Çeşitli temaslar yapmak üzere New York’a giden ve burada TRT Türk’ün canlı yayınına katılan Cumhurbaşkanı Eroğlu, bu safhada başlayan müzakereleri erken bir zamanda bitirme gayreti içinde olacaklarını söyledi. Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, muhabirin, New York temaslarının içeriğini sorması üzerine Cumhurbaşkanı, “İİT Genel Sekreteri ile ilk görüşmemizi yaptık. Daha sonra New York temsilciliğimizde çeşitli gazetecilerle mülakatlarınız oldu” dedi. İİT üyesi ülkelerin Dışişleri Bakanlarının KKTC’de toplantı yapmasının gündemde olup olmadığını sorulması üzerine Eroğlu, İİT Genel Sekreteri’nin böyle bir düşünce içerisinde olduğunu belirtti. Gerek dışişleri bakanlarının gerekse çeşitli ülke bakanlarının toplantılarını KKTC’de gerçekleştirmesinin kendisini memnun edeceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Son derece de umutlandırır” dedi.
“Anastasiadis, yakınlaşmaları reddediyor”
“Özellikle BM’nin yeni bir özel danışmanı olması itibariyle bu gelişinizde bir farklılık hissediyor musunuz?” şeklindeki soruya ise Eroğlu şöyle yanıt verdi:
“Biz yeni özel danışmanla tanışma fırsatı bulduk. Biliyorsunuz önce tek tek liderlerle buluşmuştur. Daha sonra müzakereciler ve müzakere heyetleriyle görüştük. Daha sonra üçlü bir yemekli toplantı yaptık. O yemekli toplantı iki buçuk saat kadar sürdü. Oradaki maksat yemek değil; iki liderin danışmanla bir araya gelmesiydi. Orada bazı mesafeleri kat ettiğimizi söyleyebilirim. Çünkü ertesi gün liderler toplantısı olacaktı ve bazı tıkanıklıklar vardı. Biliyorsunuz; geçmişte gerek Sayın Talat’ın, Hristofyas ile, gerekse de benim Sayın Hristofyas ile sağladığımız yakınlaşmalar var ve Anastasiadis bunları şiddetle reddediyor; ‘içinden beğendiklerimi seçer alırım ama tümünü kabul etmem’ şeklinde tavrı vardı. Bize kendisinin sunacağı öneriler vardı. Biz de ‘geçmişte sağlanan yakınlaşmaları kabul etmeden mesafe kat edemeyiz’ dedik.”
“Kapsamlı müzakerelere başlama kararı aldık”
Yeni özel danışmanın bu konularda liderler arasında yakınlaştırma sağladığına dikkat çeken Eroğlu, ertesi gün yapılan liderler toplantısında bir ortak açıklamayla konunun bağlandığını belirtti.
Müzakerecilerimiz ve liderlerin yaptığı toplantılarda, iki safhanın geride bırakıldığını ancak üçüncü safhaya geçilemediğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu “Sayın Özel Danışman Eide’nin de katıldığı toplantıda bu barikatı aştık ve üçüncü safhaya, yani ortak açıklama metninde de belirtildiği şekliyle, kapsamlı müzakerelere, sonuç alıcı müzakerelere başlama kararı aldık” diye konuştu.
“Rumların al-ver kelimesine alerjileri var”
Rum tarafının bu noktada, “al-ver” kelimelerine yönelik alerjisi olduğuna vurgu yapan Eroğlu, “Çünkü Rum liderler bu kadar yıldır hep alacağız demiştir. Halbuki bir anlaşmanın olabilmesi için karşılıklı al-verlerin olması lazımdır” dedi. Anastasiadis’in kendilerine, “Bir anlaşma için al-verin tabii ki olacağını biliyorum ama bunu açıklama metnine yazmak istemiyorum” dediğini de anımsatan Cumhurbaşkanı, bunun üzerine “kazan-kazan” kelimelerinin kullanıldığının altını çizdi. Rum tarafının müzakerelerin ucu açık devam etmesi yönünde bir tavrı olduğuna dikkat çeken Eroğlu, “Ben bir yol haritası ortaya koydum ama bunu da reddettiler. Ama erken bir zamanda sonuç alıcı müzakereleri gerçekleştireceğimiz konusunda mutabakata vardık” şeklinde konuştuk. Cumhurbaşkanı, müzakerelerin ucu açık devam edemeyeceğini ve bu safhada başlayan müzakereleri erken bir zamanda bitirme gayreti içinde olacaklarını söyledi.
“Cenevre’de üçlü zirve olabilir”
“Önümüzde yeni bir Greentree zirvesi olabilir mi” şeklindeki soruya ise Eroğlu, Rum Lider Anastasiadis’e, New York’ta BM Genel Sekreteri ile üçlü bir görüşme teklifinde bulunduğunu ama bunun reddedildiğine dikkat çekti.
BM Genel Kurul toplantılarının bitmesinin ardından belki Cenevre’de bir üçlü zirve düşüncelerinin bulunduğunu ifade eden Eroğlu, “Biliyorsunuz; geçmişte de üçlü zirve benim önerimdi ve 5 kez üçlü zirve yaptık.
Sonuncu zirve Greentree’de olmuştu. Biz bu zirveyle birlikte bir sonuç alacağız düşüncesi içerisinde esneklik göstererek önerlerle masaya gitmiştik. Dönemin Rum lideri Hristofyas Ulusal Konsey’den çıkarttığı ‘4 Hayır’ ile maalesef bizi üzmüştür ve genel sekreteri de öfkelendirmiştir ve bundan sonra son safhaya geçilecek şeklinde bir açıklamayla konu kapanmıştı. Şimdi o son safhaya gelmek üzereyiz diye inanıyorum” diye konuştu.
“Dünyanın sonu değil”
1968’den beridir müzakerelerin devam ettiğini ve Kıbrıs sorununun artık sorun olmaktan çıktığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, 1974’ün yarattığı coğrafyada iki devlet olduğunu vurguladı.
2003’te başbakan olduğu dönemde tek taraflı olarak karşılıklı geçişleri başlattığını ve şu an 6’ncı kapının açılmasının gündemde olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Eroğlu, iki halkın dostane ilişki içerisinde karşılıklı gidip geldiğini belirtti. Ortak federal bir devlet çatısı altında, iki kurucu devlet buluşturulabilir mi arayışının içerisinde olduklarını söyleyen Eroğlu, “Bugüne kadar bunu sağlayamadık. Çünkü Rum tarafı Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devam edeceği ve bizim de bu cumhuriyetin altına gireceğimiz şeklinde politika üretiyor. Buluşamazsak ne olur? Dünyanın sonu değil” dedi.
Güncelleme Tarihi: 25 Eylül 2014, 07:03