Çiğdem AYDIN
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, Rum lideri Nikos Anastasiadis’e Guterres Çerçevesinin olduğu gibi kabul edilmesine ilişkin çağrıda bulunması, hem KKTC’de, hem de Güney Kıbrıs’ta geniş ilgi uyandırdı.
Diyalog’un görüşlerine başvurduğu deneyimli siyasilerden Mustafa Arabacıoğlu ile Ersin Tatar, çerçevenin içeriği konusunda tam bilgi sahibi olmadıklarını ve bazı endişeler taşıdıklarını söyledi. Dışişleri Eski bakanı Tahsin Ertuğruoğlu ise “Crans Montana’da ortaya çıkan bir çerçeveden bahsediliyor ki bu bir felaket çerçevesidir. Her şeyden önce Garanti sistemine son veren, askerin çekilmesini ve tek taraflı müdahale hakkının ortadan kaldırılmasını içeren bir çerçevedir” dedi.
İşte görüşler:
Arabacıoğlu: Belgenin içeriği açıklanmalı
“Belgenin tam olarak içeriğini bilmiyorum. Crans Montana’da gelişen bir olay olduğunu biliyoruz ama çerçeve nedir iyi yanları kötü yanları nelerdir o konuda yorum yapmak için bunu bilmek lazım.
Bana göre bu tür bilgilerin tüm detayları ayrıntılı olarak anlatılmaya bilir fakat Cumhurbaşkanının tüm siyasi partilerin temsilcilerini bu çerçeve konusunda bilgilendirmelidir. Bilinmeyen daima endişe verir bende bilmediğim için içeriğini endişeliyim tabi ki ama bilgilendirme yapılması iyi yanları kötü yanlarının bilinçli olarak tartışılması gerekiyor.”
Tatar: Nerededir bu çerçeve?
“Bakınız şimdi orada sıfır asker sıfır garanti neresindedir bu Guterres Çerçevesinin bana onu söylesinler. Sıfır asker sıfır garanti diye bir ifade vardır ve bu ifade Guterres çerçevesinin içerisindedir bildiğim kadarıyla bu ifade onun içinde mi değil mi onu söylesinler önce. Bu ifade vardır diye biliyorum. Rumlar hemen asker çekilsin sıfır asker sıfır garanti dedi, bizimkiler 10 yıl içerisinde 15 yıl içerisinde dedi çünkü Avrupa Birliğine girecek Kıbrıs, AB’nin içerisindeki bir Kıbrıs’ı da Türkiye garanti edemez. Bu şartlarda askerin etkin ve fiili garantisi son bulur Guterres çerçevesi bu şartı içeriyorsa değişmedilerse ben bu çerçeveyi bu anlaşmayı reddederim. Vazgeçilmez olan unsurumuz eşitliğimizden dahi önemlidir Türkiye’nin Kıbrıs’ta garantörlüğünün devamıdır burada kalmasıdır. Türkiye’siz KKTC’de veya Federal Kıbrıs’ta büyük patırtı çıkar. Geçen gün bir rapor inceledim Rumlar her yıl 150 milyon avro silahlanmaya para harcar ve milis güçleri (askerliğini bitirmiş kişiler) bunlar 100 bin kişidir ve silahlıdırlar dolayısıyla Türk askerinin burada olmayacağı Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin devam etmeyeceği bir çerçeveyi ben neden tartışayım ki aklımı mı kaçırdım. Red ederim ben. Kesinlikle kabul etmem ki sıfır asker sıfır garanti maddesi vardır içerisinde .
Madem Cumhurbaşkanı şeffaflıktan bahseder bütün bunları detayına kadar halka anlatması bize anlatması lazım tüm detaylarını şeffaf şeffaf nasıl benim geleceğimi konuşacaksan o masada ben de bilmek isterim neyin üzerinden konuştuğunu hangi çerçeveye soktuğunu beni.”
Ertuğruloğlu: A’da Z’ye bir Felaket çerçevesi
“Crans Montana’da ortaya çıkan bir çerçeveden bahsediliyor bizim bilgimiz dahilinde olan bu çerçeve bir felaket çerçevesidir. Her şeyden önce Garanti sistemine son veren bir çerçevedir. Askerin çekilmesini ve tek taraflı müdahale hakkının ortadan kaldırılmasını içeren bir çerçevedir. Israrlar Sn.Akıncı’nın da üzerinde durur gibi gösterdiği Dönüşümlü Başkanlığı bile içermeyen bir çerçevedir. Bütün bunlara ilaveten özellikle Güzelyurt’u kast ederek Türk tarafının toprak vermesi çağrısını içeren bir çerçevedir. Yani tümüyle A’da Z’ye bir Felaket çerçevesidir. Bunun hiçbir iyi diyebileceğimiz yanı yoktur.
Ben Cumhurbaşkanının Kıbrıs konusunda başından beri muhalifi olan birisiyim. Kıbrıs Türkünün çıkarlarına hizmet eden bir yol izlediğini düşünmüyorum kendine göre, sanki kendi kişisel meselesiymiş gibi ele aldığı sanki kendi kişisel meselesi imiş gibi sözde çözmeye çalıştığı bir Kıbrıs meselesi gündemindedir. Son derece tehlikeli ve yanlış bir yolda gitmeye devam ediyor. Halka açıklayabiliyorsa açıklasın. Biz bildiklerimiz halkla paylaşmaya devam edeceğiz.”
Güncelleme Tarihi: 02 Mayıs 2018, 10:10