Dr. Maya Koralp
Sevgili okurlarım, tüm dünyayı kasıp kavuran Coronavirüsü ve grip enfeksiyonu anlatacağım. Geçen hafta ki yazımızda Coronavirüsüne ozon tedavisinin etkisinden bahsetmiştik. Bu haftada glutatyon ile tedavisinden bahsedeceğim.
Grip nedir?
Grip; temel olarak burun, boğaz, bronşları ve daha ender olarak akciğerleri etkileyen influenza virüsüne bağlı solunum yolu enfeksiyonudur. Öksürük, hapşırma, yakın temas, öpüşme, tokalaşma ile çok çabuk bulaşabilen influenza virüsü ellerin gün içinde sık sık yıkanmaması sonucu yayılmaktadır. Gribin bulaşması kapalı ortamlarda çok kolaydır. Hasta öksürdüğünde, hapşırdığında milyonlarca virüs havaya yayılır. Sağlıklı insanlar solunum yoluyla virüsü alır. İnfluenza virüsüne karşı bağışıklığı olmayan kişiler 1-4 gün içinde gribe yakalanır.
Öksürük, hapşırık yoluyla okul, ibadet yerleri, sinema, tiyatro gibi insanların toplu bulunduğu yerlerde yüzlerce kişiye grip bulaşabilir. Virüs dış ortamlarda 2-8 civarında varlığını sürdürebilir. Bu bağlamda hasta olan bir kişinin dokunduğu merdiven tutamaçları, telefon ahizeleri, masa, kapı kollarına temas eden sağlıklı insanlar grip virüsü alır. Virüsü alan kişiler ellerini ağızları ve gözleri ile temas ettirdiklerinde virüsü kendilerine bulaştırmış olur.
Coronavirüse karşı glutatyon
Glutatyon, vücudun enfeksiyonları ve hastalıkları önlemesine ve savaşmasına izin veren en önemli hücresel savunmadır. Gutatyon, bağışıklık tepkisi, DNA onarımı ve ilaçları, kimyasalları, radyasyonu, metabolik atıkları nötralize eden, virüsleri, bakterileri yok eden ve çevremizde giderek artan toksinleri ve kanserojenleri azaltan detoksifikasyon sürecinde önemli roller oynar.
Bağışıklık sistemi bol glutatyon olmadan düzgün çalışamaz ve C ve E vitaminleri gibi antioksidanlar vücutta düzgün çalışmasına güvenir. Glutatyon (GSH) ve GSH yenileyici enzimler, normal hücrelerin antioksidan durumunu oksidatik türevli mutasyonları önleyebilecekleri bir seviyede tutar.
Glutatyon, trilyonlarca hücremizin her biri tarafından üretilir ve hücrelerimizdeki glutatyon seviyesi, ne kadar yaşayacağımızı öngörür. Glutatyon (magnezyum ve sülfatlar) temizleme işi olmadan hücreler hücresel pislik ve ağır metaller biriktikçe bozulmaya başlar, bu durum ölümcül enfeksiyonları çekmek için mükemmel ortamlardır. Yeterli GSH olmadan, vücut toksinleri ve asit kalıntılarını biriktirir, vücut hızla dejenere olur, erken yaşlanır ve viral ve bakteriyel enfeksiyonlardan çabuk etkilenir ve bu ölümle sonuçlanmaya kadar gidebilir.
Glutatyon, özellikle lenfositler olarak adlandırılan T hücreleri olmak üzere enfeksiyonla savaşmak için beyaz kan hücresi üretimini arttırır. T hücreleri bağışıklığımızın merkezinde yer alır ve vücudun patojenlere, viral ve bakteriyel enfeksiyonlara veya hücrelerin invaziv olarak tanıdığı herhangi bir şeye karşı bağışıklık tepkisini uyarlar. Çalışmalar glutatyonun bağışıklık hücreleri için besin olduğunu ve lenfositlerin gücünü artırdığını göstermiştir.
Glutatyon sahip olduğunuz en değerli maddelerden biri. Peki gerçekten glutatyonu anlıyor musunuz? Bu yazıda glutatyonun faydaları ve glutatyon tedavisi dahil olmak üzere bilmeniz gereken her şeyi açıkladım.
Uzun yaşam ve hastalıklardan korunma hususu sık merak edilen konular haline geldi. Çünkü yaşam süresi uzadı ve süreyi daha da uzatmak, kaliteli hale getirmek artık birçok kişinin ana motivasyonu.
Bunu yapabilmek için elimizde birkaç silah var. Peki onlardan biri olan glutatyonu daha önce duydunuz mu?
Eğer “o da ne?” diyorsanız hiç merak etmeyin, sizi güzel bir yolculuğa çıkarmak istiyorum.
Bu yazıda glutatyon nedir? sorusundan, glutatyonun faydalarına, glutatyon tedavisinden, doğal glutatyon arttırma yöntemlerine kadar birçok konuya değineceğim.
Hazırsanız başlıyoruz!
Glutatyon nedir?
Glutatyon, üç önemli aminoasitten oluşan (glutamat, sistein, glisin) vücutta doğal olarak bulunan küçük bir moleküldür.
Önemli bir antioksidan olmasının yanında vücudunuzu zararlı kimyasallara karşı koyan glutatyonun faydalarına yazının ilerleyen kısımlarında değineceğim. Dolayısıyla şu an daha fazla ayrıntıya girmeyeceğim
Sadece şunu bilmenizi istiyorum.
