Fehmi GÜRDALLI
Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi ve enerji uzmanı Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, Türkiye’den kabloyla elektrik gelmesinin KKTC’de elektrik fiyatlarını yarı yarıya düşüreceğini ve arz sorununu ortadan kaldıracağını söyledi.
Türkiye’deki Enerji Ekonomisi Derneği Başkanlığı’nı da yürüten ve ODTÜ KKTC kampüsünde de dersler veren Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, mazottan elektrik elde edilmesini “çağdışı, pahalı ve çevreye zararlı” olarak değerlendirdi.
KKTC ile Türkiye arasında enerji işbirliğinin güçlendirilmesi gerektiğine vurgu yapan Kumbaroğlu, Doğu Akdeniz’de refah ve işbirliğinin anahtarının enerji ekonomisi temelinde geliştirilecek diyaloğa bağlı olduğunu vurguladı.
KKTC’de güneş enerjisine dayalı bir sistem geliştirilmesi gerektiğini ifade eden Kumbaroğlu, ‘saate göre değişen elektrik tarifesine geçişle’ faturaların azalmasının söz konusu olmayacağını vurguladı. Kumbaroğlu, TAK’ın sorularını yanıtladı.
Rumlar, boru hattını besleyemez
Rum Yönetimi’nin 10’uncu parselde bulduğu yeni rezervi değerlendiren Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, yeni keşif Afrodit’le birlikte toplam yaklaşık 300 bcm’lik (milyar metreküp) bir miktardan söz edildiğini söyledi. Boru hatlarının, Mavi Akım, Türk Akım ve TANAP’ta olduğu gibi, yaygın olarak 16 bcm’lik kapasiteyle inşa edildiğine dikkat çeken Kumbaroğlu, “daha düşük kapasiteli uzun metrajlı bir boru hattının karlılığı, dolayısıyla ekonomik fizibilitesi tehlikeye düşer. 300 bcm’lik bir rezerv ile 16 bcm’lik boru hattını 18 yıl besleyebilirsiniz. Kaldı ki Afrodit ve 10’uncu parseldeki yeni keşif birbirine oldukça uzak, ayrı ayrı yatırımlarla Güney Kıbrıs’a getirilmesi gerekir. Bu iki yatağın toplam rezervini Güney Kıbrıs’tan Avrupa’ya ihraç edecek bir boru hattı kurulması, gaz 18 yılda biteceği için, ekonomik olarak mümkün değil” dedi.
Türkiye’nin 1997 yılında Rusya’yla Mavi Akım boru hattı için imzaladığı anlaşmayı örnek veren Kumbaroğlu “Buna göre Türkiye’nin Rusya’dan yılda 16 milyar metreküp doğalgazı 25 yıl süreyle satın alması garanti altına alındı. Anlaşmanın son üç yılına girildi, bundan üç yıl sonra sona erecek ama bu hat kapanmayacak, Rusya’nın rezervi bu hattı en az 100 yıl daha beslemeye yeter. Rusya’nın rezervi bu hattı sadece 16 yıl beslemeye yetseydi Mavi Akım projesi yapılamazdı” şeklinde konuştu.
Kumbaroğlu, Kıbrıs’ın Güneyinde Afrodit ve 10’uncu parseldeki keşiflerin dünya ölçeğinde küçük, hatta minik düzeyde rezervler olduğunu belirtti.
Fiyatlar yarıya düşürecek
Doğu Akdeniz’deki rezervlerin AB için hem arz güvenliği hem de kaynak çeşitliliği açısından çok önemli olduğunu belirten Kumbaroğlu, Avrupa Komisyonu bundan 5 yıl önce Akdeniz’de bir doğalgaz ticaret merkezi geliştirilmesine yönelik tavsiye kararı aldığını hatırlattı. Kumbaroğlu, “bununla birlikte, AB ve Rum Kesimi’nin bir araya gelerek adanın güneyinde bir doğalgaz ticaret merkezi oluşturması KKTC ve Türkiye ile işbirliği olmadan ekonomik olarak yapılabilir değil” değerlendirmesinde bulundu.
