Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Cumhuriyet Meclisi’nde temsil edilen siyasi partilerin oluşturduğu Meclis Platformu ile bir araya geldi. Toplantıda Kıbrıs sorunuyla ilgili yeni gelişmeler ele alındı. Cumhurbaşkanlığı’nda yer alan toplantıya, CTP-BG Genel Başkanı, Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, DP-UG Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı, Ekonomi, Turizm, Kültür ve Spor Bakanı Serdar Denktaş, TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit katılırken, UBP’yi milletvekilleri Ersan Saner ve Tahsin Ertuğruloğlu temsil etti.
Toplantıda genel başkanlara CTP-BG'den Dışişleri Bakanı Özdil Nami, Kutlay Erk; DP-UG'den Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı'na atanan genel sekreter Hasan Taçoy ile Serhat Kotak; TDP'den ise milletvekili Zeki Çeler ile Deniz Birinci eşlik etti. Toplantıda Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun heyetinde ise Müsteşar Hasan Güngör, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Osman Ertuğ, Danışmanlık ve Siyasi İşler Müdürü Güneş Onar ve hukukçu Oğuzhan Hasipoğlu yer aldı.
Yaklaşık bir buçuk saat süren toplantının ardından gazetecilere açıklama yapan siyasi parti başkanlarının tümü, Rum Yönetimi’ne müzakere masasına dönmeleri çağrısında bulundu.
Eroğlu: Tahammül edecek noktada değiliz
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs Türk tarafının artık Rumların ön koşullarına tahammül edecek bir noktada olmadığını söyledi.
Eroğlu, “Ya otururlar görüşürüz, ya da görüşmezlerse biz de ona göre hareket tarzımızı belirleriz” dedi. Müzakereler boyunca Rum tarafının sık sık ön koşullar ortaya koyduğuna işaret eden Eroğlu, bütün dünyanın Rumların bu ön koşullarının artık aşırıya kaçtığını ve müzakereleri sabote edenin Rum tarafı olduğunu görmesini istedi.
AB ve BM’ye çağrı yaptı
Cumhurbaşkanı Eroğlu, Meclis Platformu’yla görüşmesinin ardından basına yaptığı açıklamada, Rum tarafının müzakere masasından çekilmekle ne kadar haksız olduklarını dünyaya anlatmak için yapılması gerekenler bulunduğunu söyledi. Adada yaşayabilir bir anlaşma arzusu varsa Kıbrıs Türk halkına uygulanan ambargoların gözden geçirilmesini isteyen Cumhurbaşkanı Eroğlu, AB ve BM’ye çağrı yaptı.
“Biz müzakerelere devama kararlıyız ama bu oyun tek başına oynanmaz. Rumların da masaya gelmesiyle müzakereler sürebilir” diyen Eroğlu, Rumların müzakerelere katılmama kararının yanlışlığını vurguladı.
Barbaros gemisinin KKTC ile Türkiye arasında var olan anlaşma uyarınca TPAO’ya verilen sismik araştırma yetkisiyle Kıbrıs’a geldiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Eroğlu, geminin Rum tarafına taciz yaptığı iddialarının doğru olmadığını, araştırmalarının iki ülke arasındaki anlaşmaya uygun şekilde yapıldığını söyledi.
“Türk tarafı müzakerelere devam kararlılığındadır”
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Türk tarafının müzakereleri devam etme kararlılığında olduğunu vurgulayarak, “Bu oyun tek başına oynanmaz. Müzakereler ancak Rumların masaya gelmesiyle sürdürülebilir. Anlaşma niyetleri varsa müzakere masası zaten kuruludur, gelirler, oturur konuşuruz, anlaşmanın yollarını ararız” dedi.
Rumların “Müzakereleri askıya aldık” diyerek dünyaya egemenliğine müdahale varmış gibi göstermeye çalıştığını ve bunun son derece yanlış olduğunu kaydeden Eroğlu, “Barbaros gemisinin bölgelerde yaptığı sismik araştırma tamamen nizami ve anlaşmalara uygundur. ‘Barbaros gemisi veya Türk askeri gemileri Rumlara taciz yapıyor’ şeklindeki ifadeler son derece yanlıştır. Şu ana kadar herhangi bir taciz hareketi görülmemiştir. Türkiye’nin böyle bir niyeti de yoktur. Türkiye, bizim verdiğimiz yetkiyi kullanarak haklarımızı denizlerde aramak durumundadır, onu yapmaktadır” ifadelerini kullandı.
