya gelmesini umut ediyorum.”

Seleran Tutuş

“Son 20 yılda KKTC’de ekonomik olarak çok şey siyasi yönden hiç bir şey değişmedi. Ülkede yabancı nüfus çok arttı. Çalışanlar başımızın üstünde ancak başıboş gezen yabancılar hem gençlerimizi kötü yollara hem de ülkeyi kötü bir duruma getiriyor. Yine yabancılardan kaynaklı iş gücünün çok ucuz olması nedeniyle gençlerimiz hep dışarıya gidiyor. Üniversite adı altında bu ülkeye gelip okul dışında her şeyi yapıyor. Bu durum kimsenin umurunda değilse bu ülke düzelmez. Eğer bu durum denetlenebilseydi bugün bu sıkıntıların hiç birini çekmeyecektik. Gelecekten tek beklentim çocuklarımız ve onların çocuklarının daha güzel daha refah ve daha kontrollü bir ülkede yaşamalarıdır.”

Levent Hafısoğlu

“ Son 20 yılda nüfus, yabancılaşma ve çok fazla betonlaşma oldu.  Diğer yandan ekonomik anlamda da çok kötü bir noktaya geldik. Bu ülkede artık hergün bir sürpriz ile karşılaşıyoruz. Bu ülkede ekonomi düzelmezse ve doğru siyaset yapılmazsa gelecekten bir umut yoktur. Halkın alım gücünü arttıracak çalışmalar yapmaları gerekiyor. Doğru siyaset doğru adamın doğru yerde olmasıyla sağlanabilir.”

Gülbin Konyalıoğlu

“Son 20 yılda bu ülkede alım gücü, ekonomi ve yaşam tarzı çok değişti. Para olduktan sonra her şey güzeldir. Şu anda insanların paraları azaldığı için insanlar bir şey düşünemiyor. Ekonomide bir iyileşme olursa her şey daha güzel bir hale gelebilir.”

Meltem Sükan

“Bu ülkede 20 yılda ekonomik anlamda çok değişiklik oldu. İnsanların alım gücü çok düştü. Diğer yandan gelir artışlarının enflasyon ile doğru orantılı gitmediğini düşünüyorum. Ülke olarak alt yapı değişikliklerine ihtiyacımız var ancak yıllardır yapılmıyor ve her geçen gün kötüye gidiyoruz. Gelecekle ilgili beklentim alım gücünün daha da arttırılması, yolların daha güvenli olması için gerekli çalışmalara önem verilmesi ve teknolojik alt yapılara yatırım yapılmasını istiyorum. Geçenlerde bankacılıkla ilgili bir fuara katıldım ve baktığım zaman orada gördüm ki Türkiye’nin 25 yıl gerisindeyiz bizdeki gelişmeler çok yavaş yaşanıyor o nedenle pek bir ümidim kalmadı.”