Mert ÖZDEŞ

   Rum Yönetimi, iki toplumlu Pile köyünde ikamet eden Kıbrıslı Türklere verilen elektriğin parasını talep etmiyor. Zaman zaman bu sorun gündeme gelse de Rum Yönetimi, biriken borçların talep edilmesi yönünde bir adım atmıyor.

   Ancak; Kıbrıslı Rumların da; Lefkoşa’nın hem kuzeyinden, hem de güneyinden gelen atıkların toplandığı Haspolat Arıtma tesisi için kullanılan elektriğin parasını ödemediği ortaya çıktı. El-Sen Başkanı Çağlayan Cesurer Diyalog’a yaptığı açıklamada, Haspolat Arıtma Tesisi’nin yaklaşık 15 milyon TL tutaındaki borcunu, Lefkoşa Türk Belediyesi’nin hanesine yazdıklarını, ancak herhangi bir tahsilat yapamadıklarını söyledi.

   Konunun ciddi olduğunu belirten Cesurer, Haspolat’ın elektriğini kesme kararı aldıkları zaman, bunun KKTC hükümeti tarafından engellendiğini söyledi. Cesurer “Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, bu soruna çözüm bulacaklarını söylediği halde bugüne kadar herhangi bir adım atılmadı”dedi.

Hala 264 milyon borç var

   Elektrik Kurumu’nun 350 milyon TL tutarındaki borcunun 264 milyona düşürüldüğünü belirten Cesurer, buna karşın belediyelerden 100 milyonun üzerinde alacak olduğunu söyledi.

   Alacak listesinin başında 24 milyon TL ile Lefkoşa Belediyesi’nin geldiğini belirten Cesurer, şöyle dedi:

   “Bazı belediyeler borçlarla ilgili ara emri almıştır. Yargının da bu ara emirlere hızlı cevap vermesi gerekiyor. Çünkü Kıb-Tek halen bazı sayaçlara bedava elektrik veriyor. Belediyelerin su motorlarına elektrik veriliyor. Yargı diyor ki vereceksin. Peki bunun bedelini kim ödeyecek? Belediyelerin toplamda 100 milyon üzerinde borcu var. En fazla borç 24 milyon TL ile LTB’nindir. Lefke Belediyesi ile Güzelyurt Belediyesi’nin 16 milyon TL’lik borçları var. Bunların ara emirleri var. Ödemede en büyük sorunlardan biri de Girne belediyesidir. Toplam borcu 6 milyonu aşmış durumdadır.

Yeniden grev uyarısı

   EL-SEN Başkanı Çağlayan Cesurer, hükümet ile Elektrik Kurumu arasında yaşanan kriz ile ilgili olarak ise süresiz grev uyarısında bulundu. Konu ile ilgili olarak Diyalog’a açıklama yapan Cesurer; kar eden bir kurum haline gelen KIB- TEK yönetimine uzatılan elin maksatlı olduğunu aktardı. Cesurer, elektrik zamlarının ise kaçınılmaz olduğunu ifade etti. 

   Cesurer, KIB-TEK Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Akim’in görevden alınma söylentileri ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, Akim’in görevden alınmasına karşı olduklarını belirterek şöyle dedi: 

   “Özelleştirmeye karşı kurumun daha ileri gitmesi ile ilgili atılan adımları görmezden gelmemiz söz konusu değil. Ve bunu savunan İsmet Akim’in arkasındayız. Sayın Akim hangi gerekçeyle görevinden alınacak?

   Mevcut yönetim kurulu hükumet programında olan özerklik ile ilgili çalışmasını yaptı. EL- SEN de profesyonel ve özerk bir yapının kurulması taraftarı… Bakanlar kurulu atama noktasında herhangi bir gerekçe göstermeyebilir ama biz bir sivil toplum kuruluşu olarak bunu sorgulamak zorundayız.”

“Asıl neden otomatik zam nizamnamesi”

   Kurumun zararına üretim yapmasının kabul edilemez bir durum olduğunu söyleyen Cesurer, son dönemde dövizde ve petrol fiyatlarında yaşanan artışın elektrik satış fiyatına yansıtılması gerektiğini savundu. Cesurer, zamma dayanak kaynağı olarak Ocak 2015’te imzalanan nizamnameyi işaret etti.

   Cesurer şunları şöyle devam etti:

   “Yakıt fiyatı ton başına 650 TL’den 850’TL’ye yükseldi. KIB-TEK yönetiminin asli görevlerinden biri maliyetlerin altında satış yapmamaktır. Ve bunu kurum maliyetlerdeki dalgalanmayı sürekli olarak Bakanlar Kurulu’na gönderiyordu. Bu nizamname ile bu artış otomatiğe bağlandı. KIB-TEK yönetimi ile Hükumet arasında yaşanan kavga bundandır. KIB-TEK yönetimi nizamnamenin hayata geçirilmesi gerektiğini, uygulanmazsa sorumluluğun Bakanlar Kurulu’na ait olduğunu söylüyor. Bu uygulanmazsa suç işlenmiş sayılır.”