Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu dün Meclis Başkanı Teberrüken Uluçay başkanlığında toplandı. Meclis’in dünkü toplantısında Vakıf malları gündeme geldi. Başbakan Tufan Erhürman, Vakıf malları konusunda hassas olduklarını ve tümüyle ilgili bir çalışma yürüttüklerini; sonucunu da tüm açıklığıyla paylaşacaklarını söyledi. Vakıflar’ın çok sayıda evkaf malını kimi zaman ihaleyle, kimi zaman ihalesiz şekilde ve çoğu zaman gerçek fiyatlarının çok altında kiraya verdiğini dile getiren Erhürman, “sanki tüm mallar usulünce kiraya verilmiş de sadece Dome Hotel’de istisna varmış gibi bir tartışma yürütüldüğünü” belirtti. İstanbul Teknik Üniversitesi’ne (İTÜ) Yenierenköy’de tahsis edilen ve aralarında evkaf malı da olan araziyle ilgili sözleşmedeki sürelerin aşıldığını, bu konuda rektörle görüştüklerini de bildirdi. Erhürman, devlet mallarının bir rant kapısı olamayacağını kaydetti.

Taçoy: Ciddi bir hassasiyet var 
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu dün saat 11.30’da toplandı. Toplantıda ilk olarak Ulusal Birlik Partisi Lefkoşa Milletvekili Hasan Taçoy’un öneri sahipleri adına sunduğu “Yavuz Çıkarma Plajı Tarihi ve Doğal Alanının Korunması Yasa Önerisi”nin komitede ivedilikle görüşülmesine ilişkin tezkere ele alındı. Tezkere, konuşmaların ardından oy birliğiyle kabul edildi.Öneri sahibi Hasan Taçoy konuyla ilgili söz aldı. Yavuz Çıkarma Plajı ile ilgili toplumda ciddi bir hassasiyet bulunduğunu dile getiren Taçoy, bu alanla ilgili önceki dönemde atılan adımlardan bahsetti. İlgili alan hakkında Bakanlar Kurulu’nca alınan kararların yasaya bağlanmasının önemine işaret eden Taçoy, Yavuz Çıkarma Plajı’nın milli parka dönüştürülmesi ve müze çalışması yapılmasını istedi.

Denktaş: Tarihi yapı bozuldu
Maliye Bakanı Serdar Denktaş da söz alarak, ilgili yerin çıkarmanın yapıldığı zamanki haliyle korunmasının mümkün olmadığını anlattı. Söz konusu bölgede verilen izinlerle tarihi yapının bozulduğunu dile getiren Denktaş bölgenin daha da yapılaşmasını önleyecek düzenlemelerin ele alınabileceğini kaydetti. Denktaş ivediliğe onay vereceklerini ancak farklı bir koruma modelinin de gözden geçirileceğini kaydetti. 

Arıklı, Vakıflar ve Dome Otel konusunda konuştu
İçtüzüğün 62. Maddesi uyarınca söz alan YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı da, “Vakıflar ve Dome Otel” hakkında konuştu.  Kıbrıs’ta Vakıfların her zaman idareciler tarafından kendi amaçları doğrultusunda kullanılacak bir emlak olarak düşünüldüğünü belirten Arıklı, mallar vakıf yapılırken hangi amaçlar için yapıldığının belli olduğunu söyledi. Vakıf mallarının partililere peşkeş çekilen mallar haline geldiğini ve buna örnek olarak Dome Otel’in gösterilebileceğini savunan Arıklı, Dome Otel’in zarar ettiği gerekçesiyle çalışanlara ve sendikaya verildiğini, sözleşmenin yakın bir zamanda biteceğini ve Vakıflar’ın binayı geri almak, çalışanların da vermemek istediğini anlattı. 

