Züleyha KARAMAN

    Cumhuriyet Meclisi Hukuk ve Siyasi İşler Komisyonu’nda onaylanan ve  yarınki birleşiminde genel kurulun gündemine gelecek olan, eşcinselliğin suç olmaktan çıkarılmasıyla ilgili yasa tasarısı muhafazakar milletvekillerini de görüş ayrılığına düşürdü.

   Diyalog’a konuşan  Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili Tahsin Ertuğruloğlu, böyle bir yasa geçecek diye eşcinselliğin teşvik edicileceği yönündeki görüşlere katılmazken, Demokrat Parti-Ulusal Güçler (DP-UG) milletvekili Zorlu Töre “cinsel tercih konusunda yaratılış fıtratına aykırı bir serbestlik anlayışını doğru bulmuyorum” dedi.

  Tahsin Ertuğruloğlu, Meclis genel kurulunda kabul göreceğine kesin gözle bakılan yasa tasarısına “evet” oyu vereceğini söylerken, Zorlu Töre ‘Ret’ oyu kullanacağını ifade etti.

   Töre  “cinsiyet eşitliği derken ahlak ölçülerimizi aşan bir takım yaşayış ve davranışları, tercih diye zorlama yasalarla  halkımıza kabul ettiremeyiz” şeklinde görüş belirtirken, Tahsin Ertuğruloğlu Türkiye’nin iki büyük sanatçısı Zeki Müren ile Bülent Ersoy’u örnek göstererek “bu sanatçıları zamanında hayranlıkla izleyenler şimdi çıkıp da buna karşı bir tavır aldıklarında sanırım kendileriyle samimi değillerdir” dedi.

Töre: Örf, adet ve geleneklerimize uygun değil

   DP-UG Milletvekili Zorlu Töre, ilgili yasa tasarısının, Kıbrıs Türkünün örf, adet ve geleneklerine uygun bir düzenleme olmadığını söyledi.

   Çocuklara ve kadınlara şiddet uygulanmasına, çocukların ve kadınların tacize uğramasına şiddetle karşı olduğunu ifade eden Töre, şunları söyledi:

   “Çocuklar ve kadınlar için böyle bir yasa gereklidir ama cinsel tercih konusunda yaratılış fıtratımıza aykırı bir serbestlik anlayışını doğru bulmuyorum. Cinsiyet eşitliği derken ahlak ölçülerimizi aşan bir takım  yaşayış ve davranışları tercih diye zorlama yasalarla halkımıza kabul ettiremeyiz. Meclisden böyle bir yasa çıksa bile halkımız bunu kabul edemez, halkımız bunu vicdani olarak kabul etmez. Genç nesillere de bu işin sanki çok normalmiş gibi gösterilmeye çalışılması da sosyal bir takım problemleri de beraberinde getirecektir.”

Cinsiyet eşitliği başka, cinsel tercih başka

   Kıbrıs Türk halkının örf, adet ve geleneklerine bağlı olduğunu dile getiren Töre, “Cinsiyet eşitliği başka bir şeydir, cinsel tercih şeklinde anlatılmaya çalışılan olay başka bir şeydir. Benim düşünceme göre bir erkek erkek, bir kadın da kadın olarak yaratılmıştır. Ancak, ameliyatla cinsiyet değişimi yapılabilirse bunu anlayışla karşılarım ama cinsiyetini değiştirmeyen insanların, yani eşcinsel şeklinde yaşamasını doğru bulmuyorum. Bunu topluma yasal bir olay olarak göstermeyi sakıncalı buluyorum” dedi.

Oyum “hayır”

   “Bu tür yanlışları önlemek için çok ciddi bir eğitimin gerekli olduğunu” kaydeden Töre,

“Eğitimle yanlışlıkların önüne geçilmesi gerekirken, bizim yasal yönden bunu ‘seberstir’ şekilde göstermemiz bir çok komplikasyonlara gebedir. İlgili tasarı meclis oylanırken ‘hayır’ oyu kullanacağım” diye konuştu.

