Hüseyin ÇİÇEK

İskele’ye bağlı Kumyalı köyünde eşine Yeşilçam filmlerinde rastlanılabilir bir olay yaşandı. İddialara göre ilginç olay şu şekilde gelişti: Hurda olarak atılan koltukların altında 20 parça ziynet eşyası bulan Ali Karakuş ile Mürsel Aslan, ziynet eşyalarının kimin tasarrufunda kalacağı konusunda anlaşamayınca, Celalettin Çağlayan  isimli zanlıyı hakem olarak tayin ederek konu altınları ona verdi.

Çağlayan’a, altınları kendilerinin de bilmediği bir yere saklamasını söylediler. Celalettin Çağlayan altınları evin avlusunda Ali Karakuş ile Mürsel Aslan’ın bilmediği bir yere sakladı.

Mürsel Gürsel, birkaç gün sonra Celalettin Çağlayan’ı arayarak, “Ali ile beraber altınları alacağız yerini söyle” dedi.

Çağlayan da kendisini kandıran Mürsel Aslan’a altınların yerini söyledi.

Çantada altınlardan eser yoktu

Celalettin Çağlayan’ın tarif ettiği yerdeki çantayı açan Mürsel Aslan altınların yerinde yeller estiğini görünce hayatının şokunu yaşadı. Eve geldiğinde altınların yerinde olmadığını öğrenen Ali Karakuş ise çantayı Mürsel Aslan’a fırlatarak altınları çalmakla suçladı. 

Benim olmayacaksa kimsenin olmasın

Altınların Mürsel Aslan tarafından çalındığını düşünen Ali Karakuş, Ziyamet Polis Karakolu’na giderek olayı aktardı ve işledikleri suçun ortaya çıkmasına neden oldu. Ziyamet polisi, Ali Karakuş, Mürsel Aslan ile birlikte ziynet eşyalarını fotoğraflayarak çıktısını alan Rasim Çebi’yi gözaltına aldı.

Zanlıların isteği üzerine altınları saklayan Celalettin Çağlayan da gözaltına alınarak mahkeme huzuruna çıkarıldı.

Altınları kim çaldı bilinmiyor…

Meselenin tahkikatını yürüten polis memurunun mahkemeye verdiği şahadete göre zanlılardan Celalettin Çağlayan’ın altınları bahçeye sakladığı esnada evde şu anda aranmakta olan 3 kişi daha bulunmaktaydı. Zanlılar Ali Karakuş ile Mürsel Aslan altınlar konusunda bir birlerini suçlarken, polis altınları o esnada evde bulunan diğer 3 kişinin çalma ihtimali üzerinde duruyor.

Rastgele buldular

Mahkemeye meseleyi aktaran Ziyamet Polis Karakolu’nda görevli polis memuru Ahmet Köse, zanlıların 2017 yılının Şubat ayı içerisinde Kumyalı’da Meryem Garip’e ait Pelikan Restoran’ın yan tarafındaki boş alan içerisinde, kullanılmayan şilte ve koltukların içerisinde 20 parça ziynet eşyası bulunan çantayı sirkat ettiklerini söyledi.

Satmaya karar verdiler

Zanlıların konu çantayı Ali Karakuş’un evine götürdüklerini ve ziynet eşyalarını satarak paraya çevirmeye karar verdiklerini anlatan Köse, bu bağlamda, zanlı 3 Rasim Çebi’ye, zanlı1 ve zanlı 2 tarafından ulaşılarak, konu ziynet eşyalarının fotoğaflandıktan sonra, çıktısının alınmasını sağlandığını söyledi. 

Köse, zanlılar Ali Karakuş ile Mürsel Aslan’ın daha sonra ziynet eşyalarının kimin tasarrufunda kalacağı yönünde anlaşmazlığa düştüklerini ve zanlı 1 Ali Karakuş’u ziyarete gelen zanlı 4 Celalettin Çağlayan’a konu altın çantasını vererek kendilerinin bilmediği bir yere saklamasını istediklerini belirtti.

Köse, Celalettin Çağlayan’ın konu ziynet eşyalarını zanlı 1 Ali Karakuş’un evinin bahçesinde otluk bir alana sakladığını ifade etti.

İkisine de nasip olmadı

Zanlı 2 Mürsel Aslan’ın daha sonra Celalettin Çağlayan’ı arayarak altınları sakladığı yeri sorduğunu, Çağlayan’ın Ali ile birlikte gidecekseniz söylerim” cevabı üzerine, Çağlayan’ı kandırarak Ali Karakuş ile birlikte altınları alacaklarını söylediğini anlatan Köse, bunun üzerine Çağlayan’dan altınların yerini öğrenen Aslan’ın, altınların bulunduğu çantayı açtığında altınların olmadığını gördüğünü aktardı.

Kavga ettiler

Zanlı 1 Ali Karakuş’un eve geldiğinde durumu öğrendiğini ve zanlı 2 Mürsel Aslan ile kavga etmeye başladığını ve altınları çalmakla suçladığını anlatan Köse, Ali Karakuş’un polise giderek durumu aktardığını ve bunun üzerine zanlıların tespit edilip tutuklandığını söyledi.

Aranmakta olan 3 kişi var

Celalettin Çağlayan’ın altınları sakladığı esnada konu ikametgahta 3 kişinin daha bulunduğunu ve konu şahısların da şüpheli olarak arandığını aktaran Köse, soruşturmanın yeni başladığına işaret ederek zanlıların 3 gün süre ile poliste tutuklu kalmasını talep etti.

Altınlar yanlışlıkla atıldı

Savcı Ahmet Özlemler’in içerisinde ziynet eşyalarının bulunduğu çantanın, zanlılar tarafından bulunduğu yere ne şekilde götürüldüğü sorusuna ise Köse, altınların sahibi Meryem Garip’in altınları koltuğun altına saklayarak unutmuş olabileceğini ve koltuğun da eskidiği için atıldığını, gerek kendi gerekse Garip’in kızının kanaatinin bu yönde olduğunu mahkemeye aktardı.

Biz altınları polise götürecektik

Mahkemede söz alan zanlılardan Ali Karakuş, altınları polise götüreceğini ancak Mürsel Aslan’ın kendisine izin vermediğini iddia etti. 

Mürsel Aslan da polisin verdiği şahadeti doğrularcasına çantayı beraber bulduklarını daha sonra saklaması için Celalettin Çağlayan’a verdiklerini, ancak daha sonra altınları yerinde bulamadıklarını söyledi.

Aslan da “Biz altınları polise götürecektik” diyerek suçlamaları reddetti. 

Zanlı 3 Rasim Çebi ise sadece altınları fotoğrafladığını söyleyerek konu altınlar hakkında hiçbir bilgisi olmadığını iddia etti. Zanlı 4 Celalettin Çağlayan  ise “Ben poliste ifademi verdim, başka söyleyecek bir şeyim yok” şeklinde konuştu.

Cumaya kadar bekleyecekler

Huzurundaki şahadet ve zanlıların beyanlarını değerlendiren Yargıç Umut İnan, yeni başlayan soruşturmanın salimen yürütülmesine olanak sağlamak amacı ile zanlıların 3’er gün polis nezaretinde tutuklu kalmalarına izin ve emir verdi.