Pelin YÜKSELAY

Ulusal Birlik Partisi (UBP) ile Demokrat parti (DP) koalisyon hükümetinin son dönemdeki icraatları konusunda hem meclisteki hem de meclis dışındaki siyasi partilerin tepkisini topluyor. Bu tepki, Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş’ın oğluna üniversite yapımı için 200 dönümlük arazi tahsisi sonrasında zirveye ulaştı. Diyalog’a konuşan muhalefet partilerinin yetkililerinin tümü erken seçim isterken, koalisyon ortağı DP’nin Genel Sekreteri Afet Özcafer, Ülkede yapılacak bir erken seçimin maddi külfeti de beraberinde getireceğini savunarak, “Şimdilik erken seçime gerek yok” dedi. Diyalog muhabiri, koalisyonun büyük ortağı UBP’den ise erken seçim konusunda net bir açıklama alamadı. Ana muhalefet CTP Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın ise ekim ayında erken seçim önerisinde bulundu.

Diyalog’a konuşan; Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın, Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit, Halkın Partisi (HP) Genel Sekreteri Tolga Atakan, TKP Yeni Güçler Başkanı Mehmet Çakıcı, TKP Yeni Güçler Başkan Yardımcısı Tözün Tunalı, Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP) Genel Başkanı İzzet İzcan, Yeni Kıbrıs Partisi (YKP) Yürütme Kurulu üyesi Murat Kanatlı, Milliyetçi Demokrasi Partisi (MDP) Genel Başkanı Buray Büsküvütçü ve Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Genel Başkanı Erhan Arıklı en erken zamanda seçime gidilmesi gerektiğini kaydetti.

 

Siyasiler ne dedi?

Afet Özcafer: Erken seçim maddi külfet demektir

   “Ben erken seçim zamanı olduğunu düşünmüyorum. Hem müzakereler açısından hem de ekonomik açıdan erken seçime gidilmemeli. Halk ekonomik olarak beklenti içinde. Erken seçim maddi külfet demektir ve bu anlamda gidilecek olan erken bir seçim kaosun içerisine girmek demektir. Müzakerelerin de bu şekilde sonuçlanacağını ta başından biliyor ve söylüyorduk. Bu aşamada içe bakılmalı ve ilk olarak kamu reformuna öncelik verilmeli. İç sorunların çözümünde tüm partiler ortak bir çalışma yapmalıyız.”

Erdoğan Sorakın: Ekim ayında seçime gidilmeli

  “Ekim ayı gibi erken seçime gidilmeli. Kıbrıs müzakereleri sekteye uğradı ama müzakerelerin yeniden başlaması için gayret gösterilmeli. Öncelik bu olmalı. Bunun yanında Kıbrıs’ta adil demokrasiyi savunan, eşitlik ilkesine uyan yeni bir hükümet oluşturulmalı. Ülkenin en büyük sorunu hukuğa aykırı olan uygulamalar, peşkeş, istihdamlar bunlar durmalı. Tüm bu uygulamaların devamı toplumu da bitirecek.”

Cemal Özyiğit: Erken seçim önerimizin arkasındayız

   “Bizim erken seçim önerimiz biliyorsunuz Meclis’te. Bizim aylar önce Meclis’e sunduğumuz 2 Temmuz’da erken seçim yapılsın önerimiz vardı. Hatta Başbakan Özgürgün de bize Hodri Meydan çekmişti. Bu önerimize CTP de destek vermişti ama Meclis’te erken seçim tarihi olarak Nisan 2018 çıkmıştı. Biz hala bu erken seçim önerimizin arkasındayız ve uygulanması gerektiği görüşündeyiz. TDP her zaman erken seçime hazırdır.”  

Tolga Atakan: Erken seçim acil bir ihtiyaç

   “Erken seçim ülkemiz için uzun bir süredir acil bir ihtiyaç. Mevcut meclis yapısı artık halkın iradesini yansıtmıyor. Denenebilecek tüm aritmetikler denendi ve meclis sorunlara çözüm üretebilecek formülleri içermiyor. Ayrıca erken seçim müzakere sürecinden bağımsız olarak düşünülmesi gereken bir husus. Müzakereler çok iyi bir noktada olsa dahi seçim gündemde olmalı. Zira her halükarda Kıbrıs Türk toplumu iyi bir yönetim ihtiyacı içinde. Ülkede yaşanan ve kangrenleşen sorunların mevcut zihniyet ile çözülmesi mümkün değil ve bu yönde bir değişim şart. Erken seçim kararının en erken sürede alınması şart. 

   Olabilecek en erken tarihte yapılması çağrımızı yinelemek istiyorum. Geç kalınan her gün bizi hepimizin geleceğimizden çalar bir noktaya götürüyor. Ülkede bir an önce partizanlıktan, adam kayırmacılıktan, kişisel veya zümresel çıkardan uzak toplumsal çıkar gözeten, halk odaklı, şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim anlayışını hakim kılmaya çalışmak lazım. Tüm 

çalışmalar bu ilkeleri hayata geçirme üzerine olmalı. Ne var ki mevcut yönetenler bu vizyona ve bunları hayata geçirebilecek erke sahip olmadıklarından ötürü zaman kaybetmeksizin meclisin yenilenip bu idealleri hayata geçirebilecek kadroların ülke yönetimine gelmesi kaçınılmazdır.”