Ertuğruloğlu: Ötekileştirmekle olmaz

   UBP Milletvekili  Tahsin Ertuğruloğlu da, günümüzde eşcinselliğin suç unsuru haline getirilmesinin sağlıklı bir yaklaşım  tarzı olmadığını ifade ederek, “Yasanın kapsamının sadece eşcinsellikmiş gibi  yansıtılması doğru değil. Yasa yaklaşık 44 maddeden oluşuşuyor” dedi.

   Ötekileştirerek bir şeyin çözülemeyeceğini belirten Ertuğruloğlu, tasarının eşcinselliği teşvik etmediğini, iki yüzlü davranmamak gerektiğini söyledi.

   Herkesin kendi kendine samimi olması halinde kolay anlaşılacak bir konu olduğunu dile getiren Ertuğruloğlu, şöyle devam etti:

   “Bir kere, eşcinselliği teşvik eden bir yasa da değil. Teşvik edici olmasına Kıbrıs Türk halkı onay vermez.  Kendi kendimizle biraz daha samimi olursak daha kolay algılayacağımız bir konu diye düşünüyorum. Yani yıllarca Zeki Müren’i hayranlıkla izleyenler, bugün Bülent Ersoy’u hayranlıkla izleyenler şimdi çıkıp da buna karşı bir tavır aldıklarında sanırım kendileriyle samimi değillerdir. Şimdi bunu suç haline getirmek, bu suçu işlediğini düşündüğünüz insanları cezalandırmanız gerekirdi. Birisi çıkıp da ’Zeki Müren’i hapse atalım, cezalandıralım’ diye bir şey söyledi mi zamanında?Bugün biri çıkıp da ‘Bülent Ersoy’u şöyle yapalım, böyle yapalım’ diyen biri varmı, tam tersine sanatını hayranlıkla herkes izliyor. Bu ikiyüzlülük gibi bir şey, hem biliyorsunuz, hem de bilmezden geliyorsunuz.”

Canları öyle çekti diye eşcinsel olmadılar herhalde

   Ertuğruloğlu, günümüzde eşcinselliğin suç unsuru haline getirilmesinin sağlıklı bir yaklaşım  tarzı olmadığını belirterek, “ Ötekileştirerek bir şeyi çözecek değiliz, sonuçta insanlar canları öyle çekti diye eşcinsel olmadılar herhalde, yapılarında olan bir şey. Dolayısıyla bu yasanın daha geniş düşünülerek, daha gerçekci bir şekilde ele alınması gerektiğini düşünüyorum” dedi.

   Konunun, ülkede o kadar yoğun sıkıntılar yaşanırken toplumun önceliği olmayabileceğini ifade eden Ertuğruloğlu,  düzenlemeye karşı çıkanların nasıl bir öneri sunduklarını sordu ve şöyle devam etti:

Sırası geldiğinde maçoluk yaparlar

   “Sanki birileri ‘topluma çelme atmaya çalışıyor da, başka konular arasına bu da sıkıştırıldı’ diye bir algı da doğru değil. Herkes ilk önce şöyle düşünsün; Allah korusun kendi ailesinden birisi eşcinselse onu ne yapmamızı önerecek bu arkadaşlar. Hapse mi atalım, ‘sen başkasın’ deyip dışlayalım mı, sosyal yaşamdan uzaklaştıralım mı?

   Suç unsuru olmasının devam etmesini isteyenler, bu kişilerle ilgili ne yapmamızı öngörüyorlar, onu da söylesinler. Yani hem bileceğiz, alay da edeceğiz, dalga da geçeceğiz, ama iyi bir sanatçı ise sanatını da takdir edeceğiz, öyle değilmiş gibi hayran olacağız ama sırası geldiğinde maçoluk yapıp bununla dalga da geçeceğiz. Bunlar sağlıklı Vegabet bakış açıları değil. Kimse tabiki eşcinselliğin teşvik edilmesini uygun görmüyor. O bambaşka, ayrı bir konu, konular karıştırılmasın.

   Suç unsuru olmaktan çıkarılması, eşcinselliği teşvik edici bir hareket tarzıdır diye de düşünülmesin, bence öyle değil. Bir de dünya insanı olduğumuzu iddia ediyoruz. Avrupa Birliği hedefi koyan Kıbrıs Türk halkının artık bazı şeyleri biraz daha aşması, biraz daha geniş düşünmesi, biraz daha çağa ayak uydurması gerekir diye düşünüyorum.”