Çiğdem AYDIN 

    Şahıslar Vergisi’nde 2017 yılının şampiyonu olan Serena Grup Direktörü Tahir Topal, vergi ödemenin bir vicdan meselesi olduğunu söyledi.
    Diyalog’a konuşan Topal, “Gece rahat uyumak istiyorsak, devlete karşı yükümlülüğümüzü yerine getirmemiz gerekiyor” dedi. Topal, başarının sırrının ise kişinin sevdiği ve bildiği iş yapması olduğunu vurguladı. Topal, ekonomik dar boğaz yaşandığını da ifade ederek, bazı tavsiyelerde bulundu. 
   Topal Diyalog’un sorularını şöyle yanıtladı:

Soru: Şahıslar vergisinde birinci sırada yer aldınız nasıl bir duygu? 

Cevap: Tabi ki geçen yıl da aynı duyguları paylaştık. Motivasyonumuzu ve çalışma azmimizi diri tutan bir duygu bu. İşin sırrı enerjiye bağlı… İnsan enerjisini hiçbir zaman eksiltmemeli, her zaman dinamik olmalı. Tabi ki bu dinamiklik ve enerji bize çok eskilerden gelir. Biz bir aile grubundayız ve aileden başlar her şey. Hep enerjili olduğu için güzergâhımız bizi bu şekilde hem işimizi motive ediyor hem de çevremizi motive ediyor ve doğru işler yaparak bunun verimini de bu şekilde alıyoruz. 

Soru: Peki vatandaşa ve iş adamlarına ne tür tavsiyeleriniz var? 

Cevap: Tabi ki ilk önce işletmelerin doğru olması için doğru muhasiplerin olması gerekir. İşletmeleri iyi yönettiren insanlarla çalışmak gerekiyor. Tabi ki vergi vermek hepimizin görevidir, vicdan ile de alakalıdır. Muhasebeciler veya murakıplar devlete olan görevimizi yapmamız konusunda baya bir çalışıyorlar. Bizleri yönlendirdikleri şekilde yolumuza devam ettik. Doğru yolda olduğumuzun bilinci müthiş bir enerji kaynağıdır. Bu nedenle de muhasebecilerimize de teşekkür etmek istiyorum. İş adamlarının da bu şekilde kurumsallaşarak bu yönde şirketler de büyüyor ve devlete olan görevleri yerine getirmekte zorlanılmıyor. Her şeyin başı kalite dürüstlük ve vicdan işidir. Özellikle vergi işi vicdan işidir. İnsanın vicdanının rahat olması lazım… İnsanın içi rahat olursa önünün açılması kolay olur. Gece yatağımıza yattığımız zaman, vicdanımız rahat olursa işimizde daha verimli daha enerjik oluruz. Bu enerji katkısıyla çevremizdeki insanlara, çalışanlarımıza her türlü haklarını vermek, onları da motive etmek çok önemlidir.

Soru: İş hayatına nereden başladınız nereye geldiniz? 

Cevap: Ailem ticaret ile uğraşıyor, oradan gelen bir iş ahlakı ve enerji var.
Ben de ticaret ile uğraşmaya başladım. Sağ olsun bu ticaret hayatına başlarken en büyük desteğim de eşim oldu. Çocuklarım ve şimdi de torunlarımın güzel enerjisi ticaret hayatımda yaşadığım sorunları da yok ediyor. En büyük yükü eşim Emine Hanım çekti. Ne zaman bir adım atmaya kalksam hep arkamda durdu. Tabi ki biz tekstil sektöründeyiz ve başka bir sektörle de uğraşmak istemiyorum. Bütün iş sahiplerine ve iş kurmayı düşünenlere tavsiyem bildiği işi yapmalarıdır: Bildiğiniz işi yaparsanız başarısız olması için bir gerekçe yoktur. Çünkü bildiğin iş senindir. Kurumsallarda farklı birimler olabilir ama işin özünü o işin ustası, işin patronu, işi bilendir her zaman için.

Soru: Bugün yaşanan ekonomik krizi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Cevap: İnişli çıkışlı durumlar yaşıyoruz. Bunlar oluyor belli dönemlerde, 2000’li yıllarda da olmuştu. İnsanların tedbir almaş gerekiyor. Önce kendi ve ev yaşantısıyla alakalı tedbirler almaları gerekiyor. İş yaşantılarında da kendi çaplarında bazı tedbirler almaları şarttır. İş yaşamında ve sosyal hayatımızda ekonomiyi diri tutmak için bazı önlemler var ki; ekonomistler de bu konularda çalışıyor veya fikir veriyor. Şimdi işletmelerde özellikle bu kriz dönemlerinde karlılık oranı çok olamaz. İnsanların alım güçlerinde bir dengesizlik oluştu ama zaman ile rayına oturacaktır. Önce bireysel olarak bazı tasarruflar yapmamız gerekiyor; Daha az gezmek, belki daha az alışveriş belki daha az klima açmak gibi… Bir takım tasarruf yapmak gerekiyor, ekonomi rayına kendiliğinden oturacaktır. Bizim şirketimizde yaptığımız ‘şu daha az kar ederek’ insanların alım gücünü korumak kar yükseltmeyi düşünürsek kimse alamayacak o zaman daha da kötü olacak.