Kumbaroğlu, Türkiye'den kablo ile elektrik getirilmesi konusundaki soruları da yanıtladı. Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, Türkiye’den elektrik gelmesinin KKTC’de elektrik fiyatlarını yarıya düşüreceğini ve arz güvenliği sorununu ortadan kaldıracağını kaydetti. Kumbaroğlu, "Bunun yanısıra yenilenebilir enerji yatırımlarının da önünü açar zira adada üretilen yenilenebilir enerji fazlası da Türkiye’ye gönderilebilir. Türkiye enterkonnekte şebekesine bağlanarak KKTC aynı zamanda Avrupa’ya da bağlanmış olur ve Rum kesimine karşı siyasi avantaj da sağlar. Faydaları saymakla bitmez." dedi.
Kumbaroğlu, kabloyla elektrik getirilmesinin Türkiye ve KKTC için stratejik öncelik taşıyan, ekonomik olarak da fizibilitesi bulunan, iki ülkenin de ulusal çıkarları gereği hızla hayata geçirilmesi gereken bir proje olduğunu da vurguladı.
Faturalarda azalma olmayacak
KKTC'de son dönemde en çok konuşulan konulardan biri olan saate göre değişen elektrik tarifesini de değerlendiren Kumbaroğlu, burada amacın, 'tüketicilerin pahalı zamandaki taleplerini düşük fiyatlı zamana kaydırarak puant talebi düşürmek ve talebe fiyat esnekliği kazandırmak' olduğunu anlattı.
"Bu sayede rekabetçi piyasalarda elektrik fiyatları düşer, bir amaç da budur" diyen Kumbaroğlu, bununla birlikte KKTC’de rekabetçi bir piyasa yapısı bulunmadığından fiyatların düşmesinin söz konusu olmadığını, hatta tarifeye bakıldığında fiyatların arttığının görüldüğünü ifade etti. Kumbaroğlu, "bireysel küçük tüketicilere, yani 250 kWh’e kadar tüketimi olan konutların tarifesi üzerinden baktığımızda tek zamanlı tarifeye göre saat 17:00-22:00 puant döneminde %63 artış, 22:00-07:00 gece tarifesinde %18 indirim ve gündüz tarifesinde %25 artış olduğunu görüyoruz. Bu tabloya göre yeni tarifeyle elektrik faturalarının konutlar için yükselecek. Oysa rekabetçi bir piyasa yapısı olsaydı saate göre fiyatlandırma ile birlikte faturaların düşmesi gerekirdi" şeklinde konuştu.
Çağdışı, pahalı ve çevreye zararlı
KKTC'nin elektrik üretme yöntemini de değişmesi gerektiğini de aktaran Kumbaroğlu, fuel-oil ile elektrik üretiminin hem pahalı, hem dışa bağımlılık yaratan, hem de çevre kirliliğine yol açan bir model olduğunu bildirdi. "Ada ülkelerinde artık yenilenebilir enerji üretimine geçiş süreci planlanıyor, hedef enerji ihtiyacını %100 yenilenebilir enerjiden sağlamak "diyen Kumbaroğlu, birçok ada ülkesinde bu hedefe yönelik yol haritasının çıkarıldığını açıkladı. Kumbaroğlu, Danimarka’nın Samso adası gibi bu dönüşümü bugün tamamlamış olan adalar bulunduğunu, %100 yenilenebilir enerji devriminin öncülerinin ada ülkeleri olacağını vurguladı.
‘Yenilenebilir enerji’ denilince Kıbrıs için akla ilk gelen seçenek güneş enerjisi. Peki güneş enerjisinin nasıl bir potansiyeli var? Gürkan Kumbaroğlu bu soruya “KKTC gerek güneşlenme süresi, gerekse güneş radyasyonu değerleri açısından Türkiye’den de Avrupa’dan da üstün noktada. Güneş enerjisine dayalı bir sistem geliştirilmesi için ideal bir durum var” yanıtını verdi.