Çiğdem AYDIN 

Cumhuriyet Meclisi’nin dünkü genel kurulunda, hükümet ile muhalefet milletvekilleri arasındaki sık sık tartışma yaşandı. 
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Fikri Toros, Meclis’teki konuşmasında Bakanlar Kurulunda alınan Maraş kararının Kıbrıs Türk toplumunu uluslararası arenada yalnızlaştıracağını savunarak, “Bakanalar Kurulunuz toplantıda uluslararası hukuka rağmen bu toplumu daha da yalnızlaştıracak daha da itibarsızlaştıracak bir karar aldı. Bu beni fevkalade üzmüştür” dedi. Toros ayrıca, alınan karar hakkında Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya bilgi verilmediğini ifade ederek bu durumu eleştirdi. 
Başbakan Ersin Tatar, Maraş kararını eleştiren CTP Milletvekili Fikri Toros’a “Rumlar haklarımıza tecavüz ediyor ama benim Cumhurbaşkanım ve sizler bütün bunlar karşılığında susuyorsunuz” dedi. 

Toros: Kararları sizde çok iyi biliyorsunuz, ama…
CTP Milletvekili Fikri Toros konuşmasında şunları aktardı;“Sn. Başbakan, sürekli eski sakinlerden bahsediyorsunuz yasal sahiplerden demek istiyorsunuz o yüzden bu söyleminizi isterseniz değiştirin ki, daha doğru bir zemine otursun. Eski sakin olabilirsiniz ama yasal hak sahibi konumunda olmayabilirsiniz. Ben sizin ne kastettiğinizi anladım. Ama söylediğiniz ile kastettiğiniz arasında fark var. İkincisi bu bahsettiğimiz kapalı Maraş bölgesi ile ilgili 1984 yılında alınmış bir Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı var. Oğuzhan bey de çok iyi biliyor, Dışişleri Bakanınız da çok iyi biliyor, siz de çok iyi biliyorsunuz… KKTC’nin Başbakanı olarak topladınız Bakanalar Kurulunuzu toplantıda ve uluslararası hukuka rağmen bu toplumu daha da yalnızlaştıracak daha da itibarsızlaştıracak bir karar aldınız. O hukuka, BM kararına tamamen karşı olarak. Ve Birleşmiş Milletlerin muhatabının da Kıbrıs Türk toplum lideri sıfatı ile Sn. Cumhurbaşkanı olduğunu da biliyorsunuz onun bilgisi haricinde bu kararı almış olmanız da beni fevkalade üzmüştür.”

Tatar: Suskunluğu tercih ediyorsunuz
Başbakan Ersin Tatar is Fikri Toros’a şu sözlerle karşılık verdi; “Siz de biliyorsunuz ki Rum tarafı petrol ve gaz anlaşmalarının hepsini hukuka aykırı olarak yapıyor. Rum tarafı Kıbrıs Cumhuriyetine veya uluslararası anlaşmalara bağlı olarak mı bütün bu anlaşmaları yapıyor. Fransa ile yabancı şirketlerle onlarla bunlarla meydan okuyorlar bize haklarımıza tecavüz ediyorlar.  Ama benim Cumhurbaşkanım ve sizler bütün bunlar karşılığında suskunluğu tercih ediyorsunuz. Biz de diyoruz ki artık haykırma zamanı gelmiştir. Zamanı geldiğinde sesimizi yükselteceğiz ve diyeceğiz ki, Kuzey Kıbrıs Trük Cumhuriyeti (KKTC) halkı böyle düşünüyor, böyle şartlar oluşmuştur. Bir anlaşmaya her türlü iyi niyetimize rağmen Rum tarafı her hal ve şartta ayak diretiyor kabul etmiyor. Kıbrıs Türkleri mağduriyete daha da yalnızlığa götürülüyorlar. Dolayısıyla biz de pro - aktif siyaset bir şeyler yapmak zorunda olduğumuzu göstermek zorundayız. Ama uluslararası hukuka saygılı olduğumuzu belirterek mutlaka onun da kapılarını açmak durumundayız. Neyse gereken yapılacak. Ama günün sonunda dediğim gibi orada Vin-Vin durumu vardır.”