Çiğdem AYDIN
KKTC’de seçimlerin tamamlanması sonrasında dikkatler yeni başlayacak müzakere sürecine yönelirken, önemli sorunlardan biri olan garantörlük konusunda görüş belirten Kıbrıslı Türk siyasiler; Rum liderliğine önemli mesajlar gönderdi. Diyalog’a konuşan ve halkın garantörlük konusunda hassas olduğuna dikkat çeken siyasiler, Rum tarafının böylesi bir şartla masaya gelmemesi gerektiğine dikkat çektiler.
Eski Başbakanlardan CTP’li Ferdi Sabit Soyer, Ortak Belge’nin dışında bir müzakere süreci görmediğini belirtirken,UBP’li İrsen Küçük “garantörlük ve asker konusu hiç tartışılamaz” dedi.
Dışişleri eski bakanlarından CTP’li Kutlay Erk, garantörlüğü içermeyecek bir çözüm taslağının referandumda Kıbrıslı Türklerden onay alamayacağını vurgularken, UBP’li Tahsin Ertuğruloğlu, bunun mümkün olamayacağını söyledi.
Soyer: Çerçeve belli
Eski Başbakanlardan, CTP milletvekili Ferdi Sabit Soyer ‘Rumlardan, Annan Planına benzer ancak Türkiye’nin garantörlüğünü içermeyen bir öneri gelirse nasıl karşılarsınız? Sorusuna şu yanıtı verdi:
“Bu bir ihtimaldir ve ben ihtimaller üzerine yorum yapmayı pek sevmem fakat bu konuda kısaca şunu söyleyebilirim “deniz görmeden paçalar sıvanmaz” şu anda odaklanmamız gereken şey müzakerelerin yeniden başlaması ve çıkacak olan sonuca göre bir strateji geliştirmemizdir. Talat ve Hristofyasın realiteleri üzerinden ve 11 Şubat 2014 Ortak Belge’nin dışında bir müzakere süreci görmüyorum böyle bir öneriyle gelmelerini pek mümkün görmem çünkü Sn.Talat ve Hristofyas’ın görüştüğü realiteler ve ortak belgenin çerçevesi ortadadır.”
Soyer, Maraş’a karşılık, Ercan’a doğrudan uçuş konusunda ise şunları söyledi:
“Doğrudan bütün alanları etkileyecek bir açılım olacağını düşünüyorum. Sadece Ercanı veya Türkiye’yi ele alarak yorumlamanın yanlış olacağı kanısındayım. Mağusa Limanı açılmasıyla beraber sadece falan gemiler gelebilir demek yanlış çünkü bu ticari akımla alakalıdır.”
Küçük: Güvenlik tartışılamaz
Eski Başbakanlardan İrsen Küçük, Türkiye’nin garantörlüğünün devamı konusunun hiç tartışılamayacağını belirterek şöyle dedi:
“O hiç tartışılmaz. Türkiye’nin garantörlüğü ve asker konusu hiç tartışılmaz. Garantörlük konusunda Kıbrıs Türk toplumunun sağcısı solcusu hassastır. Bakmayın farklı sesler de çıkabilir ama garantörlük konusunda hele olayların içinden gelen, bunları yaşamış olan kişiler olarak bu garantörlüğün hiç tartışılmaması ve sulandırılmaması gerektiği inancı içerisindeyiz. Dolayısıyla Türkiye’nin garantörlüğünü tartışma konusu edinmemesi gerekir inancındayım. Güven yaratıcı önlemler içerisinde siz Türkiye’nin garantörlüğünü bana göre alamazsınız. Ona gelinceye kadar dünya kadar güven artırıcı önlemler vardır. Ambargolar vardır, futbol federasyonun olayları vardır, Rum futbolcunun Değirmenlik’te lisans çıkarıp futbol oynaması günlerce tartışıldı Rum tarafında. Hellim gibi birçok konu vardır. Bunları evvela bir gündeme alacak. Çünkü Türkiye’nin garantörlüğü 60 anlaşmalarında ağırlık merkezidir bana göre hiç taviz veremeyeceğimiz bir konudur. Dolayısıyla bu güven artırıcı önlemler içerisinde Türkiye’nin garantörlüğünü düşünmek dahi istemiyorum.”
Küçük, Güven yaratıcı önlemler çerçevesinde Maraş’ın iadesi ve Ercan’ın uluslararası trafiğe açılması konusunda şunları kaydetti:
“Kıbrıs meselesinin köklü çözümü bütünlüklü bir çözüm olması lazım. Çünkü çok sıkıntılı olaylar var, mülk meselesi başlı başına bir olay. Ama şunu söyleyeyim, Maraş, Mağusa limanı ve Ercan Havaalanı, önemli ve dikkate alınması gereken olaylar. Böyle bir dengenin kurulması halinde bunun olumsuz olacağını düşünmüyorum. Bu denge KKTC’nin lehine tecelli edebilirse olumlu olabilir.”
