Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Güney Kıbrıs’ın son günlerde mülk, turizm, üniversitelere yönelik engelleme girişimi yaptığını belirtti ve “Güya bizi yıldıracaklar, diz çöktürüp yalvarır pozisyonda masaya oturtacaklar. Bizim kitabımızda yalvarmak yok” dedi. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Müzakere masası kurulacaksa, egemenliğimizin kabul edilmesi son derece önemlidir” diyerek, egemenliğin pazarlık konusu dahi olmadığının altını çizdi.
NTV’ye konuk olan Tatar, bazı muhalif çevrelerin, “Oturun ve konuşun” dediğini, ancak kendilerinin bunları çok defa değerlendirdiğini işaret etti.
Kuzey Kıbrıs için direkt uçuş, direkt ticaret ve spordaki ambargoların devam ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Bunları kaldırırsanız, o zaman bir süreç başlayabilir. Bunları kaldırmayı bırak, son günlerde Rum tarafı mülk, turizm, üniversitelerimize saldırılar başlatıyor” ifadelerini kullandı.
 “Güya bizi yıldıracaklar, diz çöktürüp yalvarır pozisyonda masaya oturtacaklar” şeklinde konuşan Ersin Tatar, “Bizim kitabımızda yalvarmak yok. Benim temsil ettiğim siyasette yalvarmak yok!” vurgusu yaptı.
Türkiye’nin özellikle son yıllarda yaptığı atılımlarla KKTC’nin daha da önem kazandığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Türkiye de artık Kıbrıs’ta iki devletliliği savunuyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Kıbrıs müzakereleri için masa kurulacaksa egemenliğimizin kabul edilmesi esastır” dedi.

Her şey denenmiş ve tüketilmiştir
Cumhurbaşkanı Tatar, “Şimdiye kadar federal temelli bir anlaşma için her şey denenmiş ve tüketilmiştir. Eğer müzakere masası kurulacaksa mutlak suretle egemenliğimizin kabul edilmesi gerekir. Bu çok önemlidir ve pazarlık konusu değildir” diye konuştu.
Egemenliğin uluslararası anlaşmalardan kaynaklandığını ve hakların pazarlık konusu olmadığını anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, egemenliğin kabul edilmesiyle masaya oturulacağını yineledi. Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasında ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “eşit oturup, eşit kalmak” açıklamasına atıfta bulundu.
Müzakerelere dönüş için kritik şartlarını “direkt uçuş, direkt ticaret ve bizimle kimseyi görüştürmemek, sporda bile sporcularımızı kimseyle görüştürmemek gibi saçma ambargoların kaldırılması” olarak sıralayan Tatar, egemenliğin de kritik şartlardan olduğunu belirtti.