Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, denizlere deşarj edilen atık suları önleme amaçlı, “Sürekli Atık Su İzleme Sistemi” için ihaleye çıkıldığını, sistemin hayata geçmesi için düğmeye basıldığını belirtti. Ataoğlu, bu sistemle arıtmada doğabilecek bir arızayı anında giderme şansı olacağını söyledi.
Ataoğlu, bu adım sonrasında esas hedeflerinin dünya standartlarında olan “Mavi Bayrak” uygulamasına geçmek olduğunu kaydetti.
Ramazan Bayramı'ndan sonra Karpaz bölgesinde çok ciddi bir çevre kirliliği ile karşı karşıya kalındığına dikkat çeken Bakan Ataoğlu, "Bundan büyük üzüntü duydum. Doğayı istediğimiz gibi koruyamadık. Çöplerimizi doğaya bırakarak kaçtık" dedi.
İhaleye çıkıldı
Bakan Ataoğlu, Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) açıklamalarda bulundu.
Yaz sezonunun gelişiyle birlikte geçmişten bugüne denizlerle ilgili açıklamalar yapıldığını dile getiren Ataoğlu, bazı insanların güvensizlikten dolayı Girne bölgesinde denize girmemeyi tercih ettiğini, başka bölgelere gittiğini anlattı.
Denizlere deşarj edilen atık suları önleme amaçlı “Sürekli Atık Su İzleme Sistemi”nin ihalesine çıkıldığını, hayata geçmesi için düğmeye basıldığını ifade eden Ataoğlu, sistemle, arıtmada doğabilecek bir arıza durumunda anında işletme sahibi ve Çevre Dairesi yetkililerine uyarı gideceğini ve böylece arızanın hızlı giderilmesinin sağlanacağını kaydetti.
Geçmişte arıtmada yaşanan bir arıza durumunda denize dökülen kirliliğe halktan veya görenlerden bir uyarı geldikten sonra müdahale şansının olduğunu anlatan Bakan Ataoğlu, bu sistemle arıtmada doğabilecek bir arızayı anında giderme şansı olacağını belirtti. Bakan Ataoğlu, “Böylelikle istediğimiz, özlediğimiz ve beklediğimiz denizlerimize kavuşmuş olacağız” dedi.
Çevre Dairesi online izleyecek
Ataoğlu, Çevre Dairesi’nin bu sistemle birlikte, belli atık su deşarjlarını online olarak izleme şansına sahip olacağını da kaydetti.
Bu adım sonrasında esas hedeflerinin dünya standartlarında olan “Mavi Bayrak” uygulamasına geçmek olduğunu vurgulayan Ataoğlu, “Mavi Bayrak” için ön hazırlık yapmanın gereğine işaret ederek, "Sürekli Atık Su İzleme Sistemi'nin sistem olarak, arıtma olarak, tamam olması gerekir. Onun da gözlemlenmesi gerek. Emin olduktan sonra müracaat yapılır ve Mavi Bayrak hakkının alınıp alınmayacağı belirlenir" dedi.
Doğayı istediğimiz gibi koruyamadık
Ramazan Bayramı'nda Gazimağusa’dan Dipkarpaz’a kadar gittiğini ve vatandaşlarla, işletme sahipleriyle bir araya geldiğini anlatan Ataoğlu, Dipkarpaz’da sahillerde çok ciddi bir yoğunluk gözlemlediğini söyledi. Belediye Başkanı ile birlikte bölgeyi gezdiğini kaydeden Ataoğlu, sohbet ettikleri vatandaşlarla çevre temizliği konusunda uyarılarda bulunduğunu kaydetti.
Buna rağmen bayram sonrası bölgede çok ciddi bir çevre kirliliğiyle karşı karşıya kalındığına dikkat çeken Ataoğlu, “Bundan büyük üzüntü duydum. Doğayı istediğimiz gibi koruyamadık. Çöplerimizi doğaya bırakarak kaçtık. Bir kesim bunu yaptı, yapmayanları da tenzih ederim. Duyarlı insanlarımız da, duyarsız insanlarımız da var. Dolayısıyla duyarsız insanlarımızı duyarlılığa davet ediyorum” şeklinde konuştu.
Çevre Dairesi, yerel yönetimler ve Orman Dairesi ekiplerinin bayram sonrasında ancak iki gün çalışarak bölgeyi temizleyebildiğini vurgulayan Bakan Ataoğlu, Çevre Dairesi’nin görevinin temizlik olmadığının altını çizerek, yapılan temizlik etkinliklerinin insanları bilinçlendirme amacı taşıdığını söyledi.
Standart bir denetleme sistemi oluşturulacak
Çevre Denetim Tüzüğü’nün 30 Nisan’da Bakanlar Kurulu’nda onaylanıp, yasallaştığını kaydeden Ataoğlu, tüzüğün bütün denetimleri standart bir sisteme kavuşturacağını dile getirerek, denetimlerin istatistiki bilgilerinin de bunun içerisinde yer alacağını söyledi. Bakan Ataoğlu, tek denetleme şubesi kurularak, hangi sektörde kaç tane denetim yapıldığı, örneğin katı atıkta, atık suda, hava kalitesinde yapılan denetimlerle ilgili istatistiki bilgilerin daha net söylenebileceğini bildirdi.
Naylon poşetler yerine fileler ve hasır çantalar
Marketlerde ücretlendirilerek satılan naylon poşetlerin tamamen kaldırılmasına yönelik çalışmaları olduğundan bahseden Ataoğlu, hedeflerinin, fileler, bez ve hasır çantaların kullanılması olduğunu kaydetti. Bazı marketlerin naylon poşetleri sattığını, bazılarının satmadığını dile getiren Ataoğlu, satış fiyatının da 0.25 kuruş olarak, çok düşük olduğunu ve kimsenin bunu umursamadığını söyledi.
İlk başlatılan poşet ücretlendirilmesinde naylon kaynaklı çevre kirliliğinde yüzde 65-70’lik azalma görüldüğüne dikkat çeken Ataoğlu, atılacak bu yeni adımla doğada öncekinden daha fazla çevre kirliliğinin azalacağını dile getirdi.
Hava kirliliği için 9 bölgede ölçüm
Hava kirliliği konusunda 9 bölgede ölçüm aleti, 3 şehirde ise göstergeli totemlerin olduğunu dile getiren Ataoğlu, totemler aracılığıyla insanlara bir uyarı olması için günlük hava kalitesinin sürekli ölçüldüğünü ve ekranlarda göründüğünü ifade etti.
İskele bölgesinde hava ölçüm cihazının bulunmayışından dolayı Gezici Hava Kalitesi İzleme İstasyonu olan seyyar cihazla yerel yönetimlerle iş birliği içinde ölçümlerin yapılacağını dile getiren Bakan Ataoğlu, "Onun sonuçları da aktarılacak. İnsanlarımız da o bölgedeki hava kirliliğinin ne olduğunu bilecekler" şeklinde konuştu.