Erhürman: Tüm vakıf mallarıyla ilgili çalışma yapılıyor
Arıklı’yı yanıtlayan Başbakan Tufan Erhürman da vakıf malları konusunda en az Arıklı kadar hassas olduğunu söyledi. Vakıflar konusu denince sürekli Dome Hotel’in gündeme geldiğini ancak kendilerinin tüm Vakıf mallarıyla ilgili çalışma yürüttüklerini söyleyen Erhürman, çalışma tamamlanmadan açıklama yapmayı da doğru bulmadığını kaydetti.
Vakıflar Müdürü ile Dome Hotel Müdürü’nü toplantıya çağırdığını, burada karşılıklı iddiaların ele alınacağını belirten Erhürman, bu konuda iki tarafın yürüttüğü tartışmanın durmasını rica ettiğini ve bu ricası ardından sosyal medya üzerinden süren tartışmanın bittiğini kaydetti. Vakıf malları konusunda yaptıkları çalışmanın sonucunu Meclis’te paylaşacağını dile getiren Erhürman, hükümetin herhangi bir konuda herhangi bir kuruma baskı yapmasının söz konusu olmadığını ancak ilgili kurumun Başbakanlık’a bağlı olması nedeniyle olaya taraf olunduğunu kaydetti. Vakıfların çok sayıda evkaf malını kimi zaman ihaleyle, kimi zaman ihalesiz şekilde ve çoğu zaman gerçek fiyatlarının çok altında kiraya verdiğini dile getiren Erhürman, “sanki tüm mallar usulünce kiraya verilmiş de sadece Dome Hotel’de istisna varmış gibi bir tartışma yürütüldüğünü” belirtti. Vakıf malları konusuyla ilgili çalışmanın sonuçlarını tüm açıklığıyla paylaşacaklarını dile getiren Erhürman, Meclis’in Vakıflara sahip çıkmasının önemli olduğuna katıldığını dile getirdi. 

İTÜ arazisiyle ilgili süre aşıldı
Erhürman, İTÜ’ye Yenierenköy’de tahsis edilen ve aralarında evkaf malı da olan araziyle ilgili sözleşmedeki sürelerin bayağı aşıldığını açıklayarak, konuyla ilgili rektörle de görüştüğünü, rektörün Türkiye’den kaynak beklendiğini söylediğini açıkladı.
Türkiye’nin Kıbrıs İşlerinden de Sorumlu Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ’ın İTÜ’ye para aktarma gibi bir durumu olup olmayacağını soracağını, böyle bir şey olmaması halinde ise arazi tahsislerinin iptal edileceğini açıkladı. Erhürman, Akdağ’ın önümüzdeki günlerde KKTC’ye gelebileceğini de söyledi. Vakıf mallarının kiralanması konusunun kriterlere bağlanmasının önemine işaret eden Erhürman, bu konuda çalışma yapılacağını kaydetti. 

Çağatay: Halkçı bir kişiliğe sahip
Meclis Genel Kurulu’nda daha sonra güncel konuşmalara geçildi. İlk güncel konuşmayı HP Milletvekili Erek Çağatay, “Mustafa Çağatay’ın ölümünün 29’uncu yıldönümü” konusunda yaptı. Mustafa Çağatay’ı saygı ve özlemle andıklarını belirten Erek Çağatay, babası Mustafa Çağatay’ın hayatını anlattı. Babasının halk istediği için politikaya girdiğini dile getiren Erek Çağatay, Mustafa Çağatay’ın halkçı bir kişiliğe sahip olduğunu anlatı.

Öztürk: Suçlu cezalandırılsın
Daha sonra Ulusal Birlik Partisi İskele Milletvekili Yasemi Öztürk, “Erenköy Belediyesi ve özel sektör” başlıklı güncel konuşma yaptı. Erenköy Belediyesi çalışanlarının 7 aydır maaş alamadığına işaret eden Öztürk, mevcut yasada belediyelerin iflasının ya da bu nedenle personelin işten çıkarılmasının söz konusu olmadığını söyledi. Öztürk, suçlu kim olursa olsun cezalandırılması gerektiğini kaydederek, hiçbir suçu olmayan belediye personelinin cezalandırılmasının doğru olmadığını belirtti. 

Baybars: Yasa yapılıyor
İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, Erenköy Belediyesi çalışanlarının 3 aylık net maaşlarının ödendiğini dile getirdi.  Maaşların, herhangi bir kalem olmaması nedeniyle avans olarak verildiğini kaydeden Baybars, katkıdan kalan miktar ile belediyenin kendi kendini yürütür faaliyetlerde bulunmasının mümkün olmadığını söyledi. Bölgeye beledi hizmet verilmesi konusunda attıkları adımları anlatan Baybars, merkezi hükümetin yerel yönetimi denetleyip el koyabileceği bir mekanizma bulunmadığını da aktardı. Mali yapısını sürdüremeyecek belediyelerle ilgili de düzenleme içeren yeni belediyeler yasasının hazırlandığını ifade eden Baybars, yasal çalışmanın hemen hemen tamamlanma aşamasında olduğunu kaydetti.

