banner564

En önemli ihtiyaç

UBP Milletvekili Yasemin Öztürk, İskele Karpaz bölgesine hastane yapılmasını istedi

En önemli ihtiyaç
banner598

 Hurşide BAYBORA

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu dün, Meclis Başkanı Teberüken Uluçay başkanlığında saat 11.00’de toplandı.
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda milletvekillerinin güncel konuşmalarıyla, çalışma yaşamı, iş sağlığı ve güvenliği ile ekonomik konular tartışıldı.
UBP Milletvekili Yasemin Öztürk, “Sağlık ve Sosyal Güvenlik Hakları” konusunda konuşma yaptı.
İskele Karpaz bölgesinde hastanenin olmayışını eleştiren Öztürk, bu bölgelere acil olarak bir hastane yapılması gerektiğini söyledi.
Sosyal hizmetlerde çalışanların işlerinin ehli olması gerektiğine de dikkat çeken Öztürk, Sosyal Hizmetler Dairesi tarafından sahip çıkılmayan ve tedavi olmayan çocukların ilerde potansiyel suçlu olabileceklerini söyledi.


Akansoy: taraflar şikayetçi
CTP Milletvekili Asım Akansoy “Çalışma Hayatında Denetim Sistemlerinin Tesisi” ile ilgili konuşma yaptı.
Denetleyiciliğin devletin asli görevi olduğuna işaret eden Akansoy, işveren çevrelerinin emek verimliliğinden, çalışanların ise düşük ücretlerden şikayet ettiğini söyledi.
Ülkede bulunan denetmenler ve görevleri hakkında bilgi veren Akansoy, Çalışma Bakanlığına bağlı denetçilerin artan sorumluluk karşısından yetersiz kaldığına dikkat çekerek, kurumsallaşma adına fiziki koşulların da iyileştirilmesi gerektiğini kaydetti.


Öztürk: İskele bölgesine acil hastane gerekli
UBP Milletvekili Yasemin Öztürk de, “Sağlık ve Sosyal Güvenlik Hakları” konusunda konuşma yaptı.
Kanser hastalığının arttığını dile getiren Öztürk, hükümetin bu konuda acil olarak komisyon oluşturmasını istedi. İskele Karpaz bölgesinde hastanenin olmayışını eleştiren Öztürk, bu bölgelere acil olarak bir hastane yapılması gerektiğini söyledi.
Sosyal hizmetlerde çalışanların işlerinin ehli olması gerektiğine de dikkat çeken Öztürk, Sosyal Hizmetler Dairesi tarafından sahip çıkılmayan ve tedavi olmayan çocukların ilerde potansiyel suçlu olabileceklerini söyledi.

Çeler’den Öztürk’e davet 
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler, Öztürk’ü yanıtlamak üzere, tekrar söz alarak, bakanlıkla ilgili konularda her zaman kendisini ziyaret edebileceğini ve gerekli görüşmeleri yapabileceğini belirterek, sosyal hizmet alanında çocuk psikoloğu bulunmadığının doğru olduğunu ancak uzman kişilerin bulunduğunu açıkladı.

Saner: Tüzük olmadan etkin denetim yapılamaz
UBP Milletvekili Hamza Ersan Saner, “Ülkemizdeki İnşaatlarda Yapı Denetimi ve Sorunları” hakkında konuşma yaptı.
Son dönemlerde arka arkaya iş kazalarının olmasının düşündürücü olduğunu dile getiren Saner, inşaatlarda iş güvenliği ve sağlığı konusunda, yapı denetimi tüzüğü olmadığından etkin denetim yapılmasının zor olduğunu söyledi.
İnşaat yapılabilmesi için idari işlerin olduğunu, vize alındığını, inşaat ruhsatı için de belediyelere başvurulduğunu ve bu izinlerin de alınmasının çok zor olmadığını söyleyen Saner, “inşaatta kim tarafından denetim yapıldığı bilinmiyor sadece ilgili Bakan inşaatlarda koşturuyor” ifadesini kullandı.
İş Sağlığı ve Güvenlik Tüzüğünün eksikliklerini anlatan Saner, bu tüzükle hiçbir sorunun çözülemeyeceğini, Yapı Denetimi Tüzüğünün yasallaşması halinde eksiklilerin giderileceğine dikkat çekerek, şu andaki Bakanın hazırlanan tüzükle ilgili bilgisi olup olmadığını sordu.
Saner, konuşmasını tamamladıktan sonra, yapı denetimi tüzüğünü, salonda bulunmayan Başbakan’ın masasına bıraktı.


Baybars: Çalışma başlatıldı
İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, iş sağlığı ve güvenliği dışında yapı denetiminin de çok önemli olduğunu vurguladı.
İçişleri Bakanlığının da çalışıp yapması gerekenler olduğunu dile getiren Baybars, denetimler konusunda, göreve geldikten sonra yapı denetimini uygulama tüzüğünün olması gerektiğini düşünerek, tüzükle ilgili çalışmaya başlandığını kaydetti.
Yapı denetim uygulama tüzüğünün getireceği sistemin  önemini anlatan Baybars, yakında tüzük çalışmasının bitmesinin ardından gerekli denetimlerin daha iyi noktaya gireceğini belirtti.