“Hepimizin düşünceleri örtüşüyor”
Eroğlu, Meclis Platformu’yla yaptığı görüşmede Güney’in “müzakereleri askıya alma kararı” konusunda durum değerlendirmesi yaptıklarını belirterek, “Hepimizin düşünceleri bir noktada örtüşmektedir. Neticede biz müzakerelerin devam edip bir anlaşmayla sonuçlanması için çaba sürdürürken, BM Genel Sekreteri’nin danışmanını atadığı, 3’üncü safhaya geçtiğimiz bir noktada Sayın Anastasiadis’in böyle bir karar aldırtması müzakereleri sabote etmek ve zamana oynamak politikasından farklı bir şey değildir” dedi.
Yorgancıoğlu: Masadan çekilmelerini doğru bulmuyoruz
Meclis Platformu’nu oluşturan siyasi partilerin genel başkan ve temsilcileri, dün, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Kıbrıs konusundaki son gelişmeler üzerine gerçekleştirdiği görüşme sonrasında basına açıklamalarda bulundu.
Yorgancıoğlu, ada üzerindeki mevcut doğal kaynaklarda Kıbrıslı Rumlar kadar Kıbrıslı Türklerin de hakkı olduğunu vurgulayarak, “Önemli olan çözümü önce yapıp ülkenin kaynaklarından herkesin eşit yararlanmasını sağlamaktır. Biz böylesi bir olayı gerekçe yaparak Rumların masadan çekilmiş olmasını doğru bulmuyoruz” dedi.
Yorgancıoğlu, sorunun esasının çözülmesi için Rumlara masaya dönmeleri konusunda çağrı yaptı.
“DİSİ ve AKEL ile görüşeceğiz”
Ülkede gerginliği artırmanın soruna çözüm getirmediğini kaydeden Yorgancıoğlu, “Belki bu ülkenin bir an önce çözüme kavuşması bütün sorunların ortadan kalkmasını getirecek. Belki diyorum ama işin gerçeği budur” şeklinde konuştu. İnisiyatif alıp DİSİ ve AKEL’le görüşeceklerini de açıklayan Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, “Ülkede yaşayan insanların artık bu gerginlikten uzak, çözüm ortamında rahat yaşama ihtiyacı vardır” dedi.
Yeni kabine Cumhurbaşkanı’na sunuldu
Öte yandan Özkan Yorgancıoğlu, bir basın mensubunun sorusu üzerine yeni kabine listesinin ve kabinedeki değişikliğin Cumhurbaşkanı’na sunulduğunu söyledi
Ertuğruloğlu: Yalvaracak halimiz yok
UBP Milletvekili Tahsin Ertuğruloğlu ise toplantı sonrasındaki açıklamasında, Rumların, “Türk savaş gemilerinin müdahil olduğu” yalanıyla müzakere masasından çekildiğini ifade ederek, “Böyle bir olay olmamıştır” dedi.
Müzakere sürecinin tekrar hayata geçmesinin herkes tarafından arzulandığını kaydeden Tahsin Ertuğruloğlu, “UBP de bu görüşü paylaşmaktadır” dedi.
Ertuğruloğlu şöyle devam etti:
“Bizim hassasiyetle ortaya koyduğumuz farklılıkta şudur; sırf ‘müzakere süreci devam ediyor’ deme adına netice alıcı olmayan bir sürecin, önü açık şekilde 50 yıldır devam ettiği gibi 50 yıl daha devam etmesine de biz sıcak bakmıyoruz. Rum tarafı masadan çekildiyse çekildi. Ne olur gel bizim çözüme, anlaşmaya ihtiyacımız var diye yalvaracak halimiz yoktur. Gelmiyorsa gelmiyor. Sonuçta Kıbrıs Türk halkının seçeneksiz bir halk olmadığı, tek alternatifinin Rumlarla bir şekilde, aldatmaca da olsa, ortak olma gibi bir kaderi de söz konusu değildir. Rumlarla bir anlaşma seçeneklerimizden bir tanesidir. Her Kıbrıs Türkü uzlaşı ortamıyla bu adada yaşamayı ister, doğru ama bunun olması için karşı tarafın böyle bir vizyona sahip olması lazım.”
