Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, turizm sektörünün, gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 8’i civarında olduğunu belirterek, önemli gelişmelere dikkat çekti. Akıncı; 1977’de sadece 25 konaklama tesisi ve 2 bin 795 yatak kapasitesi olduğunu belirtirken, 2018 Ekim ayı itibarıyla tesis sayısının 145’e, yatak kapasitesinin ise 25 bin 139’a çıktığını açıkladı.
Akıncı, “tarihi ve doğal güzellikleri, temiz plajları, sağlıklı Akdeniz mutfağı ve misafirperver halkı ile KKTC’nin turizmde de olduğu yerden çok daha iyi noktalara ulaşacağına inancım tamdır. Bunun olabilmesi için turizm sektörümüzde de Türkiye ve KKTC yatırım ve iş birliği olanaklarını en iyi şekilde tespit edip hayata geçireceğinizi ümit ediyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Merit Royal Premium Otel’de gerçekleşen Türkiye-KKTC Yatırım ve İş Birliği Konferansı’nda yaptığı açılış konuşmasında, konferansta ortaya koyulacak çalışmaların yararlı ve somut sonuçlar üretmesini diledi.
Kıbrıs’ta yıllardır iki paralel sürecin bir arada yaşandığına işaret eden Cumhurbaşkanı Akıncı, bu bitmeyen sorunu geride bırakabilmek için 2004’te Annan Planı referandumunda ve 2017 yılında Crans-Montana Konferansı’nda önemli fırsatların ne yazık ki Rum tarafındaki olumsuz tutumlar nedeniyle sonuca ulaşamadığını kaydetti.
“Sorun varsa çözüm arayışı da bir şekilde sürecektir. Biz haklarımızın bilinci ve onları koruma kararlılığı içerisinde, istikrarlı ve tutarlı duruşumuzu sürdürmek durumundayız” diyen Cumhurbaşkanı Akıncı, sadece Kıbrıslı Türk ve Rumlar için değil, Türkiye, Yunanistan ve bölge için de barış ve huzur ortamını, birlikte kalkınmayı getirecek bir vizyonla hareket etmeye devam edeceklerini vurguladı.
İşsizlik oranı yüksek
“Son on yıllık dönemde, reel ortalama ücret, asgari ücret, emeklilik ve sosyal yardım maaşları, dolayısıyla insanlarımızın büyük bir kesiminin alım gücünün %10-%15 civarında azaldığına tanık olduk. Gençlerimiz arasında işsizlik oranı da oldukça yüksek” diyen Akıncı, şöyle devam etti:
“Geçtiğimiz yıl Türk Lirası’nın önce kademeli olarak, Ağustos ayında ise sert bir şekilde değer kaybetmesi sonunda KKTC ekonomisinde ciddi bir belirsizlik ve kriz ortaya çıktı. Hizmet sektörü ağırlıklı bir ada ekonomisi olduğumuzdan döviz kurlarındaki dalgalanmamalardan ziyadesiyle etkilendik. İthal ettiğimiz girdilerimizin fiyatları, dolayısıyla maliyetlerimiz arttı. Ev ve araba kredileri döviz cinsinden olduğundan, çok sayıda yurttaşımız Türk Lirası’nın değer kaybetmesinden son derece olumsuz etkilendiler. ‘Ekonomimizi döviz kurlarındaki dalgalanmalara karşı nasıl daha dayanaklı hale getirebiliriz?’ ‘Bu konuda Türkiye ve KKTC olarak nasıl bir iş birliği yapabiliriz?’ ‘Kadını ile erkeği ile tüm iş insanlarımız bu konuda neler yapabilirler?’ ‘Ne gibi öneriler getirebilirler?’ Bunlar kuşkusuz çok güncel ve önemli konular.”
Yüksek Öğrenim
Kıbrıs’ta yüksek öğretim ve turizm sektörlerinin lokomotif görevi üstlendiği, küçük ölçekli tarım ve sanayi üretimi yapılan bir ada ekonomisi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “Zaten bu yüzden bugünkü konferansın iki oturumu da yüksek öğretim ve turizm konularına ayrılmış” dedi.
Üç ay kadar önce, Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Cemal Özyiğit’in 2018-2019 akademik yılında üniversitelerde eğitim gören öğrenci sayısının 102 bin 944 olduğunu açıkladığını ve bu öğrencilerin 55 bininin Türkiye’den, 35 bininin ise üçüncü ülkelerden geldiğini belirttiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Akıncı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“19 aktif üniversite yanında YÖDAK’tan izin almış, kuruluş aşamasında olan 10 üniversitenin daha olduğu bu büyük sektörde, artık sayısal büyümeyi bir kenara koyup kaliteyi hep birlikte nasıl daha da artırabiliriz?’ ‘Gelen öğrencilerin adamızda güzel ve güvenli bir ortamda, ülkemizin sosyal ve kültürel yaşamını olumlu bir şekilde etkileyerek daha kaliteli eğitim almalarını nasıl sağlayabiliriz?’… Bu ve benzeri soruları akılda tutmakta fayda olduğunu düşünüyorum.”