Atun: Ekonomik konulara değindi
UBP Milletvekili Sunat Atun, “Ekonomik Konular” hakkında konuştu.
Bölge ve dünya ekonomik konjektüründe faiz oranlarının değiştiğini ve petrol ile döviz kurlarında farklılıklar cereyan ettiğini dile getiren Atun, döviz kurlarında olan hareketliliğin ülkeyi etkilediğini söyledi.
Dövizin ülkeye getirdiği dezavantajların sürekli sosyal medyada gündeme geldiğini belirten Atun, istikrar fonunun kullanılmasını eleştiren bir siyasi oluşumun olduğunu söyledi.
Atun, bu söylemleri, şu anda hükümet için ciddi bir imtihan olarak değerlendirdi.
Halkın ne yaptığını bilen bir hükümet görmek istediğini dile getiren Atun, hükümetin nasıl bir eylem yapacağını halka anlatması gerektiğini belirtti.
Enflasyonun en önemli sorun olarak karşımızda durduğuna dikkat çeken Atun, ülkedeki tüketimin azalması halinde hükümetin elzem harcamalar dışında harcama yapamayacak hale gelebileceğini kaydetti.
Alınan önlemlerin siyasi faturasını hep kendilerine kesenlerin bugün hükümette olduğunu söyleyen Atun, “ülkedeki ekonomik daralma politikası ile ilgili bir açıklama yapılması  gerekir” dedi.
Orta vadeli programın hazırlanması, ülke için hedeflenen ekonomik büyüme rakamının hesaplanması için çalışma yapılması  gerektiğini dile getiren Atun, 2019 ve 2020’nin hesaplanmasına da başlanması  gerektiğini söyleyerek, “bunlar oturduğumuz yerden olmuyor” dedi.
Bireylerin dövizle borçlanması kurallarını belirlemenin çalışmasını yaptıklarını söyleyen Atun, bu çalışmanın birbirine bağlantılı olduğunu ve bu önemli çalışmayı da uzmanlar eşliğinde tam 9 ay çalıştıklarını kaydetti.
Atun ayrıca, hükümetin özellikle, enflasyon, kur, devlet gelirlerinin düşmesi, yerli yatırımcı ve finansman konularında ne yaptığını açıklamasını istedi.

Nami: Alınabilecek tedbirler sınırlı
Ekonomi ve Enerji Bakanı Özdil Nami, eleştirileri yanıtlamak üzere söz alarak, döviz artışı ile ilgili yapılması gerekenler konusunda gerekli çalışmaların yapıldığını dile getirerek, KKTC ekonomisinin bu tip dalgalanmalara karşı alınabilecek tedbirlerin sınırlı olduğunu söyledi.
Yapılan çalışmaların olduğunu, yasakçı bir zihniyet içerisinde değil teşvik anlamlı bir çalışma yaptıklarını dile getiren Nami, tutarlı politikaların yürürlüğe girmesiyle bazı konuların düzeltilebileceğini belirtti.
Döviz konusunda yapılan çalışmalarda ilgi her kesimin katkılarını aldıklarını belirten Nami, ülkede alınabilecek tedbirlerin de sınırlı olduğunu, kısıtlı çerçevede yapabilecekleri bulunduğuna işaret etti.
Nami, ülkede TL borçlanmayı ön plana çıkaracak ne teşvik yapılabilir konusunda fikir eksersizi yapıldığını, çalışmaların sürdüğünü belirterek, tutarlı politikaların istikrarlı bir şekilde yapılmasıyla sonuç alınabileceğini ifade etti.


Topal, sinema sektörünü ele aldı
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu toplantısında, HP Milletvekili Hasan Topal, “Sinema Sektörüne Yapılacak Devlet Katkısının, Ülkenin Sosyo Kültürel ve Ekonomik Yapısına Olumlu Yansımaları” konusunda konuştu.
Topal, sinema sektörünün önemine değinerek, Malta gibi küçük yerlerin bile sinema için önemli mekanlar haline gelebildiğini kaydetti.
Ülkenin iklim ve coğrafyasının sinema sektörü için çok uygun olduğunu belirten Topal, çoğu ülkelerde sinema alanına destek sağlamak için fonlar bulunduğunu, devletin sinema alanına da destek verebileceğini söyledi.
Topal, Malta’da çekilen filmlere örnekler vererek, Kıbrıs’ta sinemanın tarihçesini anlattı.
Son dönemlerde Kuzey Kıbrıs’ta çekilen filmlerin kumar temalı olmasının kendisini rahatsız ettiğini belirten Topal, burada çekilecek filmlerin ülke tanıtımına da katkı koyacağını, bu nedenle de devletin bu konuda destek verilebileceğini söyledi.

Topal, basit dokunuşlarla sinema sektörüyle ülke tanıtımına, ekonomisine de katkı sağlanabileceğini; Türkiye’nin dizilerle bile bu alanda büyük başarı sağladığını ifade etti.

Arıklı: Yerel Yönetim Reformu yapılmalıydı
Topal’ın ardından söz alan YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı, “Yerel Yönetim Reformu” konulu konuşmasını yaptı.
Arıklı, yerel seçimlerin reformların ardından yapılmasını önerdiğini anımsatarak, “maalesef bu öneri reddedildiği için seçimler 1 Temmuz’da yapılacak” dedi.
Arıklı, batık belediyelere başkan seçmenin mantığını halen anlayamadığını, 19 belediyenin maaşları bile ödeyemediğini söyleyerek, zor durudaki belediyelerle ilgili örnekler verdi.
28 belediyenin sadece 7’sinin gelirinin giderinden fazla olduğunu dile getiren Arıklı, 11 belediyenin aldığı hazine katkısını, amaç dışı kullanmak zorunda kaldığını belirtti.
Arıklı’nın konuşmasının ardından bugünkü toplantısı tamamlanan Meclis Genel Kurulu, bir sonraki birleşimini 16 Nisan Pazartesi günü gerçekleştirecek. 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner473