Pelin YÜKSELAY
Kuzey Kıbrıs’ta son yıllara damga vuran ve ülke tarihinin en büyük yolsuzlukları arasında gösterilen ‘Hellim’ ve ‘Gübre’ dosyaları yine gündemde.
Başbakan Tufan Erhürman’ın yolsuzluklarla ilgili geçtiğimiz Cuma günü yaptığı basın açıklamasında bazı gerçekler su yüzüne çıktı.
Toplumda infial yaratan bu iki dosya ile diğer bazı yolsuzluk dosyalarının Başsavcılık tarafından kapatıldığı öğrenildi.
Diyalog muhabiri her iki yolsuzluk dosyası hakkında Başsavcı tarafından hazırlanan rapora ulaştı.
Dosyaların neden kapatıldığını ve gerekçelerini kamuoyunun öğrenmesi adına bu raporları yayınlıyoruz.
Varan 1
Başsavcılığın ‘Biokim Tarım ve Kimya Sanayi ltd’ soruşturma Raporu
Dosya tahkikat memurunun mavi 32’deki raporu, iş cetvelindeki görüşler ve dosyada mevcut sair belgeler ışığında incelenmiştir.
Dosyada mevcut olgular irdelendiğinde, soruşturmanın esasen TC Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak bölümünden alındığı iddia edilen ve sonradan sahte olduğu anlaşılan gübre analizi belgesi ve söz konusu mesele gerekli soruşturmanın yapılması için Polis Genel Müdürlüğü’ne aktarıldıktan sonra Başsavcılığa gönderilen Maliye Bakanlığı, Teftiş ve İnceleme Kurulunun Biokim tarım ve Kimya Sanayi LTD’e kullandırılan 500.000 TL avans ile ilgili raporu ve ekleri de gerekli polis soruşturması için Polis Genel Müdürlüğü’ne aktarılmış ve tamamlanan dosyanın tekrar Başsavcılığa gönderilmiş olduğu müşahede edilmiştir.
Dosya esaslı bir şekilde incelendiğinde sahte analiz raporu ile bağlantılı görülen DOç. DR. Cumali Karaman’ın, TC yetkilileri ile yapılan temas ve tüm çabalara rağmen adresinde bulunamadığı için mesele hakkında sorgulanması yapılamamış ve/veya ifadesi temin edilememiş olup KKTC dışında da olduğu cihetle de aranan şahıs ilan edilmiştir.
Yine dosyada yapılan incelemede; 500.000 TL avans konusuyla ilgili Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nde 6477/2009 sayılı bir sivil dava ikame edildiği ve söz konusu davada Davacının Zirai Levazım Makine ve Gıda Pazarlama Kooperatifi, Davalının ise Biokim Tarım ve Kimya Sanayi LTD. olduğu ve söz konusu davanın halen askıda bulunduğu tespit edilmiştir.
Tüm bu gerçekler ışığında; Biokim Tarım ve Kimya Sanayi LTD’e 500.000 TL avans verilmesiyle ilgili olarak konu taraflar arasında ihtilaflı olup halen Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nde askıda bulunduğundan olayın bu açıdan ve meselede başka da herhangi bir suç tespit edilemediğinden cihetle dosyanın bu safhada ‘MESELE YOK” “MESELE YOK” olarak,
Sahte analiz raporu ile ilgili olarak da Doç. Dr. Cumali Karaman isimli şahsın halen aranan şahıs olduğu ve söz konusu belge ile ilgili yürütülen polis soruşturmasında da söz konusu sahte belgenin kaynağı olarak onun adı geçtiği cihetle ve/veya tün ve şüphelerin onun üzerinde toplandığı gerçeğinden hareketle adı edilen bulunup sorgulanana kadar olayın bu yönü bakımından da dosyanın “DAHA İLERİ GÖTÜRÜLEMEDİ” olarak tasnif edilmesi uygundur.
Bilgi ve gereği rica olunur.
Ergül Kızılokgil
Kd. Savcı
KKTC Başsavcısı (ad)
5/11/2013
Varan 2
Başsavcılığın ‘Koop Süt Ltd.
soruşturma-hellim meselesi raporu
Dosya tahkikat memurunun mavi 72’deki raporu, iş cetvelindeki görüşler ve dosyada mevcut sair belgeler ışığında incelenmiştir.
Dosyada mevcut olgular irdelendiğinde, soruşturmanın; esasen KKTC ve TC’den AB ülkelerine süt ürünlerinin ihraç edilmesinin ab mevzuatına göre mümkün olmadığı ve böyle bir girişimin risk taşıdığı bilinmesine rağmen , siyasi irade tarafından ambargoları delmek gayesiyle , KOOP ,Süt’ün elinde bulunan süt ve süt ürünü stokunu eritmek amacıyla Romanya üzerinden İngiltere’ye hellim ihracı yapılmasına yönelik girişim ve bu girişimin sonuçlarına yönelik olduğu müşahede edilmiştir.
