Hurşide BAYBORA (TAK)
Başbakan Yardımcısı, Ekonomi, Turizm, Kültür ve Spor Bakanı Serdar Denktaş, Kıbrıs konusu, hükümet ve kuruluş çalışması sürdürülen yeni havayolu şirketi hakkında TAK’a değerlendirmelerde bulundu; soruları yanıtladı.
Denktaş, Kıbrıs konusunda son günlerde yaşanan hareketlenmenin nedeninin dış güçlerin müdahalesi olduğuna işaret ederek, şu andan itibaren çok dikkatli olunması gerektiğini bildirdi.
Denktaş, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile ilişkisinin çok yakın olduğunu vurgulayarak, müzakere süreciyle ilgili sürekli bilgi alışverişinde bulunduklarını, masada toplumun çıkarlarına ters düşen bir şey hissettikleri anda buna tepki koyacaklarını vurguladı.
“Kimsenin derdi sorun çözmek değil...”
Kıbrıs konusunda dış güçlerin baskısından kaynaklanan hareketlilikle ilgili olarak “Kimsenin derdi sorun çözmek değildir. Buluşulamayan bir noktada iki tarafı buluşturmak hedefiyle hareket ediyorlar” ifadesini kullanan Serdar Denktaş, “Bende şunu hatırlatıyorum. 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti kurulurken yine Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar biz bağımsız bir devlet kuralım düşüncesiyle hareket etmemekteydi. O dönem İngiltere'den gelen baskılarla ortaya Kıbrıs Cumhuriyeti çıktı. 3 yıl sürdü ama 3 yıl sonra Cumhuriyet yıkıldı. Şimdi bizde sosyal, siyasi ve ekonomik sıkıntılar var. Rum tarafında ilk kez bir ekonomik sıkıntı ve Yunanistan da ekonomik sıkıntı, Türkiye’nin içi ise karıştırılmış durumda. Kıbrıs’la ilgili dört ana kesim bir karşılılık sıkıntı içerisindeyken, yıllardan beridir dördünün çözemediği sorun da bir kanalın içerisine sokulmuş durumda bu tesadüf değildir" dedi.
"Şişirilmeye çalışılan yapay beklenti"
Kıbrıs Türk insanına yönelik şişirilmeye çalışılan yapay beklenti konusuna dikkat çekemeye çalıştığını vurgulayan Serdar Denktaş, “(Kıbrıs sorununun çözümünde) O kadar ümit vaat eden durumda değiliz” dedi.
Denktaş, Güneyi takip ettiğine işaret ederek, “Yaptıkları açıklamalar bizim çözümle ilgili düşüncemizin çok dışındadır" ifadesini kullandı. Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in “Kıbrıslı Türklerin Avrupa Birliği (AB) vatandaşlığıyla artık bireysel hakları vardır” açıklamasını hatırlatan Serdar Denktaş, "Kıbrıslı Türklerin toplumsal hakları vardır. Artık toplumsal hakları olmayacak. Bireysel AB vatandaşlığı haklarıyla devam edeceğiz. Toplumsal hakkımızı kaybettik demek, geleceğimizi kaybettik demektir. Bunun dikkatine varmak gerekir" dedi.
“Her şeye yine sıfırdan başlayacağız”
Başbakan Yardımcısı, Ekonomi, Turizm, Kültür ve Spor Bakanı Serdar Denktaş, bir çözüm döneminin başladığı varsayılırsa; bu süreç şu veya bu nedenle yeniden aksaklığa uğrarsa Kıbrıslı Türklerin yine her şeye sıfırdan başlayacağını belirterek, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Annan Planı dönemindeki psikolojiyi görüyorum. O dönemde de 28 Şubat'ta görüşme başlasın diye bir metin imzalanacaktı ve bu metin imzalandı. Kıbrıs Türk tarafında çözüm oluyor diye bayram havası koptu. Sadece o zemin görüşülmeye başlanacaktı. Şimdi yine ortak açıklama gitti geldi, kırk yıl daha gider gelirdi."
"Çok dikkatli olunması gerekir...”
Bu andan itibaren çok dikkatli olunması gerektiğini vurgulayan Denktaş, "Biz Cumhurbaşkanı'na da söyledik. Yanlış gördüğümüz bir noktada avaz avaz bağırmak durumundayız ve bağıracağız. Çünkü istediğimiz, çözüme odaklı olalım evet ama çözüme odaklı olurken haklarımızdan, temel haklarımızdan vazgeçmeyelim” dedi
“Rumların samimiyetine inanmıyorum”
Serdar Denktaş Rum tarafının samimiyetine inanmadığını, onların zorla 'evet' diyeceğini düşündüğünü anlatarak, “Kıbrıs Türk tarafında da son yıllarda yaşanan hadiselerin bütünü öyle gösteriyor ki toplum 'evet’e hazırlanıyor. Bu kez referanduma giderken geçen defaki gibi toz duman içinde tartışmayalım. Ayaklarımız yere basarak, neye 'evet' veya 'hayır' diyeceğimizi iyi bilelim ve her ikisinin de sonucuna hazır olalım” ifadelerini kullandı.