Mehmet Çakıcı: TKP her zaman seçime hazırdır

  “Şu an bir erken seçim süreci içerisindeyiz zaten. Temmuz’u geçtikten sonra son yılın içerisindeyiz. Şu andan itibaren yakın bir tarihte bunu yapmak durumundayız. TKP her zaman seçime hazırdır. Kıbrıs sorununun belli ki uzunca bir süre daha işi var. Bu süreçte çöken ülkemizi yeniden kalkındırmalıyız. Ülke içinde sorun tek bir yerde değil, her yerde. Herşey çakılmış ve çökmüş durumda. Bir an evvel sorunlar çözülmeli. Tabii Kıbrıs sorunu da önemli. O da süreç sekteye uğradı diye bir kenara bırakılamaz.”

Tözün Tunalı: En geç Aralık’ta 

  “En geç Kasım-Aralık erken seçimin yapılması lazım. Hükümet icraatları ile bıktırdı, usandırdı. Halk sokağa dökülebilecek konumda. Herkes bu düzenden bıkmış vaziyette. Öncelikli olarak iç sorunları çözelim. Yasalarımız AB standartlarına getirilsin. Vatandaşların göç etmesini engelleyecek yatırımlar yapılsın. Eğitim-Sağlık AB standartlarına gelsin. Çöken ekonomimizi güçlendirelim önce.” 

İzzet İzcan: Nisan 2018’den önce 

    “Bizim uzun bir süredir erken seçim talebimiz zaten var. Hükümet yolsuzluklar yapıyor, partizanlıklar almış başını gitmiş, kötü icraatlar mevcut. Aynı zamanda hükümet ülkeyi yönetmekte acizlikler gösteriyor o yüzden Nisan 2018 beklenmeden en kısa sürede erken seçime gidilmeli. Biz uzun zamandır erken seçimin kaçınılmaz olduğunu savunuyoruz.       

   Parlamento ülke sorunlarını çözemiyor. Halk sömürülüyor, göç işsizlik, usulsüzlük. Tüm bunların çözümü için en erken zamanda halka gidilmeli. Şimdi müzakere süreci çöktü, süreci boşverip, içteki sorunlara dönelim diye düşünmeyelim. Bizim önceliğimiz hala Kıbrıs sorununu çözmek olmalı ama buna paralel içteki sorunları da çözmek adına aynı çabayı göstermeliyiz. Ülkenin Kıbrıs sorunundan sonra en büyük sorunu ekonomi. İşsizlik ve göç. Müzakere sürecine nasıl çaba harcanıyorsa, içteki sorunlara da o kadar çaba harcanıp çözülmeli.”

Murat Kanatlı: Demokratik bir seçim olmalı

   “Ülkede bir seçim olmalı ama demokratik bir seçim olmalı. Eğer ülkenin bugünkü hali ile seçime gidilecekse bir sorun çözülmeyecek. UBP-DP hükümeti rüşvet dağıtırken gidilecek bir seçim, hiç birşeyin çaresi olmaz. Bunun yanında müzakereler şimdi çökmedi. Müzakereler, Mont Pelerin’e gidilmezden önce çöktü. Bu yeni bir şey değil. Ülkede ekonomik kriz var. Yolsuzluk-usulsüzlük had safhada. En öncelik olarak bu sıkıntılar çözülmeli.”

Buray Büsküvütçü: Erken seçime hazırız

   “Erken seçim tabii ki olmalı ancak hükümet erken seçime gitmeyecektir. Halkın da erken seçim olması konusunda yoğun bir talebi var ancak, seçim olduğunda da halk sandık başına gitmiyor böyle bir sorunumuz var. Milliyetçi Demokrasi Partisi olası bir erken seçime hazırdır. Tabii gönül ister ki, hükümet tüm işlerini doğru düzgün yapsın, erken seçim olmasın ama partizanca uygulamalar ne yazık ki buna müsaade etmiyor. Kıbrıs sorunu da dahil içte de değişmesi gereken ilk şey zihniyet. Kıbrıs sorunu çözülemiyor çünkü Rumların Kıbrıslı Türkleri düşman gören zihniyetleri değişmiyor. Düşman görüyorlar ve düşman duygularıyla bizlere karşı yeni nesiller de yetiştiriyorlar. Bu durumda zaten çözüme ulaşılması mümkün değil.” 

Erhan Arıklı: Kasım’da erken seçime gidilmeli

   “UBP - DP azınlık hükümetinin doğal ömrünü bitirdiği ve uzatmaları oynadığı bilinen bir gerçektir. Uyumlu görünen koalisyon ortaklarının aslında ne kadar çelişkili ve uyumsuz oldukları son arsa olaylarında görülmüştür. Taraflar birbirinin açıklarını basına sızdırarak karşı tarafa gol atma peşindedir. Öte yandan Türkiye'ye protokol gereği verilen sözlerin tutulmadığı, takvime uyulmadığı ve yapılan ikazlara aldırılmadığı da bir gerçektir. Bu yüzden para akışı zayıflatmıştır. Hal böyle olunca bu hükümetin 2017’yi çıkarması mümkün gözükmemektedir. Bize göre bu yılın kasım ayı erken seçim için en uygun aydır. Kıbrıs meselesinin veya müzakerelerinin kesilmesinin erken seçim tarihini etkileyeceğini sanmıyorum.”