Ertuğruloğlu:Asla kabul edilemez
Dışişleri eski bakanlarından, UBP milletvekili Tahsin Ertuğruloğlu, Türkiye’nin garantörlüğünden asla vazgeçilemeyeceğini belirterek şunları söyledi:
“Benim zaten Annan Planına da karşı olan tavrım da nettir. Kabul etmeyenlerden biri de benim. Çünkü Türkiye’nin etkin ve Fiili garantisinin olmaması bizim için mümkün olmadığı gibi yok hükmündedir de…Böyle bir öneri asla kabul edilmemelidir.
Bizim ne kadar haklı olduğumuzu veya ne kadar haksız olduğumuzu ilerleyen süreç gösterecek. Ben Akıncı’ya destek vermedim çünkü kendisiyle ilgili ciddi endişelerim vardır. İnşallah yanılırım.
Hiç olmazsa Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devletinin bir Cumhurbaşkanı olduğunu ve KKTC devletini temsil ederek müzakere masasında kimi temsil ettiğini bilerek ve karşısındakine de bunu hissettirecek biri olmadığını biliyorum. İnşallah beni yanıltır.”
Maraş’ın iadesi konusunu değerlendiren Ertuğruloğlu şunları kaydetti:
“Kesinlikle böyle bir anlayışını söz konusu olmaması gerektiğini düşünüyorum. Domino oyunu gibi Kıbrıs Konusunu ele almak son derece yanlıştır. Ercan açılacaksa Rum tarafının icazet etti diye açılması benim asla onay vereceğim bir durum değildir. Rumlar icazet ettikleri bir açılım değildir.
KKTC üzerindeki tüm ambargoların varlığı kabul edilerek kalkması icazetle olmaz. Sözde Kıbrıs Cumhuriyeti izin verdi ve bizim Ercan veya Limanlar onların izniyle açıldı pozisyonunu asla onay vermem.”
Erk:Referandumda onay almaz
Dışişleri eski bakanlarından, CTP Genel Sekreteri kutlay Erk de, Türkiye’nin garantörlüğünü içermeyen bir çözüm taslağının referandumda Kıbrıslı Türklerden onay alamayacağına dikkat çekti. Erk şöyle dedi:
“Garantörlük konusu üç garantör ülke ile Kıbrıslı Türklerin ve Rumların birlikte müzakere edeceği bir konudur; uluslararası bir anlaşmadır ve değişmesi için tüm taraflar birlikte karar vermelidir. Rumlar, Türkiye'nin garantörlüğünü reddeden değişik öneriler yapmaktadır, ancak herhangi bir ilerleme olmamıştır. Kıbrıs'ın yakın tarihi, Kıbrıs'ın iki halkının çatışmaları ve çatıştırılmaları tarihidir. Dolayısıyla, özellikle sayıca az olan Kıbrıslı Türklerin güvenlik sorunu vardır. Türkiye'nin etkin ve fiili garantisi, Kıbrıslı Türklerin kendi yaşadıkları yakın tarihlerindeki olaylardan kaynaklanan bir ihtiyaçtır. İnsanların temel ihtiyaçlarının birincisi yaşam hakkı ise, ikincisi de güvenliktir.
Dolayısıyla, Kıbrıs'ın iki halkı birbirine yeterince güven duymadan bir çözüm sağlanması ve çözümün de sürdürülebilir olması olası görünmüyor; Türkiye'nin etkin ve fiili garantisini içermeyen bir anlaşma taslağının da Kıbrıslı Türklerin referandumundan onay alması zayıf olasılıktır. Konu Kıbrıslı Türkler için güvenlik olunca, bu talebi tatmin etmeyen bir anlaşma taslağı referandumda çoğunlukla hayır alacak. Başlangıç olması ve tarafların birbirine güvenin sarsılmaz olması aşamasına kadar garantilerin sürdürülmesi, çözüme ulaşmak için gerekli olacaktır.”
Kutlay Erk “Böyle bir öneri karşısında sizce Sayın Akıncı ne yapmalıdır?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Böyle bir öneri karşısında Akıncı Kıbrıslı Türklerin iç siyasi kurumları, sivil toplum örgütleri, meslek örgütleri ile konuşarak, değerlendirmeler yaparak bir sonuç elde etmeli ve bu sonucu konunun anlaşmalardan dolayı tarafı olan Türkiye ile de birlikte değerlendirmelidir.Esas olan Kıbrıslı Türklerin kararıdır ve Kıbrıslı Türkler kendi güvenliklerini tehlikeye atmayacaktır.”
Kutlay Erk, Maraş’a öncelik verilmesine ilişkin görüşlerini de şöyle açıkladı:
“Maraş konusunda açılıma öncelik vermesini izleyeceğiz. Daha önce bu konuda defalarca girişimler ve denemeler oldu ama ama sonuç alınamadı. Rum tarafı Ercan Havaalanı’nın uluslararası trafiğe açılmasına şimdiye değin sıcak bakamadı. Bu tavrı değiştirirler mi göreceğiz.Ercan'a sadece Türkiye'ye kayıtlı şirketlerin uçması, bir başlangıç yapabilmek açısından da mümkün olabilir. Statükoyu değiştirmek için bir yerinen başlamak gerek; tamamı değilse bile, bir şekilde Ercan'ı uluslar arası trafiğe açmak olumlu bir gelişme olacak. Ancak, tüm uçuşlara açık olması talebimiz de devam etmelidir.”
Güncelleme Tarihi: 28 Nisan 2015, 10:32