Açıklamasını “Keşke tüm siyasi partilerle ortak düşünceye ulaşabilsek” diye sürdüren Denktaş, kendisinin her aşamada toplumu bilgilendireceğini vurguladı.
"Eski köye yeni adet gelmez...”
Serdar Denktaş, Dışişleri Bakanı Özdil Nami'nin müzakerelere katılması konusunu değerlendirirken, kendisinin, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın cumhurbaşkanlıkları döneminde Dışişleri Bakanlığı yaptığını hatırlatarak, “Rauf Denktaş Cumhurbaşkanı iken Annan Planı döneminde ben katılmayacağım dediği gün Talat ve beni eş görüşmeci olarak kendisi tayin etti ve onun yerine Burgunstchk görüşmelerine biz gittik. Ama bu talep Cumhurbaşkanından geldi. Yetki ordadır. Görüşmeci Cumhurbaşkanıdır. Daha sonra Talat Cumhurbaşkanı oldu bir süreç daha yaşadık Gambari süreci oldu. Ben de Dışişleri Bakanı idim ama mutfakta değildim. Şu anda Dışişleri Bakanı'nın talebi varsa bu doğru bir yaklaşım değildir. Eski köye yeni adet gelmez. Dışişleri Bakanın görevi nedir? Görüşmecinin ortaya koyduğu tezi kendi ilişkilerini ve örgütünü kullanmak süresiyle dışa anlatmaktır. Onun düşüncesinin dışında dışı hareketlendirmek değildir. Bu masadaki elimizi zayıflatır" ifadelerini kullandı.
"Ben talimatı ancak partimden alırım"
Cumhurbaşkanı ile arasının son derece iyi olduğunu dile getiren Denktaş, Cumhurbaşkanı ile temaslarının daha çok Kıbrıs konusunda olduğunu söyledi.
“Zaman zaman kuşku içerisine gidip şikâyet ediyoruz. Zaman zaman fikir danışmak için gidiyoruz. Zaman zaman o çağırıyor, ‘böyle böyle bir sıkıntımız var nasıl çözeceğiz’ diye görüş alışverişinde bulunuyoruz. Ben Cumhurbaşkanı ile kurduğumuz ilişkiden son derece mutluyum. Yine onu da beni de hayretler düşüren ise basında Demokrat Parti’yi Derviş Eroğlu yönetiyor söylemleridir” diye konuşan Denktaş sözlerini şöyle sürdürdü:
“Cumhurbaşkanı bırakın karışmayı bugüne kadar tek hususta bile herhangi bir talebi olmamıştır. Beni bilen bilir Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş iken bile parti işlerine karıştırmadım. Birinin talimatıyla iş yapabilecek bir kişiliğe sahip değilim. Talimat alacağım bir yer varsa o da benim partimdir, tabanımdır. Onların istekleri benim için talimattır."
"Fırsat eşitliği şart…”
Son aylarda usulsüz işe alınma iddiasıyla insanların işlerine son verileceği açıklamalarını değerlendiren Serdar Denktaş açıklamasını şöyle sürdürdü:
“CTP’de, tabandan gelen bir baskıyla bir karar ürettiler ama doğru karar olmadığının onlar da farkına vardılar. Ancak geri adım atma çok kolay değil. Yaptığımız müzakereler sonrasında, belli bir süre tanıdık ve gerek yeterlilik sınavı gerekse münhallar açmak ve fırsat eşitliği tanımak suretiyle çalışmaya devam edilmesi sürecini yaşıyoruz. Bu şekildeki yaklaşımlarla bir yere varmak mümkün değil. Bu çocuklar hak ederek mi girdiler 'hayır'. Birileri kendilerine teklifte bulundu bunlar da kabul etti. Dışarıda, fırsat eşitliği tanınmadı diye şikâyet eden genç arkadaşlar var. Onlara da ayni teklif gitseydi hayır diyecekler miydi 'hayır'. Bugün bu 366 ve diğer 24’ü koruyoruz diye şikâyet eden arkadaşlar niye şikayet ediyor. Beklenti bunlar çıkarılacak yerine kendileri girecek hem de ayni yöntemle. Şimdi nerde bunun hakkaniyeti nerde bunun fırsat eşitliği.”
"Kendi bayrağımızı taşıyan bir havayolu..."
Açıklamalarını "Bu yılsonu itibariyle artık kendi bayrağımızı taşıyacak bir havayolumuz olacak” cümlesiyle sürdüren Başbakan Yardımcısı, Ekonomi, Turizm, Kültür ve Spor Bakanı Serdar Denktaş, havayolu şirketinin hizmet vermeye başlamasının 2015 yılına taşabileceğini, ancak şirketin bu yılsonu kurulacağını kaydetti.
Denktaş, “Çalışmalara devam ediyoruz. Biraz sessiz yürütüyoruz çünkü önemli olan şov yapmak değil gerçekleşmesidir” dedi.
Güncelleme Tarihi: 24 Şubat 2014, 06:32