Mağusa İnisiyatifi aktivisti Okan Dağlı, bütünlüklü çözüm çalışmalarına paralel olarak barış ve işbirliği ortamı yaratacak, güveni artıracak “Güven Yaratıcı Önlemler” dâhil her türlü yöntemi uygulamanın adada kalıcı barışın sağlanması için elzem olduğu görüşünü dile getirdi. 

Dağlı yaptığı yazılı açıklamada, Kıbrıs sorununun temelinde güven problemi olduğunu savunarak, toplumların birbirlerine güvenmediklerini kaydetti. Her alandaki güvensizliğin Kıbrıs’ta yaşayan insanları olumsuz yönde etkilediğine işaret eden Dağlı, bütünlüklü çözüm için yapılan görüşme süreçlerine mutlaka güven problemine cevap verecek paralel bir sürecin eklenmesi gerektiğine inanç belirtti.  İki toplum arasında güven yaratacak bir süreç başlamadıkça, bütünlüklü çözümün bir hayalden öteye gidemeyeceğini savunan Dağlı, “Tarih, toplumların karşılıklı güveni ve işbirliği olmadıkça iki toplum arasındaki görüşmelerin sonuç getirmediğini göstermiştir. Güven olmadan ‘çözüme odaklanmak’ gibi bir söylemin zemini olmayan bir laftan öteye değeri yoktur” dedi. 

Bütünlüklü çözüm görüşmelerinin çöktüğünü anımsatan Okan Dağlı, her çöken görüşme süreci sonucunda iki toplumun birbirinden daha da uzaklaştığını, zayıf olan güvenin gittikçe de azaldığını kaydetti. Görüşmelerin çökmekle kalmadığını, aynı zamanda toplumları bir krizin eşiğine de getirdiği görüşünü dile getiren Dağlı, bir kez daha güven kaybı yaşanarak, bütünlüklü çözümden uzaklaşıldığını belirtti. 

Dağlı açıklamasında şu ifadelere yer verdi: 

“Türkiye, BM, AB, Kıbrıs Türk ve Rum taraflarına çağrımızdır. Bir an önce insanı merkezine alan bir süreç başlatılmalıdır. Bu süreç adadaki ana sorun olan güven eksikliğine cevap verecek biçimde tasarlanmalı ve Kıbrıslıların hayatına olumlu yönde etki etmelidir. Mağusa İnisiyatifi olarak barış yanlısı güçlerin, bu talep altında birleşmesini ve tüm taraflara baskı unsuru olmasını umuyoruz.”