Adını sıkça duyduğunuz birçok hastalık oksidatif stresin yoğun yaşanması sebebiyle ortaya çıkıyor. Ayrıca artık temiz yaşamak imkansız. Sürekli kimyasallara maruz kalıyorsunuz ve bu durum hormonal bozukluklara, erken yaşta kanserlere ve daha birçok soruna sebep oluyor.
Çözümlerden biri ise vücutta bulunan doğal glutatyon seviyesini arttırmak veya takviye etmek. Bu konuda glutatyon o kadar önemli ki hücre içi glutatyon seviyesi yaşam süresinin bir belirteci, yani glutatyon depolarınız azalmışsa istatistiki olarak yaşam süreniz daha az hesaplanır!
Glutatyon faydaları: Ne işe yarar?
Glutatyon uzun zamandır bilinen bir molekül olmasına rağmen takviye edilmesi ve etkilerinin derinlemesine incelenmesi daha yakın zamana dayanıyor.
Dolayısıyla keşfedeceğimiz çok şey, takviye ile değişimi göreceğimiz birçok husus var.
Sizi daha fazla meraklandırmak istemiyorum. Hadi devam edelim!
Antioksidan etkilidir
Metabolik olaylar, maruz kaldığınız radyasyon ve daha birçok zararlı etken vücudunuzda hücrelere zarar veren serbest oksijen radikali adı verilen moleküller oluşturur.
Bu moleküller aşırı miktarda artarsa vücudunuzun doğal antioksidan mekanizması onları etkisiz hale getiremez. Sonuç olarak hücreleriniz zarar görür ve birçok hastalığın riski artar.
Glutatyon bu noktada devreye giriyor. Çünkü kendisi güçlü bir antioksidandır ve serbest oksijen radikallerini etkisiz hale getirir. Bu sayede vücudunuzu zararlı etkilerden korur ve hücrelerin zarar görmesini engeller.
İnflamasyonu azaltır
İnflamasyon vücudunuzun hasara karşı oluşturduğu yanıttır. Kısa vadede bu tepki koruyucuyken sürekli hale gelirse bedeninize hasar vermeye başlar.
Bunu engellemek için kronik inflamasyonu olan kişilerde doğru beslenme ve takviyeleri öneriyorum. Artık bir ajanımız daha var. Glutatyon!
Çünkü kendisi inflamasyon sürecinde etkili olan nükleer faktör kappa gibi molekülleri bastırır. Dışarıdan destek vermek bu noktada inflamasyonu azaltarak kişileri hastalıklardan koruyabilir.
İnflamasyon ve oksidatif stres ile yakından bağlantılı olan Alzheimer, Parkinson, Huntington gibi nörodejeneratif hastalıklarda glutatyon takviyesi işe yarayabilir.
Kanserin önlenmesine yardım eder
Oksidatif stresin hücre DNA’sına zarar verip kansere yol açabileceğini yazının başında işledik. Burada ayrıntılara değinmek istiyorum.
Öncelikle kanser hücrelerinin oluşması ile başlayalım. Güçlü bir antioksidan olan glutatyon seviyelerinin artışı yeni kanser hücrelerinin oluşmasını engelleyebilir. Hatta yapılan araştırmalar ağız ve gırtlak kanseri sıklığının ile hücre içi glutatyon seviyesi ters orantılı olduğunu gösteriyor . Yeteri kadar araştırma yapılırsa diğer kanserler içinde benzer verilerin elde edileceğini düşünmekteyim.
Kanser tedavisinde de glutatyonun etkisi var. Çünkü kemoterapi gibi beden için yıkıcı etkiye sahip tedavilerde koruyucu mekanizmalara ihtiyacımız var. Yapılan araştırmalar glutatyon kemoterapinin zararlı etkisinin azaltabileceğini ve tedaviye destek olabileceğini göstermekte.
Glutatyon takviyesi nasıl ve ne kadar kullanılmalı?
Glutatyonu birkaç şekilde alabilirsiniz. İlki beslenme ile glutatyon yapımında kullanılan öncülleri tüketerek üretimi arttırmaya çalışmaktır. Glutatyon öncülleri en çok,
• Elma,
• Brokoli
• Kuşkonmaz,
• Sarımsak,
• Ispanak,
• Greyfurtta bulunur.
Yukarıdaki besinlerin birinden günde bir porsiyon tüketmeniz glutatyon üretimini desteklemeniz için yeterlidir.
Ayrıca glutatyon sentezini supplementler ile de arttırabilirsiniz.
• Selenyum,
• Sistein,
• Alfa lipoik asit,
Bu konuda size yardımcı olabilecek supplementlerin başında geliyor.
Diğer destekleme yöntemi ise dışarıdan hazır glutatyon almak olacak.
Bu noktada birkaç farklı supplement tipi var. Damardan verilen iv glutatyon.
Damardan verilen İV glutatyon ise ülkemizde benim kliniğim dahil sadece birkaç yerde yapılıyor.
Ne kadar güvenli?
Genel olarak glutatyon supplementasyonu güvenli olarak görülüyor. Burada önemli olan nokta ise supplementin dozu ve veriliş süresi.
Konuyla ilgili bazı noktalar karanlık olduğu için tavsiyem uzun süreli, yüksek doz içeren glutatyon takviyesi yapılmaması yönünde. Tabi ki dozu ve süresi ne kadar olursa olsun burada hekim tavsiyesinin şart olduğunu tekrar hatırlatmak isterim.
Gebelikte ve emzirme sürecinde verilerimizin eksikliği sebebiyle glutatyon kullanımını tavsiye etmiyoruz.
Coronavirüs’ün glutatyon ile tedavisi
Dr. Maya Koralp
YORUM EKLE