Çiğdem AYDIN
UBP’nin önde gelen isimlerinden, Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy, yaşanan gelişmeler karşısında genel seçimlerin erkene alınmasını ve Cumhurbaşkanlığı seçimiyle birlikte yapılmasını önerdi.
Taçoy, Diyalog’un sorularını şöyle yanıtladı:
Soru: Size göre, Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve genel seçimler neden birlikte yapılmalıdır?
Taçoy: Ülkemizde son dönemde yaşanan tartışmaları gördükçe, istikrarlı bir hükümetin gerekliliği daha net olarak ortaya çıkmaktadır. Koalisyon hükümetlerinin yarattığı ortamda, halk arasında hem devlete hem de siyasilere güvensizlik duygusu giderek artmaktadır. Güvensizlik ortamının, halk arasında yaygınlaşması, ciddi bir tehlikedir. Ülkede, ekonomik ve sosyal alanda elzem konularda, iradeli adımlar atılamamaktadır. Yaşanan kaos ortamında, siyasi gelecek kaygıları daha da çok öne çıkmaktadır. Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile birlikte genel seçimler de yapılmalıdır.
Soru: Peki ya size göre seçim sistemi değişmeli mi? … Daha önce tüm siyasi partiler mevcut sistemden şikâyetçi olmuşlardı…
Taçoy: Seçimler öncesinde; seçim sisteminin mutlaka değiştirilmesi gerekmektedir. Karma oy uygulamasının bir an önce gözden geçirilmesi ve ivedi olarak ele alınması gerekmektedir.
Seçim barajı yeniden düzenlenerek yüzde 10’a çıkarılmalıdır. Halka inen, halk için siyaset yapanların önü açılmalıdır. Siyaset, insanları ortak değerler ve idealler etrafında bir araya getirme sanatıdır.
Siyasi ayrıştırmaları artık bir yana bırakarak adımlar atmalıyız. Kutuplaştıran, yok sayan, partizan anlayışların sona erdirilmesi gerekir.
Soru: Böylesi bir dönemde ekonomik ve sosyal kalkınmayı sağlamak mümkün mü?
Taçoy: Ekonomik ve sosyal kalkınmanın anahtarı da siyasi birlikten geçer. Milletin geleceği noktasında değil de, insanlarımızı kutuplaştıran, umutsuzluğa iten adım atanlar; ülkesini sevmeyendir. Söylediklerim Kıbrıs Türk halkının geleceği için elzemdir.
Soru: Pandemi krizinin yaralarını sarmak için bir eylem planı var mı?
Taçoy: Covid-19 KKTC 1. Ekonomik Paptırım Planı mayıs sonu itibari ile tamamlanmıştır.
2. Ekonomik Yaptırım Planı ise haziran ayında yürürlüğe girmiş, iş hayatında ekonomik döngülerin çalışmasını sağlayacak nitelikte hazırlanmıştır. Şu bir gerçek ki, bazı sektörlere merhem olabilecek niteliğe sahip bu planlar bazı sektörlerde ise çok eksik kalacaktır. Daralan piyasaları ve eksiği bulunan sektörleri turizm veya ülkeye öğrenci gelmesini destekleyen işler ise 3. Ekonomik Yaptırım Paketi içerisinde yer alacaktır. Ayrıca yeni sektör oluşumları için gerek bu planda gerekse 2021 yılında destek devam edecektir.
Soru: Türkiye ile ticari ilişkilerin geliştirilmesi adına kıyı anlaşmasında revize yapmayı düşünüyor musunuz?
Taçoy: Kıyı ticareti antlaşmasının geliştirilmiş bir gümrük birliği anlaşmasına dönmesi gerekir ve bunun da parasal işbirliği anlaşması ile desteklenmesi şarttır.
Soru: Rum- Yunan ikilisinin Doğu Akdeniz’deki faaliyetleri konusunda görüşünüz nedir? Kıbrıs Türkleri bu konuda dış siyasette ne yapmalıdır?
Taçoy: Yunanistan ile Rum yönetimi, Doğu Akdeniz’de Türkiye ve KKTC’yi dışlayan bir anlayış sergilemektedir. Bu asla kabul edilemez ve sürdürülebilir bir dış politika değildir. Türkiye’ye ve KKTC’ye karşı oluşturmaya çalıştıkları ittifakları da yakından takip etmekteyiz.
Doğu Akdeniz’de Libya ile yapılan anlaşma sonrasında dengeler değişmiştir. Rum-Yunan ikilisinin şunu net anlaması gerekir; Mavi Vatan’da haklarımızın çiğnenmesine müsaade edilmeyecektir.
Bizler, Anavatan Türkiye ile süreçleri yakından takip ediyoruz. Bölgede olup bitenden haberimiz var. Önümüzdeki dönemlerde de proaktif siyaset anlayışımız devam edecek. Amacımız bir gerginlik yaratmak değil. Paylaşmak, birlikte hareket etmek… Rumlar ve Yunanlılar da bunu yaparsa, bölgede herkes kazanır. Yoksa kaybedecekleri çok şeyler olacaktır.
“Akıncı’yı sağduyuya davet ediyorum”
Bu arada Taçoy, yazılı açıklama yaparak “Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, hükümetin yetki ve sorumluluğu olan alanlarda hiçbir şekilde hükümet mensuplarını muhatap almamakta ısrar ettiğini” savundu ve “Sayın Mustafa Akıncı’yı sağduyuya davet ediyorum” dedi.
Taçoy, hükümet mensuplarının, bu ülkenin seçilmiş ve meşru siyasetçileri olduğunu belirterek, “Kıbrıslı Rum mevkidaşlarımız bizi muhatap almayı öğrenmedikleri sürece, sorunları çözmek daha da zorlaşacaktır” ifadelerini kullandı.
Taçoy, “Rum Dışişleri Bakanı tarafından söyledikleri üzerinden Türkiye- KKTC arasını açma girişimini” bu ülkenin Ekonomi ve Enerji Bakanı olarak üzülerek izlediğini kaydetti.
hazırlan başbakan olmaya birileri irsen abisi gibi sandıkta kalacak.