Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hamit Bakırcı, AKSA firmasının Kalecik’teki santrale filtre takılması yönünde çalışma başlattığı ve filtrenin Aralık ayı sonuna kadar tam kapasiteyle devreye gireceğini belirterek, Teknecik için de çevre dostu bir yöntemin hayata geçirilmesinin en büyük temennileri olduğunu vurguladı. Bakan Bakırcı, katıldığı bir televizyon programında konuyla ilgili soruları yanıtladı. Bakan Bakırcı, Kalecik'te faaliyet gösteren AKSA firmasıyla yaptıkları istişare sonucunda firmanın filtre için çalışma başlattığı yönünde bilgi aldıklarını belirterek, ilk etapta tesisteki 6 bacadan 3’üne, ardından da diğer 3 bacaya filtre takılacağı, firmanın bunun için gerekli ekipmanları ülkeye getirdiğini kaydetti.
Aralık ayı sonuna kadar toplam 6 bacada da filtrenin tam kapasiteyle devrede olacağını ifade eden Bakırcı, böylece özellikle bölge halkı ve çevre sağlığı için büyük bir sorun olan bu problemin nihayet ortadan kalkacağını söyledi. Göreve geldikleri günden bugüne AKSA ile yaptıkları istişarelerde firmanın Türkiye'deki sahibi ile görüşmeler gerçekleştirdiklerini belirten Bakırcı, süreç içinde firmaya ağır para cezaları kesildiğini anımsattı.
“Titizlikle takipçisi olduk”
Firmanın filtre sisteminin taşınması için ülkeye özel vinç ekipmanları da getirdiği bilgisini veren Bakırcı, şirketin taahüd ettiği sürenin titizlikle takipçisi olacaklarını söyledi. Teknecik ile ilgili çevre dostu bir sistemin hayata geçirilmesinin en büyük temennileri olduğunu ifade eden Bakırcı, bu tesiste kullanılacak yüzde 1 kükürt oranına sahip yakıt ile ilgili teklifi Bakanlar Kuruluna götürdüklerini, bunun için karar verilmesi durumunda Teknecik'deki sorunun da ortadan kalkacağına inandığını belirtti.
"Su projesinde çalışmalar devam ediyor"
Programda, Türkiye'den gelecek olan su projesi ile ilgili soruları da yanıtlayan Bakan Bakırcı, şu anda çalışmaların devam ettiğini, istemeyerek de olsa Hamitköy'deki depoya ulaşmak adına anayolda bazı çalışmalar yapıldığını ve yolun zaman zaman daraldığını belirterek, bunun için halktan özür diledi.
"Suyun dağıtımı için 3 alternatif"
Bakan Hamit Bakırcı, suyun dağıtımı konusunda uzmanlar ve teknik komitelerin çalıştığını ifade ederek, konuyla ilgili geçen yıl bir çalıştay düzenlendiğini anımsattı. Şu anda önlerinde dağıtımla ilgili 3 alternatif olduğunu söyleyen Bakan Bakırcı, şöyle devam etti:
"Birinci alternatif yap-işlet-devret modeliyle tüm altyapıyı yükleyici firmanın üstlendiği (ki bunun içinde atık su arıtmadan tutun da yağmur suyu toplama ve göletler gibi tesisler de var) bir modeldir. İkinci alternatif de yarı özerk yarı devlet modeli, Üçüncü alternatif ise şu an uygulanan modeldir. Yani Su işleri Dairesinin suyu depolara ulaştırması ve mevcut sistemle Belediyeler üzerinden dağıtılması"
Suyla ilgili yeni yasanın hazır olduğunu da belirten Bakırcı, yasada eksik olanın dağıtım modelinin ne olacağı konusu olduğu ve buna karar verildiği an yeni yasayı meclise sunacaklarını kaydetti.
Suyun ücreti
Bakırcı şöyle devam etti:
"Suyun gelmesi ve yapılan masraflar için sonuçta Türkiye bizden bir ücret talep etmiyor. Ancak suyun evlere pompalama vasıtasıyla ulaştırılması için belirli bir ek elektrik enerjisine ihtiyaç duyulacaktır. İşte su fiyatının belirlenmesindeki ana faktör bu olacaktır."
" Bakanlığı hedef göstermek doğru değil"
Çevre ile ilgili sorunlardaki sorumluluk konusunda zaman zaman kamuoyunda bilgi eksikliği bulunduğunun görüldüğünü ifade eden Bakırcı, ülkenin her köşesinde yaşanan kirliliğin sorumluluğunu tek başına Çevre Bakanlığı’na yüklemenin yanlış olduğunu belirterek, konuyla ilgili örnekler verdi.
"Gazimağusa limanı eskiye göre daha iyi"
İlk göreve başladıklarında Gazimağusa limanında çok büyük şikâyetler olduğunu da anımsatan Bakırcı, limandaki yüklemelerle oluşan çevre sortunlarıyla igili şunları aktardı:
"Gittik araştırdık, başka tarafta da, Türkiye’de de nasıl yapılıyor bu işler. Geldik oturduk hep beraber samimiyetle konuştuk. Çimento getiren firmalar tedbirini aldı. Gittik kontrolünü yaptık, çimento indirirken toz çıkıyor mu diye. Çıkmıyor. Bunu eledik. Bakliyat konusunda çok büyük sıkıntılar yaşadık. Çünkü kraplarımız, eski ve krap kullanan kişiler dikkatsiz davranıyorsa, ortalık toz bulutu. Onları uyardık. Krapların nasıl olması gerektiğini araştırdık bulduk söyledik. Telkinlerde bulunduk. Sonuçta baktık ki tam olarak bu işten randıman alamadık. Eski şekilde devam ediyor. Çevre Dairemizin bir elemanını limanın oraya konuşlandırdık. Sürekli burayı izleyeceksin. Kim indirirken toz çıkıyor, hava kirleniyor, tahammül edilemez sınırlara geliyor, cezasını yazacaksın. Şu anda daha iyi. İstediğimiz gibi mi? Değil, ama çok daha iyi. En azından bir denetim yapılıyor"
Güncelleme Tarihi: 30 Ağustos 2014, 10:05