Sonuç CEVİZCİ
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik yürütülecek müzakere sürecinde bazı kırmızı çizgilerin olacağını belirterek, “Türkiye’nin garantörlüğünden ve KKTC vatandaşı olan TC kökenlilerin ada da kalmasından taviz verilemez” dedi. Diyalog TV’ye konuk olan ve Son Durum programında Genel Yayın Yönetmeni Reşat Akar’ın sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Eroğlu, hem KKTC halkına hem de dünyaya önemli mesajlar verdi.
Eroğlu, gerek garantörlük, gerekse tüm KKTC vatandaşlarının kurulacak yeni devletin vatandaşı olması konusunda şimdiki Rum Lideri Nikos Anastasiadis’in yanı sıra eski Rum Lideri Dimitris Hristofyas’a net tavırlarını ilettiğini söyledi.
“Köy köy dolaşırım…”
“Seçimi kaybetmeniz ve yeni liderin bu kırmızı çizgilerde esnemesi halinde ne yaparsınız?” sorusuna ise Eroğlu, “Köy köy dolaşır, bunu engellemeye çalışırım. Neticede varılacak anlaşma metni referanduma götürülecektir. Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin niye devam etmesi gerektiğini halka anlatırım. Ne BM ne AB ne de herhangi bir ülke çocuklarını başka bir ülkenin insanını korumaya göndermez. Bir çözüm barışı bozmaması lazım. Eğer çözüm zaman içerisinde barışı çatışmaya götürürse o çözüm değildir. Bu şartlarda bir çözüm barışı zaman içerisinde çatışmaya çevirecektir. Bunu izah ederim vatandaşlara. Ülkeyi terk etmem bu ülkede doğduk, yaşadık buralara geldik ülkeyi terk etmem düşüncem yok” dedi.
“Rumların, toprak konusunda aşırı istekleri var…”
Müzakere süreci ve sonrasındaki sürece ilişkin konuşan Eroğlu şunları kaydetti, “Müzakereler pazarlıkların yapılacağı safhadan başlayacak. Rum tarafının toprak konusunda aşırı istekleri var. Bunların dışında, Kuzey de kalacak Rum mallarına dönmek istenirse birinci tercih hakkı onların olacak bu konuda ısrar ediyorlar. Böyle bir anlaşma barışı sağlamaz. İki bölgeli, iki toplumlu, siyasal eşitliğe dayalı federal cumhuriyet bizim çözüm önerimizdir. Bir zaman limiti içinde sorun çözülmelidir. Mümkünse çözeceğiz, çözemezsek yolumuza bakacağız. Sorunun çözülmemesi durumunda halkın, Rumlarla bir 40 yıl daha müzakere masasında oturmalarını isteyip istemediklerini referanduma götüreceğiz.
“Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi”
Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin kendisi ve Kıbrıs Türk halkı için olmazsa olmaz unsuru olduğunu vurgulayan Eroğlu, “Bir çözüm durumunda, Türkiye’den gelip KKTC vatandaşlığını alan kişiler ve bir anlaşma oluncaya kadar hükümetlerimizin vereceği vatandaşlıkları alan kişiler bir ortaklık devleti kurulduğu takdirde tümü vatandaş olacaktır” dedi.
“Anket sonuçlarına yaptıranlar bile inanmıyor…”
Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili de konuşan Derviş Eroğlu, yapılan anket sonuçlarında para karşılığında bazı adayların önde gittiğini gösterdiğini ancak o sonuçlara kendilerinin bile inanmadıklarını söyledi. “Anketlerde yüzde 40’tan aşağı gösterilmedim. Biz bu işi ilk turda bitirebiliriz. Arkasında güçlü partisi olan kişi bu seçimin kahramanı çıkar. UBP ve DP benim aday olmamı çok istediler imkanları nispetinde uğraşıyorlar. Seçimi ilk turda bitirmemiz için şu anda yüzde 5 oya ihtiyacımız var” diyen Eroğlu, seçim kampanyasını kendi bütçeleri ve eşten dosttan gönüllü arkadaşlarından gelen desteklerle götürdüklerini söyledi.
“Harcamalar 1 milyon TL’yi geçer…”
Eroğlu kendisinin seçim çalışması bütçesinin 1 milyon TL’yi geçeceğini tahmin ettiğini ifade etti. CTP’nin seçim için 1 milyon TL bütçe ayırmasını da değerlendiren Eroğlu, bu meblağın yetersiz olduğunu söyledi. Eroğlu, “Hükümet olanaklarını da kullanıyorlar daha cömert davranabilirler” dedi.
“İkinci tura kalırsam yine kazanırım…”
İkinci tura kalınması halinde karşısına çıkan isimle yarışacağını dile getiren Eroğlu, ikinci turda da seçimi kazanacağından emin olduğunu dereyi geçeceğini kaydetti.
Siber’e gönderme
CTP Cumhurbaşkanı adayı Sibel Siber’in kendisine sürekli olarak gönderme yaptığını, 25 yıllık başbakanlık döneminde neler yaptığını sorduğunu belirten Eroğlu, “Beş yıl önce siyasete atılmış olan Sibel hanım memlekette ne olduğundan haberdar değil. Bu memlekette ne yapıldı. Sibel Hanım bunları görmeyecek kadar cahil ve kör değildir. Demek ki bugüne adar ülke ve siyaset sorunları ile ilgilenmemiş sadece kliniği ile ilgili sorunlarla ilgilenmiş. Siyasetle ilgisiz. Polis terfilerinin Amme Hizmeti komisyonun yaptığını söyleyecek kadar kamu düzeninden uzak bir arkadaşımız. Hasbel kader böyle oldu. Benim için güçlü bir rakiptir, küçümsemiyorum. Değişimden söz ediyor ama sözün nereye varacağını bilmiyor” sözleriyle göndermede bulundu.
Güncelleme Tarihi: 09 Nisan 2015, 10:20