Rum basınına göre BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs’taki Özel Temsilcisi ve Barış Gücü Misyon Şefi Colin Stewart eliyle Türk taleplerine resmî basamak kazandırılıyor. Rum basını, Kıbrıs sorunu tarihinde ilk kez bir BM Barış Gücü rapor taslağında, BM ile KKTC arasında askerî statü anlaşması (SOFA) yapılması talebine resmî zemin kazandırılmakta olduğuna dikkat çekti.
Haftalık Kathimerini “Colin Stewart Eliyle Kayma” başlıklı haberinde BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs’taki Özel Temsilcisi ve Barış Gücü Misyon Şefi Colin Stewart tarafından kaleme alınan ve Genel Sekreter Antonio Guterres’in imzasını taşıyan rapor taslağında “sadece tanınmış devletlerle ilgili olduğu için reddedilmesi gerektiğini” savunduğu Türk talebini taslağa sokmaya özen gösterdiğini yazdı.
Gazete bu durumun, yalnız KKTC ile Barış Gücü arasında ayrı anlaşma yapılması talebini canlı tutmakla kalmayıp buna, raporlar aracılığıyla basamak de sağlayarak, yani mümkün olan her türlü resmiyeti kazandırarak Türklerin, KKTC’nin ayrı varlık olarak sağlamlaştırılması talebinin değirmenine su döküldüğü görüntüsü verdiği kanaatini aktardı.
Buna, iki bölgeli iki toplumlu federasyon zeminin de rapor taslağından yok edilmesi de eklendiğinde, iki devlet çözümü de dahil herhangi başka bir çözüm şekli yolunu açık bırakıldığının anlaşıldığına dikkat çeken gazete, bütün bunların, “hiç de cesaret verici olmayan bir bulmacayı oluşturduğu” görüşünü ortaya koydu.
Barış Gücü rapor taslağına Stewart tarafından konulan ve Rum Dışişleri Bakanlığı çok kaygılandıran ifadelerin hem Kıbrıs sorununu bilinmeyen sulara sürüklediği, Rum Yönetimi Başkanlığı koltuğuna oturacak kişiyi de çok zor ve muhtemelen geri dönüşü imkânsız bir durumla karşı karışa bırakacağı kaydedildi.
Haberde Stewart’ın rapor taslağına KKTC ile Barış Gücü arasında ayrı bir askerî statü anlaşması yapılmasına dair bir ifade eklerken, Rum yönetiminin, Taksim Sahası için “ara bölgenin bir kısmının verilmesine” itirazını atladığını, düzensiz mültecilerin geçişini engellemek bahanesiyle gözlem ve devriyeler ile ara bölgede önemli ihlaller yapmakla suçladığına dikkat çekildi.
Taslakta Teknik komitelerin, "Kıbrıs devletinin meşru kurucu ortaklarıymışlar gibi" politikaları ve gündelik konuları düzenleyen ve yöneten iki komşu arasındaki ilişkiyi tesis ederek ve kalıcılaştırarak Kıbrıs sorunundaki beklentilerin yerini almışçasına öne çıkarılmakta olduğu da belirtildi.
Yeşil Hat Tüzüğü güçlendirilmeli
Stewart’ın, Yeşil Hat Tüzüğü üzerinden ticaretin güçlendirilmesi gerektiğini kaydederek Rum yönetiminin girişimlerine rağmen, Kıbrıs Türk toplumunun izolasyonundan söz ettiğine de dikkat çekilen haberde, diplomatik kaynakların rapor taslağını “Kıbrıs sorununun akıbeti açısından en kötü metin” olarak nitelediklerine işaret edildi.
Fileleftheros haberi “Kıbrıs Sorununun Tepetaklak Gitmesi Yeni Ajandayı da Belirliyor” başlığıyla aktardı. Türk yaklaşımının BM’de yardımcılık rolü ile ileri götürülmekte olduğunu savundu ve Genel Sekreter’in Kıbrıs’taki Özel Temsilcisi ve Barış Gücü Misyon Şefi Colin Stewart’ı “iki ayrı varlığın ilişkisinin trafik polisi” olarak niteledi.
Gazete devamla Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın BM Genel Sekreteri’ne gönderdiği, son dönemdeki faaliyetlerini anlattığı ve Türk tezlerini ortaya koyduğu belgeyi de “Birleşmiş Milletler Anlaşma Konusunda İşgal Rejimiyle Görüşüyor” başlığı altında aktardı.
Dur daha dur