Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Kudret Özersay, Alayköy Sanayi Sitesi’ni ziyaret etti. Çeşitli işletmeleri ziyaret eden Özersay, iş insanları ve çalışanlarla sohbet etti, sıkıntıları dinledi.
Verilen bilgiye göre; Özersay, İngiltere’yle doğrudan ticaret konusunda ortaya koyduğu yeni fikirlerin, yurt dışına ürünlerini ihraç etmek isteyen girişimci iş insanlarının dikkatini çektiğini vurguladı.
Özersay, “Ülkemizde bunu bir fırsata dönüştürecek olan ve özellikle genç girişimciler mevcuttur göreve geldiğim takdirde bu ve benzeri hamlelerle genç girişimci ve yatırımcılarımıza yeni bir alan açacağıma inanıyorum” dedi.
İngiltere’yle doğrudan ticaretin nasıl sağlanacağının sorulması üzerine Özersay, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkmasının bir fırsat kapısı araladığını, Cumhurbaşkanı seçilmesiyle birlikte bu konuyu yakından takip edecek bir temsilci atayacağını anlattı. Türkiye’yle doğru bir ilişki kurularak onların İngiltere’yle olan olası ticaret anlaşmalarından KKTC’nin de yararlanabileceğini ifade etti.
Özersay, Brexit’in yerli üretimin artırılması ve üreticiye yeni pazar sağlaması açısından kaçırılmaması gereken bir fırsat olduğuna işaret etti.
Özersay’a Halkın Partisi Lefkoşa Milletvekili Gülşah Sanver Manavoğlu ve Güzelyurt Milletvekili Hasan Büyükoğlu da eşlik etti.
Fox TV’de seçimi ve vizyonunu anlattı
Öte yandan, Fox TV’deki bir programa konuk olarak katılan Özersay, yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimini ve vizyonunu anlattı.
Özersay, Kıbrıslı Rumların federal bir ortaklığa hazır olmadığını, o nedenle yeni bir ortaklığı oturup konuşmak gerektiğini, yeni seçilecek Cumhurbaşkanının en temel görevlerinden birinin de bu olacağını ifade etti.
KKTC’nin kuruluşundan da önce, 1968 yılında başlayan Kıbrıs müzakerelerinin 52 yıldır devam ettiğini kaydeden Özersay, şöyle konuştu:
“Geldiğimiz aşamada başarısızlığa uğramış, çökmüş bir müzakere süreci var. Kıbrıs Türk halkı aynı ezberin devam ettirilmesini istemiyor. Çünkü bu ezber, sonuçsuz Kıbrıs müzakereleri devam ettiği sürece maalesef Kıbrıs Türk halkı statüsüz bir biçimde dünyanın uyguladığı ambargoya tabii olarak hayatına devam edecek. Kıbrıs Rum tarafı da devlet muamelesi görmeye devam ediyor. Bu nedenle ihtiyacımız olan şey; madem Rum tarafı federal bir ortaklığa ve bizimle yönetimi, zenginliği paylaşmaya hazır değil, o zaman yeni bir ortaklığı konuşmak veya iki devletin fiilen var olduğu bu coğrafyada iki devlet arasındaki ilişkilere dayalı bir ortaklığın temelleri üzerinden hareket etmek gerekiyor. Bu da doğal gaz konusunda iki tarafın oturup paylaşmasını gerektiren bir süreçtir. Madem ki bütün dünya ve Kıbrıslı Rumlar bu doğal gaz konusunda ‘Kıbrıslı Türklerin de hakkı var’ diyorlar; o zaman bir an önce kapsamlı bir çözümü bir 50 sene daha beklemeden, bir an önce doğal gaz paylaşımı için masaya oturmamız ve müzakere etmemiz gerekiyor. Yeni seçilecek olan Cumhurbaşkanının en önemli görevlerinden biri Kıbrıslı Rumlar ve Türkler arasında doğal gazın paylaşılması görüşmesini yürütmek olacak.”
“Türkiye’yle ilişkiler”
Türkiye Cumhuriyeti’yle son 5 yıldır çok sağlıklı bir ilişkinin yürütülemediğini ileri süren Özersay, “Oysa Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tek müttefiki ve garantörü Türkiye Cumhuriyeti’dir. Bu nedenle KKTC’de seçilecek yeni Cumhurbaşkanının Türkiye’yle karşılıklı güvene dayalı bir ilişki noktasına çekmesi gerekecektir” dedi.
Doğu Akdeniz bölgesinde cirit atan Amerika, Rusya, Fransa, İtalya gibi büyük aktörleri sahada dengeleyebilmek için Türkiye Cumhuriyeti’yle birlikte hareket edilmesi gerektiğini kaydeden Özersay, uluslararası platformlarda daha aktif bir siyaset izleyebilmek, proaktif bir diplomasi ortaya koyabilmek için önce KKTC’nin müttefiki olan Türkiye’yle barışması gerektiğini belirtti ve doğrudan diyalogla sağlıklı ilişkinin olduğu bir ilişki için de inisiyatif alacağını söyledi.