Remzi SAMAR
Müteahhitler Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, Kuzey Kıbrıs’tan mülk almak isteyen yabancılara yönelik uygulamaların, sektörün gelişmesine engel olduğunu söyledi.
KKTC’nin, bu konuda ‘soğuk savaş’ mantığıyla hareket ettiğini belirten Gürcafer, bazı başvuruların hiçbir gerekçe gösterilmeden reddedildiğine dikkat çekti.
Diyalog’a konuşan Gürcafer “mülk alımıyla ilgili başvuruları bazen 3 ay, bazen de 4 yıl bekletirler ama sebebini bilemezsiniz”dedi.
Bir İngiliz vatandaşına verilen parsel içinde Rus vatandaşına izin verilmemesine tepki gösteren Gürcafer şöyle dedi:
“Bununla ilgili size hiçbir gerekçe söylenmez, sadece uygun görülmemiştir diye bir gerekçe bildirilir. 21. yüzyılda iletişim çağının bütün dünyada hâkim olduğu bir dönemde biz hala daha soğuk savaş mantığıyla hareket edersek bu ülkede düşündüğümüz anlamda inşaat sektörünü genişletmemiz mümkün olmaz. Bu saplantılardan kurtulmamız lazım. Türkiye bunu aştı. Türkiye’deki prosedürü örnek alalım.”
Belediyeler borçları ödemiyor
Cafer Gürcafer, Diyalog’un diğer sorularını şöyle yanıtladı:
Soru: Mahkeme kararına rağmen firmalarınızın belediyelerden haklarını alamadıklarını iddia ettiniz. Hangi belediyelerden ne kadar alacağınız var. Bu alacak miktarı toplamda ne kadardır?
Cevap: “Milyonlarca lira alacağımız var. Belediye ismi vermek istemiyorum ancak belediyeler yasasında bir madde var. Bu maddeye göre belediyeye göre belediyelerin taşınır ve ya taşınmaz gelir getiren herhangi bir varlığına haciz konamaz şeklide bir ibare var. Böyle bir saçmalık dünyanın hiçbir yerinde yok. Eğer siz belediyede olsanız, Başbakan da olsanız Başsavcı da olsanız hukukun üstünlüğünü iddia ediyorsak hukuk devletinde yaşadığımızı iddia ediyorsak eğer bir alacaklı mahkemeye giderse mahkemede onu haklı görürse karşıdaki kim olursa olsun bu hacizle sonuçlanır. Hukukun üstünlüğü budur. Hukuk devleti demek de budur. Şimdi siz belediyeler olarak bunun arkasına saklanacaksınız. Her türlü popülizmi yapacaksınız, insanlara müteahhitlere iş yaptıracaksınız. Sonra da ödemeyeceksiniz. Sonra da git beni dava et nasılsa haczedemeyeceksiniz diyeceksiniz. Bu bir sürü çarpıklığı da beraberinde getirir. Dolayısıyla bu belediyeler yasası mademki meclise havale edildi bu yanlışlıktan dönülmesi lazımdır.
Rum kesiminde Başsavcının
Aracına bile el konuldu
Çok kısa bir süre önce hatırlayacaksınız Rum kesiminde alacağı olan bir vatandaş gidip devlete haciz çıkardı ve Başsavcının altındaki arabayı aldı. Hukukun üstünlüğü işte budur. Bizim ülkemize maalesef belediyelerde bir dokunulmazlık zırhı vardır. Bu dokunulmazlık zırhının kaldırılması lazım… Bizim üyelerimizin alacaklarını bu şekilde tahsil etmesi söz konusu değildir. Belediye ismi vermek istemem ama mahkeme kararı olup da buna rağmen eli kolu bağlı duran üyelerimiz var.
Bir şirket kurabilmek için hesabınızda 100 bin dolar bulundurmanız ve belirli bir müddet tutmanız lazım. Kefalet şartlarının ağır olduğunu düşünmüyorum. Bizdeki muhaceret yasasana göre; 3 milyon civarında bir yatırım yapan bundan sonra vatandaşlık dahi alabilecek ama onun altında burada şirket kurabilmeyle ilgili kurallar bana göre ağır değildir. Hafiftir. O konuda benim şikâyetim yok.
Soru: Türkiye ile KKTC arasında imzalanan Vakıf Kültür Mirası’nın korunmasına yönelik ihalelerin Ankara’da yapılmasının Kıbrıslı Türk Müteahhitlerin restorasyon sertifikasının olmaması nedeniyle olduğu iddia ediliyor. Neler söylersiniz?
Cevap: Sertifika konusuna gelince Kıbrıslı müteahhitlerin restorasyon konusunda sertifikaları yoktur iddiaları yalandır. Bizim ülkemizde 1998 sayılı Kayıtlı Denetim Yasası diye bir yasa var. Bu yasa Türkiye’de dahi yoktur. Şu anda da Türkiye Müteahhitleri Birliği’nin 2015 yılı ile yayınlamış olduğu bildirgesinde bu eksikliğe atıfta bulunmaktadır.
Ve bu eksikliğin yasal düzenleme yapılarak giderilmesini talep etmektedir. Apostolos Andreas Manastırı ve Othello Kalesi diünya kültür mirası açısından çok çok değerlidir. Bu eserlerin restorasyonu ile ilgili para BM tarafından veriliyor. Ama BM bile beni KKTC olarak tanımayan BM bile benim meclisimin çıkarmış olduğu bu yasaya uygun ihale açıyor ve yerel müteahhitlerine yaptırıyor. Bugüne kadar yapılmış olan bütün eski eserlerin restorasyonu da bizim müteahhidimiz tarafından yapılmıştır. Bizim müteahhitlerimizin sertifikası yoktur diye bir iddia bana göre çok komiktir.”
Güncelleme Tarihi: 19 Ocak 2015, 10:09