Gazimağusa’da bazı okullarda çadır derslik kurulmasına tepkiler her geçen gün artarak devam ediyor, hükümete sert eleştiriler yöneltiliyor. Meteoroloji Dairesinin önümüzdeki hafta şiddetli yağış raporunun ardından dayanıklılığı tespit edilmemiş okullardaki çocukların eğitimlerine Gazimağusa’da Rauf Raif Denktaş Kültür ve Kongre Merkezi'ne (KÜKOM) veya Gazimağusa'daki üniversite dersliklerinde devam edilmesi çağrısında bulunuldu. Siyasi parti, sivil toplum örgütü ve sendikalar tarafından yapılan açıklamalarda çadırda eğitim uygulamasının akıl dışı olduğuna vurgu yapıldı.
Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, Basit bir akıl yürütme ve organizasyonla okullardaki sorunun çözülebileceğine vurgu yaparak, “Havasız ortamda çocukları telef etmeye kalkıyorsunuz” dedi.
Kişisel sosyal medya hesabından açıklama yapan Özersay şu ifadeleri kullandı: “Bir zahmet bu şartlarda 23 Nisan kutlaması yapmayın! Krizleri yönetemiyor, basit  bir akıl yürütme ve organizasyonla okullardaki sorunu çözebilecekken çadırlarda sıcakta ve havasız ortamda çocukları telef etmeye kalkıyorsunuz. Ülke matem havasını üzerinden atamamışken okullarda eğitimi bu hale sokmuşken 23 Nisan kutlaması hiç doğru olmaz…”

Erhürman: Öncelik Külliye mi okul mu?
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, “Bizim, hükümete karşı sorumlu muhalefet anlayışımız yok, topluma karşı var” ifadelerini kullandı.
Erhürman katıldığı bir televizyon programında, bazı okullarda çadırlarda eğitimin devam etmesi konusuna da değindi.
KTÖS-KTOEÖS’ün her ders yılı başında okulların yapısıyla ilgili ayrıntılı rapor sunduğunu hatırlatan Erhürman, söz konusu raporların ne kadar dikkate alındığını sordu.
Türkçe bilmeyen yabancı öğrenci sorununun da giderek büyüdüğüne dikkat çeken Erhürman, bu sorunu da siyasi tartışma üzerinden ele almaya çalışan bir zihniyetle karşı karşıya olduklarını söyledi.
Erhürman, sendikaların verdiği raporların, bütçe düzenlemesi yapılırken dikkate alınmadığını savundu.
İlk olarak toplumda önceliklerin tartışılması gerektiğini ifade eden Erhürman, “Hastaneler denetimden geçtikten sonra ortaya çıkacak sonuçlar da bizi bekliyor. Çadırlarda iki tarafı açık çocukların eğitim görmesine kadar vardı iş. Bütün bunlar ortada dururken sen yeni cumhurbaşkanlığı, yeni meclis binası yapacaksın. Bu kabul edilebilir değildir” dedi.
Birçok ihtiyaç varken, “külliye yapacağım diye tutturulduğunu” ileri süren Erhürman, “Çocukların eğitim göreceği sınıf yok, Cumhurbaşkanlığı’nda toplantı salonunun olmadığını söylüyorlar. Bu toplumda gerçekten inanılır olmayan işler yapılmaya devam ediliyor ama böyle bir felaketi yaşadığımız anda görünür hale geliyor” ifadelerini kullandı.
Erhürman, “Bütün mesele bunun bilinciyle hareket etmektir. Şu anda bu toplumda, öncelik hastane mi? Okul mu? Külliye mi? sorusuna ‘külliyedir’ diyen tek bir kişi yoktur” ifadelerini kullandı.

Sururi: Kıbrıslı Türk toplumuna yapılan bir aşağılama
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyesi Ersen Sururi, Gazimağusa’daki Namık Kemal Lisesi’nde, “çadırda sınıf” icat edilmesinin “tam bir akıl tutulması” olduğunu savundu.
Sururi yaptığı yazılı açıklamada, “Gazimağusa’da sınıf yapılacak bina kalmamış gibi askeri çadırların içine sınıf kurdurup, öğrencileri çadırda eğitime zorlamanın, laik, demokratik ve bilimsel eğitimi benimsemiş Kıbrıslı Türk toplumuna yapılan bir aşağılama ve hakaret olduğunu” iddia etti.
“Milli Eğitim Bakanı Sayın Nazım Çavuşoğlu yaptığı ‘çadırda sınıf’ uygulamasıyla gurur duyuyor olabilir” diyen Sururi, bu utancın sorumlusunun, sistematik olarak artırılan nüfusun ihtiyacını karşılamak üzere yeni okul binaları yapılması taleplerine kulak tıkayanlar olduğunu ileri sürdü.
 “Mağusa şehri, bünyesinde Doğu Akdeniz Üniversitesi gibi bir değer barındırmaktadır. En azından bu üniversitenin olanaklarından yararlanılması düşünülebilirdi” diyen Ersen Sururi, Eğitim Bakanı’nı “çadırda sınıf” uygulamasına son verip, normal sınıflar oluşturulabilecek bina bulmaya çağırırken, hükümeti de "gereksiz saray yaptırma" yerine okul yaptırmaya davet etti.

Maviş: Bir Külliye parası ile 104 okul inşa edilir…
Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’na eleştirilerde bulunarak, “Cumhurbaşkanlığı ve  Meclis  Yerleşkesi” için ayrılan bütçe ile 104 okulun inşa edilebileceğini savundu.
KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş,  Cumhurbaşkanı Tatar’ı; “soru soran lise öğrencilerine aba altından sopa gösterdiğini” iddia ederek eleştirdi
Maviş, inşa edilen son 3 okulun metrekarelerinin ortalaması alındığında, ortaya çıkan rakamın 1800 metrekare olduğuna işaret ederek, “ Mimarlar Odası’nın mart ayı verilerine göre bir okul inşası için belirlenen metrekare fiyatı 13 bin 260 Türk lirasıdır. Tüm bu rakamlar hesaplandığında, külliye bütçesi ile 104 yeni okul inşa edilebilirdi.” ifadelerini kullandı.
Maviş, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun  10 gün önce okulların yeniden yapılması konusunda sorumlu olduğunu hatırladığını öne sürerek, kendisine teslim edilen okulların risk sıralama raporunu neden hala açıklamadığını sordu.
Hükümetin vasatlığının  toplumu karanlığa sürüklediğini savunan Maviş, “Karakol İlkokulu toplumsal çatışmaların olduğu yıllarda bile çadırda eğitim görmedi.” dedi.

Bağımsızlık yolu tek tek adres gösterdi
Bağımsızlık Yolu, dayanıklılığı tespit edilmemiş okullardaki çocukların eğitimlerine Gazimağusa’da Rauf Raif Denktaş Kültür ve Kongre Merkezi'ne (KÜKOM) veya Gazimağusa'daki üniversite dersliklerinde devam edilmesi çağrısında bulundu.
Bağımsızlık Yolu’ndan yapılan yazılı açıklamada, “Çocuklarımızın çadır yerine dayanıklılığı tespit edilmiş diğer okul binalarına, Rauf Raif Denktaş Kültür ve Kongre Merkezi'ne (KÜKOM) veya Mağusa'daki üniversite dersliklerine yerleştirilmesi için başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere, Gazimağusa Belediyesi, Doğu Akdeniz Üniversitesi, Ada Kent Üniversitesi, İTÜ-KKTC Eğitim Araştırma Yerleşkeleri ve Kıbrıs Batı Üniversitesi yönetimlerini göreve çağırıyoruz” denildi.