Dosya esaslı bir şekilde incelendiğinde aynı konuda hem Maliye Bakanlığı Teftiş ve İnceleme Kurulunun hem de Lefkoşa Polis Müdürlüğünün İnceleme ve soruşturma yaptığı görülmektedir.
Dosya da adı geçen bazı kişilerin ise KKTC dışında da oldukları cihetle yapılan temas ve tüm çabalara rağmen mesele hakkında sorgulamaları yapılmamış ve veya ifadeleri temin edilememiştir.
Yine dosyada yapılan incelemede; KOOP Süt’ün bu ihracat dolayısıyla yaptığı masraf veveya masraflar veveya uğradığı zarar ziyan konusu ile ilgili 05 Ocak 2010 tarihinde Lefkoşa Kaza Mahkemesinde 172010 ve 17 Eylül 2010 tarihinde de 58982010 Sayılı iki sivil dava ikamet edildiği ve konsolide edilen söz konusu davaların Davacı olan Koop. Süt’ün KKTC Başbakanlığı, KKTC Maliye Bakanlığı ve yanı sıra 12 gerçek kişiyi dava ettiği bilahare Davacının söz konusu davaları tüm davalılar için 26 şubat 2013 tarihinde veveya o tarihlerde geri çektiği tespit edilmişti.
Tüm bu gerçekler ışında; Fasıl 154 madde 105 altında bir ceza davası ikamesi düşünüldüğünde, ortaya ispat külfetinin ihtimaller dengesine dayalı olduğu sivil davalarda bile başarılı olunmaması gerçeği ve ceza yasasının aşağıda alıntısı yapılan maddesindeki hükümler incelendiğinde iddia makamının söz konusu suçun makul bir şüpheden ari bir şekilde olan ispat külfetini yerine getirme yükümlülüğünü dosyada mevcut olgular ışığında yerine getirmesinin mümkün olmadığı açıklıkla görülmektedir.
Fasıl 154 madde 105 aynen şöyledir
“ Kamu hizmetinde istihdam edilen herhangi bir kişi mevkiinin verdiği yetkiyi kötüye kullanarak başka bir kişinin haklarına zarar getiren herhangi bir keyfi fiil işler veya işlenmesin emrederse hafif bir suç işlemiş olur. Fiil ; kazanç amacıyla yapılır veya yapılması emredilirse; fail ağır bir suç işlemiş olur ve 3 yılı geçmeyen hapis cezası ile cezalandırılır.”
Bu madde hükümleri bağlamında dosyadaki mevcut şahadet ve emareler incelendiğinde yapılan işlemin ve veya uygulamanın ve veya girişimin kazanç amacıyla yapıldığına dair dosyada en ufak bir şahadet , şahadeti bir tarafa bırakın en ufak bir ima dahi yoktur.
Fasıl 154 madde 105’in hükümleri incelendiğinde bu madde altında bir suç oluşması için ;
1-) Kamu görevinde istihdam edilen herhangi bir kişi olması,
2-)Mevkiinin verdiği yetkiyi kötüye kullanması,
3-)başka bir kişinin haklarına zarar getiren herhangi bir keyfi fiil işlemesi,
4-) Veya başka bir kişinin haklarına zarar getiren herhangi bir keyfi fiil işlenmesini emretmesi unsurlarının makul şüpheden ari olarak ispatlanması gerekir.
Meselede Koop Süt’ün bir zararı olduğu bir gerçek olmakla beraber, yapılan icraatın dosyada mevcut; siyasi irade tarafından ambargoları delmek gayesiyle , Koop Süt’ün elinde bulunan süt ve süt ürünü stokunu eritmek amacıyla Romanya üzerinden İngiltere’ye hellim ihracı yapılmasına yönelim girişim” saptama ve /veya tespiti ve keza Koop Süt’ün elinde ve/veya stokunda, 200 ton hellim, 180 ton beyaz peynir ve 2 milyon pakete yakın UHT sütün bulunması gerçeğinden sonra kamu görevinde istihdam edilen kim ve/veya kimlerin mevkiinin verdiği yetkiyi kötüye (nasıl) kullandığı ve başka bir kişinin haklarına zarar getiren keyfi (hangi) bir fil işlediği veya işlenmesini emrettiği makul şüpheden ari olarak ispatlana bilecektir?
Meselenin iyi niyetle yapılmış başarısız bir denem e olduğu muhakkaktır. Koop Sütün zararlarının bir kısmının sözleşme yapılan ve/ veya adına para transferi yapılan kişilerin dava edilmesi yoluyla karşılanması ve/ veya giderilmesi yolu da bu meselede düşünülmektedir.
Tüm yukarıda belirtilen gerçekler ve/veya olgular ışığında meselede başka da herhangi bir suç tespit edilmediği cihetle dosyanın bu safhada “MESELE YOK” olarak tasnif edilmesi uygundur.
Bilgi ve gereği rica olunur
Ergül Kızılokgil
Kd. Savcı
KKTC Başsavcısı (ad)
22/05/2013
Güncelleme Tarihi: 07 Mart 2018, 12:19