Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın bir grup gazeteciyle birlikte kapalı bölge Maraş’a gerçekleştirdiği ziyaret Rum basınında geniş yer bulurken, Rum resmi haber ajansı da denizden çekilmiş fotoğraflar yayınladı.
Yayınlanan fotoğraflar, Maraş’ın bu haliyle bile muhteşem bir yer olduğunu gösteriyor.
Rum Hükümet Sözcüsü Prodromos Prodromu, Türk basın mensuplarının gezisini ve Özersay’ın açıklamalarını değerlendirirken, Cenevre’de kendilerine verilen haritaya ve Güvenlik Konseyi’nin kararlarına atıfta bulundu.
Prodromu şöyle dedi:
“Cenevre’ye gidildiğinde iki taraf da toprak konusunda harita üzerinde öneriler sundu. Türk tarafı son dönemde Maraş konusunda kışkırtıcı davranışlarda bulunuyor, bu tür şeyler tamamen konu dışındadır. BM Güvenlik Konseyi kararlarıyla çelişmelerinin haricinde, var olan görüş birliklerinin de ihlal edilmesini teşkil ediyor.”
Partilerin tepkileri
Fileletheros gazetesine göre DİSİ partisi konuyla ilgili açıklamasında “bu faaliyetlerin hiçbir amaca hizmet etmediğini, aynı zamanda iki taraf arasında yeniden inşa edilmeye çalışılan ortama da katkıda bulunmadığını” öne sürdü.
DİSİ açıklamasında “BM kararlarının ihlalini teşkil eden her türlü meydan okuma ve yasadışı faaliyeti kınadığını” da belirtti.
AKEL partisi de açıklamasında “Özersay’ın kapalı bölge Maraş’la ilgili olarak, Türkiye hükümeti ve Türk işgal ordusundan yetkililerin huzurundaki faaliyetlerinin, BM Güvenlik Konseyi’nin 550 ve 789 sayılı kararlarıyla çelişmekte olan kışkırtıcı meydan okumalar olduğu” iddiasında bulundu.
“Bu faaliyetlerin, kentin yasal sakinleri aleyhinde acımasız bir meydan okuma teşkil ettiğini” öne süren AKEL, “iki liderin BM Genel Sekreterinin Kıbrıs için atadığı özel danışmanı JaneHollLute’un huzurunda yapacakları görüşme ışığında, Kıbrıs sorunuyla ilgili müzakerelerin yeniden başlaması çabalarının doruğa ulaştığı bir dönemde meydana gelenlerin, tesadüf olduğunu düşünmediğini” de iddialarına ekledi.
Rum Ulusal Halk Cephesi Olarak bilinen ELAM ise açıklamasında, hükümetin bu şartlar altında Kıbrıs sorunuyla ilgili müzakerede bulunamayacağını savundu.
