Mert ÖZDEŞ

   Meclis Başkanı Sibel Siber, Kıbrıs sorununun çözümü konusunda halka aşırı umut pompalanmasına karşı olduğunu belirtti. Diyalog’un sorularını yanıtlayan Siber “Kıbrıs müzakereleriyle ilgili halka bildiğim doğruları, tutanaklar dayanarak edindiğim bilgileri paylaşmayı uygun görüyorum. Halka aşırı umut pompalanmasına karşıyım. Tutanakları bakıldığında karşı taraftan yansıyan bir iyi niyet göremiyorum” dedi.

   Sibel şöyle dedi:

   “Bu yüzden hiçbir zaman halka gereksiz bir pozitif mesaj vermedim. Eğer halka sürekli olumlu mesajlar verirseniz, olumsuzluk durumunda çöküntü yaşanır. Temkinli iyimserliğimi koruyorum. 2016 sonunda bir çözüm beklemediğimi de verdiğim mesajlarda belirtmiştim.”

   Kıbrıs Türk halkının çözüm arzusundaki motivasyonun altında iç sorunların yattığını vurgulayan Siber şöyle dedi:

   “Kıbrıs sorunuyla ilgili çözüm beklentilerinin altındaki en güçlü motivasyonun altında iç sorunlar yatıyor. Bu sistemsizlik, siyasetin yarattığı hoşnutsuzluk ve güvensizlik, eğitimde, sağlıkta, trafikte yaşanan sorunlar gibi birçok konudaki olumsuzluklar, halkta ‘çözümle birlikte çözülür belki’ umudu yaratıyor. ‘Biz yapamıyoruz, gelsinler düzeltsinler’ diye bekliyoruz. 

CTP kanadından eleştiriler

Kıbrıs müzakereleriyle ilgili yaptığı açıklamalar nedeniyle zaman zaman CTP’li çevrelerce eleştirilmesinin sorulması üzerine Siber şu yanıtı verdi:   

   “Kimse sizi eleştirmiyorsa aslında hiçbir şey söylemiyorsunuzdur demektir. Mutlaka birileri sizi eleştirecektir. Bu çok doğaldır ve hoşgörüyle karşılıyorum. Hakaret olmadığı takdirde her eleştiriyi dikkate alıyorum. Parti olarak bir eleştiri almadığımı söylemeliyim ancak parti içinden, sempatizanlardan, köşe yazarlarından eleştirildiğim doğrudur. Yapı olarak kendimle barışık bir insanım. Küçük bir ülkede yaşıyoruz. İlişkiler düşmanca olmamalı.”

Çözümün yeri masa

Rum Meclisi’nin Enosis kararını değerlendiren Siber şöyle dedi:

   “Bütün uyuşmazlıklar masada çözülür. Dolayısıyla Rum tarafının atacağı adım çok önemlidir. Masada bu iş çözülürse çözülür, çözülmüyorsa yine o masada oturup ne yapılacağı kararlaştırılmalı. 

 Rum Lider Nikos Anastasiadis’in, müzakere masasındaki siyasi eşitlik ve dönüşümlü başkanlık konusunda adım atmamasının nedeni Rum Halkının federasyona hazır olmamasından mı kaynaklanıyor. Müzakereler samimiyet ister. Bir federasyonun olmazsa olmazı siyasi eşitliktir. Dönüşümlü Başkanlık ve Etkin Katılım konusunda halkına açıklama yapmaktan çekiniyorsa, çözüm adına masada ne kadar cesur davranabileceğinin sorgulamak lazım.

Federasyon Rum halkına sorulabilir

“11 Şubat 2014 tarihli ortak metin bizim meclisimizde onaylanmıştır. Ancak Rum Meclisi’nde böyle bir karar yoktur. Rum halkı 2004’te federasyona kuvvetli bir ‘Hayır’ yanıtı vermiştir. Rum tarafının Federasyona olumlu baktığına dair herhangi somut bir delil yok. Bu bağlamda Rum Halkının Federasyon modeline bakış açısı bir referandumla sorulsa belki Rum Lider de masada daha yapıcı olabilir. 

İzolasyonların kaldırılması için ısrarcı olmalıyız

“Müzakereler Ucu açık devam etmemeli. Müzakere masası Rum tarafından kaynaklanan nedenlerle kurulamıyorsa o zaman Dünyanın üzerimizdeki ambargoların kaldırılması gerekiyor. Bizim bu konuda kuvvetli isteği iletmemiz gerekiyor. Bir taraf zamana oynuyor ve Federasyona karşı samimiyetsizlik gösteriyorsa o zaman bize uygulanan bu haksız izolasyon ve ambargonun kaldırılması gerekiyor. Daha yüksek sesle toplum olarak ısrarcı olmalıyız.”

Rum liderin azınlık açıklaması zarar verdi

“Rum Liderin azınlık açıklaması müzakere ruhuna zarar verdi, toplumlar arası güvensizliği daha da derinleştirdi. Bütün bunlar dünya kamuoyunun gözü önünde oluyor. BM bunu görüyor. Rum lider azınlık çoğunluğa hükmedemez diyor ancak bir federasyonda azınlık çoğunluk kavramları konuşulmaz. Bu gösteriyor ki federasyonun ne anlama geldiği konusunda da netlik yok.“

Alternatifler her zaman üretilebilir

Cumhurbaşkanı Akıncı’nın “masaya B planı için oturmadım” açıklamasının anımsatılması üzerine Siber, Türk tarafının federal çözüm modeli için masada bulunduğunu ancak dünya siyasetinde alternatiflerin her zaman üretilebileceğini söyledi: “Bu çözüm modeline belki iki taraf da sıcak bakmayabilir ya da başarısızlıkla sonuçlanabilir. Halkın mutluluğu için alternatifler her zaman üretilebilir. Şu anda müzakereler sürerken, B planı açıklamaları doğru değil. Sürecin olumlu ya da olumsuz beklemesinin sonuçlanmasını beklemek durumundayız.”