Kıbrıs Türklerin bu adada devlet sahibi egemen bir halk olduğunu söyleyen Tahsin Ertuğruloğlu, “Rum tarafı bu gerçeği kabul etmediği, kendini tek hakim, bizi de boyundurukları altına girecek etnik azınlık olarak gördükleri sürece bu adada gerçek bir anlaşmadan söz etmek söz konusu değildir” dedi.
Denktaş: Çekinmelerine gerek yok
DP-UG Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş ise açıklamasında, Kıbrıslı Rumlara söyleyebileceği tek bir söz olduğunu ifade ederek, “Bizden ve Türkiye’den, korkmalarına, çekinmelerine gerek yoktur. Kendilerini tehlikeye sokabilecek tek kesim, Rum siyasilerdir. Onlar Kıbrıslı Türkleri eşit ve bu adanın sahibi olarak gördüğü müddetçe hiçbir şeyden korkmalarına gerek yoktur” dedi.
Anastasiadis’in ve Rum siyasi partilerin büyük bir sahtekârlıkla kendi halklarını kandırdığını, insanlarını ürküttüğünü, Türkiye’ye karşı kışkırttığını, müzakere masasını berhava ettiğini ifade eden Denktaş, “Kıbrıslı Türkleri istemeyebilirler ama günün sonunda istemediklerini söyleyecekleri yer yine masadır. Eninde sonunda bu masada karşı karşıya geleceğiz” şeklinde konutu.
Dünyanın Rumların bu hareketini not etmesi gerektiğini vurgulayan Denktaş şunları kaydetti:
“Rum tarafına legal hükümet, devletin legal temsilcisi olarak yaklaştıkları sürece 1964’ten beri Kıbrıs Cumhuriyeti’ni işgal etmiş durumda olan Kıbrıslı Rumlara şımarma ve dilediklerini yapma hakkı tanıyorlar. Bu taraftan 1964’ten beridir her türlü sıkıntıya rağmen gelişerek büyüyen Kıbrıslı Türk halkını akıllarınca sıkıştırmaya çalışıyorlar.
Bu yanlıştan artık vazgeçsinler. Hem dünya bunu görmeli hem de Kıbrıs Rum halkı, çok iyi anlamalı ki Türkiye’nin kendileri için bir tehdit değil, onlar için de bizim için de bir fırsattır. Bu fırsatı nasıl kullanacağımıza bakmalıyız.
Bu görüşme Rum tarafının tavrı nedeniyle ortadan kalkmış olabilir ama yarın yine orda olacaklar. Anlaşamıyorsak anlaşmadığımızı anlaşmak üzerede o masada Kıbrıslı Türklerle karşı karşıya oturacaklar. Bunu Anastasiadis’in ve diğer Rum partilerin anlaması gerekir.”
Özyiğit: Sorunun çözüleceği yer masadır
TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit ise açıklamasında, ülkede gelinen durumun hiç de iç açıcı olmadığını kaydetti.
Kıbrıs konusundaki son gelişmelere değinen Özyiğit, Rumların müzakerelerden çekilmesinin doğru bir yaklaşım olmadığını kaydederek, “Taraflar gerilimi süratle düşürmeli, Rumlar aldıkları kararı bir kez daha gözden geçirmelidir. Kıbrıs sorunun çözüleceği yer masadır. Masadan kaçmakla bir yere varılmaz” dedi.Petroller, gaz, münhasır ekonomik bölgeler, güven artıcı önlemlerle ilgili teknik çalışmalar yapılabileceğini söyleyen Özyiğit, “Özlü müzakere masası asla terk edilmez. Herkesi sağ duyuya davet ediyoruz” ifadesine yer verdi.
Güncelleme Tarihi: 10 Ekim 2014, 12:02