Çeler: Özel sektörde devlet güvencesi
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler, UBP Milletvekili Yasemin Öztürk’e yanıt verdiği konuşmasında, özel sektör çalışanlarının sıkıntılarına değindi ve ülkede “emek sömürüsü” yaşandığına işaret ederek 104 bin özel sektör çalışanı bulunduğunu belirtti.
Çeler, imkânsızlıklara rağmen denetimlere başlandığını ve bunun sonucunda şirketlerin personel yatırımlarını yapmaya başladığını kaydetti. Çeler, özel sektörün devlet güvencesini hissedeceği bir yapı yaratmayı hedeflediklerini belirtti.

Töre: Türkiye olmadan olmaz
Ulusal Birlik Partisi (UBP) Lefkoşa Milletvekili Zorlu Töre de Türkiye ve KKTC ilişkileri konulu konuşmasında, Anavatan Türkiye’nin KKTC’ye her türlü destek ve yardımı yaptığına dikkat çekti. Töre,  bir sendikanın basında yayımlanan “Türkiye’nin burayı sömürge haline getirdiğine yönelik sözlerini” kınadı. 

Berova: Söz başka eylem başka
Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili Özdemir Berova, eğitimde denetim konulu konuşmasında hükümetin söylemlerinin davranışlarıyla uymadığını savundu.
Berova, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’na yapılan 3 yeni atamanın hükümetin söylemleriyle çeliştiğini iddia etti. Eğitimde denetimde yeni yapılanma içine girileceğinin konuşulduğunu belirten Berova, bu yeni yapıda “denetimsizliğin bir usul haline getirilmesi yönünde bir adım atılacağını” savundu. 

Özyiğit: Denetmen yetersiz 
Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Cemal Özyiğit, denetimsizliğin ülkedeki sorunlardan birçoğunun nedeni olduğuna işaret ederek, eğitimin denetlenmesi gerektiğini söyledi.
Eğitimde denetimin hangi şemsiye altında, nasıl yapılacağından çok ortaya konacak misyonun önemli olduğunu söyleyen Özyiğit, üstlendiği görevin gerektirdiklerinin bilinciyle eğitimi yapboz tahtası haline getirmek yerine, bir bütün olarak, paydaşlarla görüşerek,  köklü çözümler uygulamaya kararlı olduklarını ifade etti. 

Topal: Toplu taşımacılıkta alternatif lazım
Halkın Partisi (HP) Gazimağusa Milletvekili Hasan Topal da “tarihsel süreç içerisinden günümüze toplu taşımacılık alternatifleri” başlıklı konuşma yaptı. 
Toplu ulaşımın ülke için hayati öneme sahip olduğunu dile getiren Topal, özellikle Lefkoşa ve Girne’de ciddi trafik sıkışıklığı yaşandığını ve toplu taşımayla önemli bir rahatlama sağlanacağına inandığını söyledi.  Raylı sistemin de önemli bir alternatif olduğunu dile getiren Topal, geçmişte 46 yıl boyunca raylı sistemin adada kullanıldığını, bu sistemin bugün de kullanılabileceğini ve trafik sıkışıklığına ciddi rahatlama sağlayabileceğini ifade etti.

Gündüz: Yeni müşavir yaratıldı
Ulusal Birlik Partisi (UBP) Güzelyurt Milletvekili Menteş Gündüz bürokrat atamaları ile ilgili güncel konuşma yaptı. Hükümetin söylemleri ile yaptıklarının uyuşmadığını söyleyen ancak müşavir yaratmayacağını söyleyen hükümetin son atamalarla bunu yaptığını savunan Gündüz, üçlü kararnameyle bazı atamalar yapıldığını dile getirdi. Gündüz, emekliliğine bir yıl kalan bir kişinin atanmasıyla yeni bir müşavir yaratıldığını iddia ederek, 2 derece yükselmesi alan bir kişinin durumunu da gündeme getirdi.