Canev ASLAN
Küçük sanayi işletmelerinin bulunduğu Lefkoşa’ya bağlı Haspolat köyünün muhtarı Asım Egemen, ciddi sorunlarla boğuştuklarını; bunlardan bir tanesinin işçi evleri olduğunu söyledi. Bir evi 30, hatta 35 işçinin paylaştığını belirten muhtar Egemen “Yetkililere sesleniyorum. Durum vahim! Ciddi salgın tehlikesi var” dedi.
   Egemen’in yanı sıra eski muhtarlar Vahettin Celepci ve Bayram Özel de bölgede yaşanan yol, lağım ve kayıt dışılığa değinerek durumun çok kötü olduğunu söyledi. Celepci “evlerde muslukları açtığımız zaman kanalizasyon kokusu geliyor. Çeşme suyunu yemek pişirmede dahi kullanamıyoruz” diyerek önlem alınmasını istedi.

Muhtar önemli mesajlar verdi

   Diyalog Halk Meclisi programında konuşan Haspolat Muhatı Asım Egemen ile eski Muhtarı Vahettin Celepci, yaşanan sorunları anlattı, yetkililere çağrıda bulundu. 
Haspolat muhtarı Asım Egemen bölge sorunlarını aktarırken bir evde 30-40 kişinin kaldığını ifade etti. 
Egemen, şunları kaydetti:
“Bugün 30’u bir ay önce 30’unda bizi biliyorsunuz sular bastı. Haspolat halkı çok kötü günler geçirdi. Üst tarafımızda bir tane büyük barajımız var, iki tane küçük barajımız var. Tabi onlar da büyüdü onlardan gelen sular ve bir de Değirmenlik tarafından gelen sular, bizim köyümüzü mahvetti. Girmedikleri yer kalmadı. Bütün köyün evleri nasibini aldı. Bu arada Sayın Cumhurbaşkanımız eşleri ile beraber geldiler. Onlara da teşekkür ederim. Başbakanımız, İçişleri bakanımız, Sivil Savunma ekipleri, Kaymakamımız, Eğitim Bakanımız, Maliye Bakanımız geldiler hepsine de buradan teşekkür ederim. Ayrıca 24 saat bizimle beraber olan, Sayın Mehmet Harmancı ve ekibine ayrı ayrı teşekkür ederim. Ekipleri ile beraber gece gündüz çalıştılar.  Haspolat çok kötü durumdaydı.  Bu arada alt kısımdan başlayarak Barış Caddesi, Yeşilçam Sokak bölgesinden itibaren kanalizasyon yapmaya başladık. Çünkü bölgemizdeki göletlerde halen tonlarca su beklemektedir. Kazdığımız kısımlarda çamurlar çıkıyor. Onları aktarıp tekrar devam etmeye çalışıyoruz. Büzleri bu zorluklarla döşemeye çalışıyoruz. Bu arada diğer belediyelerden de tankerler gelerek bize yardımda bulundular.  Buradan bu vesile ile onlara da teşekkür etmek isterim.  
Bu suların bizi barajlar yetersiz kaldığı için ve zamanında barajların temizlenmediği için bizi bastığını düşünüyorum. Hala daha köye iki koldan su girmektedir.  Zafer Caddesi ile Ecevit caddesinden sular gelmeye devam etmektedir. Duracak gibi de görünmüyor. . . Tabi zamanında önlem alınmazsa, bu barajlar temizlenmezse olacak olan da budur. Bizim bölgemiz bayağı geniş bir bölge,  bu bölgede yaklaşık 10 bin civarında insan yaşamaktadır.  Bölgede çok problem var. Bazı evler vardır ki içerisinde 20 kişi, 35 kişi aynı anda kalıyor. İnanılır gibi değil. Bu bahsettiğim işçi evleridir ve durum vahimdir. Gecekondularımız var, Sanayi’nin içinde kalan işçiler var. Yukarda ağıllar bölgesi var. Yeni yapılan belediye evleri ve onların da yaşadığı sorunlar bulunmaktadır. Bölgemizde durum çok ama çok kötüdür.

Bayram Özel plaket takdim etti

Haspolat’ın eski muhtarlarından Bayram Özel, Halk Meclisi programına eski gazete arşivleri ve bir de anlamlı plaketle birlikte geldi.
Diyalog medyanın yayınlarından duyduğu memnuniyeti dile getiren Özel, yerel kanallar içinde sadece Diyalog’u izlediğini ve yayınlarına güvendiğini söyledi.
 “İyi ki Diyalog TV’yi kurdunuz… İyi ki varsınız” diyerek Genel Yayın Yönetmeni Reşat Akar’ı kutlayan Özel, yayın sırasında plaket takdimi yaptı. 
Akar, plaketi tüm çalışanlar adına aldığını söyledi ve tarafsız, bağımsız yayıncılık anlayışının devam edeceğini kaydetti.

Vahettin Celepci: Lağım suları tehlike saçıyor

“Köyümüzde sorunlar hiçbir zaman bitmemiştir. Yağmur duralı bir ay oldu ama kaynağı kurutmadık su akmaya devam ediyor.  Bu suyun nerden geldiğini sorgulayan kimse yok ne yazık ki! Yağmur yok barajlar taşmıyor. Bu suyun köye gelmesine neden olan 3 sebep var. Bu su lağım suyudur.  Ve evlerin önüne birikiyor. İnsanlar evlerine giremiyor.  Burada yapılması gereken şey de Üniversitenin arıtma sistemi tam olmadığından lağım suları köyün içine akarak geliyor ve bunun kimse farkında değildir. Kamışların olduğun yer devamlı yeşil kalıyor ve o bölge hep lağım suyudur. Oradan akan su köye gelmektedir. Köy acınacak bir haldedir. Yaz gelince burada sineklerden durulmaz hale gelinecek.  Oradan üreyen sinekler gelip soframıza konacak ve hastalıklar başlayacak. 12 senedir o arıtmanın suları bu köyün içine akmaktadır.  Bu sorunu ortadan kaldırmak için öncelikle üniversitenin arıtmasının onarılması lazımdır. İkinci sebep de Hala Sultan önündeki köprüde devamlı su olduğu için oradaki asfalt da erimiştir. Yetkililer buradan geçmiyor mu orayı görmüyor mu diye merak ediyorum. Belediye gelip ilgilendi ama torbanın ağzı dururken altından sorun çözmeye başladı. Merkezi kurutmayınca o arıtmanın suyu köye gelmeye devam edecek. Kokudan durulmuyor. Hatta bu suyun içme sularına da karıştığını düşünüyorum. Gelen su güzel suydu ama insanlar bu korkudan artık suyu kullanmıyor. Sular kokuyor.  Yağmur bitince sorunlar bitmiş gibi düşünülüyor.  Belediyenin ve devletin mühendisleri mimarları var. İnsan bir gelir gezer bu suyun kaynağını bulur. … Belediyenin bu konuda bilgisi olduğunu da bilmiyorum.”