Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, Kıbrıs sorununu nihai olarak çözmek için son yıllardaki en iyi koşulların oluştuğunu belirterek “Kıbrıs konusunda uzun zamandır barışa hiç bu kadar yaklaşılmadı” dedi.
Resmi ziyaret için Ankara'ya gelen Eide, Kıbrıs müzakereleri ve süreçle ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Güney Kıbrıs Rum yönetimi lideri Nikos Anastasiadis ile sık sık bir araya geldiklerini hatırlatan Eide, "Geçtiğimiz aylarda görüşmelerde elde ettiğimiz başarılar bana cesaret verdi. Bence bu istikamette gidilirse gerçekçi bir şans var. Bu, Kıbrıs sorununu nihai olarak çözmek için muhtemelen son yıllardaki en iyi şans" diye konuştu.
Her iki liderin de görüşmelerde dış etmenlere bakmaksızın geçmişten bu yana süregelen problemlere yeni çözümler bulduklarını ifade eden Eide, süreçte liderler dışında görüşmeleri yürüten her iki kesimin müzakere ekibinin de "sağlam bir güven" zemini oluşturduğuna vurgu yaptı.
“Mülkiyet sorunu çözüm için anahtar”
Kıbrıs müzakerelerinde ana gündem maddelerinden biri olan mülkiyet sorunuyla ilgili son haftalarda yoğun mesai yaptıklarını belirten Eide, "Şu an yürüttüğümüz müzakerelerde mülkiyet sorunu anahtar konulardan biri. Mülkiyet sorununu tam olarak aşabilirsek çözümün geldiğini de göreceğiz" dedi.
Mülkiyet sorununun çözümü için üç hafta öncesine göre çok daha iyimser olduğunu söyleyen Eide, Kıbrıs'ta yaşayan çok sayıda kişinin günlük hayatını etkilediği için mülkiyetin karmaşık bir konu olduğuna işaret etti.
“Hızlı bir çözüm bulunmalı”
Rusya'nın Rum kesiminde askeri üs kurma talebine yönelik soruya Eide, "Şunu söyleyebilirim ki beklediğimiz takdirde, Kıbrıs'ın çevresinde durumu kolaylaştırmayacak bazı farklı eğilimler var. Ama bu konuda benim genel görüşüm jeopolitik gelişmelerdeki argümanların da Kıbrıs sorununa hızlı bir çözüm bulunmasının gerekliliğini ortaya koymasıdır" yanıtını verdi.
Bölgedeki göze çarpan gelişmeleri çok yakından takip ettiğini fakat pozisyonu gereği bu konuda fazla yorum yapamayacağını söyleyen Eide, "Yeni birleşik bir Kıbrıs, komşularla ilişkilerin normalleşmesini sağlayacak. Bu ayrıca bölgede uyuşmazlıklar yerine, entegrasyonun sağlanmasında rol oynayabilir" ifadelerini kullandı.
“Türkiye çözüm istiyor”
Ankara'daki temaslarda Başbakan Ahmet Davutoğlu ile uzunca bir süre görüşme fırsatı bulduğunu kaydeden Eide, Türkiye'nin çözümden yana duruş sergilediğini ifade etti.
Eide, "Sayın Davutoğlu benim eski meslektaşım, geçmişte birlikte görev aldık ve birbirimizi çok iyi tanıyoruz. Davutoğlu bana bir kere daha şunu teyit etti ki, Türkiye çözüm istiyor. Belli bir noktadan sonra, garantör ülkeler de müzakere sürecinin içine dahil olacak. Ankara, Londra ve Atina'yı müzakerelerin gidişatıyla ilgili sürekli olarak bilgilendiriyorum. Bu sadece Kıbrıs meselesi değil ayrıca bölgesel ve uluslararası bir sorun" diye konuştu.
Adada yeniden gündeme gelen referandumun takvimiyle ilgili görüşmelerin de olduğu bilgisini veren Eide, adada referandum yapılmasından çok, her iki liderin de ada halkını çözüm konusunda ikna etmesinin öncelikleri olduğunu ifade etti.
İki kesimde hayır derse…
Eide, "Eğer bir kesim referandumda "hayır" derse o zaman bu planın işe yaramadığı anlamına gelir. Bu da ciddi bir şekilde fırsatın kaçırılması demektir. Kıbrıs konusunda uzun zamandır barışa hiç bu kadar yaklaşılmadı. Taraflar kartlarını oynayarak her iki toplumdan da referandum için iki "evet" cevabı çıkartabilir. Her iki liderle de yakından çalışıyorum, anlaştıkları ve anlaşamadıkları konular oluyor. Ama müzakerelerde her iki lider de gerçekten bu kez çözüme ulaşmak için çalışıyor" dedi.
Eide, sözlerini şöyle tamamladı:"Referandumun yapılacağı belirli bir tarih için baskıda bulunmuyorum. Çünkü aceleci bir çözüm yerine, sağlam bir çözüme ihtiyacımız var. Daha önce birçok defa dile getirdiğim gibi her iki liderin anlaştığı bir dönemde bu fırsatı ve olumlu havayı kullanmak zorundayız. Bu sebeplerden dolayı referandum konusunda net bir tarih veremeyeceğim. Çünkü öncelikle çözüm bulmalıyız. Bizim aradığımız çözüm iki tarafın da 'evet' dediği bir çözüm. Liderlerin amaçları kendi aralarında anlaşıp el sıkmak değildir. 2004 Annan planına Türk kesimi 'evet' Rum kesimi 'hayır' demişti. Dolayısıyla aynı durumla karşılaşmamak için, liderlerin her iki toplumu da ikna edebilmesi gerekmektedir. Anastasiadis şunu biliyor, o başarırsa Akıncı da başaracak, Akıncı da biliyor ki o başarırsa Anastasiadis başaracak."
Güncelleme Tarihi: 11 Aralık 2015, 09:33