banner564

Bizi unuttunuz Ey devlet

Beş bin nüfuslu Boğazköy’de ne cami, ne okul, ne de mezarlık var

Bizi unuttunuz Ey devlet
banner598

 Sonuç CEVİZCİ
   Kuzey Kıbrıs’ın en eski ve en güzel Türk köylerinden olan Boğazköy’ün nüfusu 5 bine ulaştı. Köyün muhtarı var ama haritada yeri yok. Ayrıca camisi, mezarlığı ve okulu olmayan bu köyün muhtarı Yüksel Çağlar, devletin kendilerini unutmasından yakınıyor ve posta hizmetini dahi gönüllü olarak kendisinin yerine getirdiğini söylüyor.
   Diyalog TV Halk Meclisi’nin 80’inci buluşması Ağırdağ ve Boğazköy’ün ortak noktası olan EMAŞ Kafeterya’da gerçekleştirildi. Özellikle Boğazköy’ün sıkıntılarının damga vurduğu programda, yaklaşık 5 bin nüfusa sahip olan bir köyde ne bir mezarlık, ne bir cami ve de bir okulun olmaması hayret uyandırdı.
Boğazköy sakinleri devletin kendilerini “yok saymasından” şikayetçi..
   Ağırdağ ve Boğazköy’ün bağlı olduğu Dikmen Belediyesi’nin Başkanı Yüksel Çelebi’nin ev sahipliğinde  gerçekleştirilen programa CTP Milletvekili Biray Hamzaoğulları ve Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğluları ile bölge sakinleri katıldı. 
   Programa katılanlar kendilerine böylesi bir fırsat verildiği için Diyalog Medya Kurumu’nun yöneticilerine teşekkür etti. 
Yüksel Çağlar / Boğazköy Muhtarı
Programda ilk sözü Boğazköy Muhtarı Yüksel Çağlar aldı:
“en büyük sorunumuz toprağın kil olması yani emici olmamasıdır. Her gün vidanjörler dolaşıyor ama çekemedikleri her gün yollara dökülüyor. Eğer burada inşaat izni verilecekse toprağın emici gücünü ölçsünler eğer yoksa izin vermesinler. Çünkü tuvalet dışkılarının sokaklarda dolaşması sağlığı tehdit eder. Bunun yanında bölgemiz Boğazköy 1983 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile sınırlarımız belirlendi fakat 35 senedir kimse koçanlarımızın üzerine Boğazköy yazmıyor. Bu da problemleri beraberinde getiriyor. Bu durum şoförleri de kavgaya tutuşturuyor. Dikmen şoförü burası Dikmen diyor, Boğazköy şoförü hayır diyor, sürekli polislik oluyorlar, büyük bir problem. Eğer bizi Boğazköy olarak görmüyorlarsa bize desinler ki “siz Dikmensiniz ya da Ağırdağsınız” biz de bilelim. Bunun yanında KKTC’de herhalde tek köy Boğazköy’dür ki; camisi yok, mezarlığı yok, okulu da yok! Halbuki burada 5 – 6 bin nüfus var ama bir postanemiz de yok. Postalar bana gelir, önemli bir şeyse ben gidip veririm insanlara ama başka bir dağıtıcı yok. Burası küçük bir köy değil ki… Bir de Boğazköy’den Dikmen’e kadar ki yol içler acısı durumdadır. Bir an önce bu yollara el atılmasını istiyoruz. Sorunlarımız çok.. Boğaz kavşağı kapkaranlık aydınlatma direkleri bir aydan fazladır çalışmıyor, şikayet ediyoruz kimse dinlemiyor!”
“Lağım kokusundan oturulmuyor”
 Eray Aksay
“Boğazköy’ün sadece ismi var. Okul yok, cami yok, mezarlık yok… Bir tek Dikmen Belediyesi var,  onun haricinde hiçbir şey yok. Burası dağlık bir bölge ve burada çam ağaçları var. Bunlar problem yaratıyor, hafif bir rüzgarda ağaç dalları elektrik hatlarına değer ve elektrik kesilir. 2-3 kez bundan dolayı yangın çıktı. Orman Dairesi’ne dilekçe yaptım, gelen ekiplerin ekipmanı yetmedi ağaçların dallarını budayamadı.  Bu dertten bizi kurtarsınlar. Devamlı surette elektrik kesintisi yaşıyoruz. Kurumu arıyorsunuz, 5-6 saat sonra ancak müdahale edilir. Burada polis lojmanları var, orada lağım suları asfaltın yanından aşağıya doğru akıp gider, çok acayip de bir koku var ama kimse bunları görmez, ilgilenmez. 
“Bölgeye imar planı şart” 
Taner Ekdal 
“Belediyenin yaptığı alt yapı hariç hiçbir şey yok. Bir yanda inşaat patlaması var öte yanda emirnameler var. Bir an önce imar planı istiyoruz. Çünkü alt yapı sıfır, kanalizasyon sıfır. Adanın en güzel  yeri olan Boğaz’da lağım kokularından oturulmuyor. Bölge bir süre sonra yaşanamayacak bir konuma gelecek, o nedenle bir an önce imar planının yapılması gerekmektedir. Kanalizasyon sistemi merkezi bir noktaya aktarılması halinde bölge gelişecektir. Bir çarşı merkezinin oluşması ve apartmanlardan arındırılması gerekiyor. Belli yerler seçilip buralara apartman yapılabilir.”
Ahmet Ataşlı
“Burada askeri havaalanı var, askerimizin başımız üstünde yeri var ama burada tarım yapan insanlar bundan dolayı mahvoldu. 2 bin dönüm istimlak edildi ama bir kuruş da verilmedi. Benim ailemin 60 dönüm arazisi gitti, tarım yapardık o zamandan beri yapmaz olduk. 1976’da babama bir yer gösterdiler, gidip ekti, daha sonraki yıl da elinden aldılar. Rum arazileri bir çok kişiye peşkeş çekildi ama elinden arazisi alınanlara hiçbir şey verilmedi”
“Kulübü kapatmak zorunda kaldık!”
Mustafa Aşık  / Ağırdağ Boğaz Spor Kulübü Başkanı 
“Bu yıl kulübümüzü kapatmış bulunuyoruz maalesef. 35 yıl birinci ligte mücadele eden futbola damga vurun bir kulüp vardı ancak bölgeye bir  kuruş dahi yatırım yapılmadığından bu noktaya geldik. Sahamız vardı ama toprak. Bu bölgedeki hiçbir köyde saha yok. Sadece Dikmen’de belediyenin gayretiyle bir çim saha yeni kazandırıldı. Biz hiçbir katkı alamadık. Bu geldiğimiz noktadan dolayı çok üzüntülüyüm. Artık saha yoksa kulüp de yoktur dedik. Bize sadece belediyedir katkı yapan ama devletten bir kuruşluk katkı yoktur.  Başkanımız hükümetten de cumhurbaşkanlığından da çok daha faydalı işler yaptı bölgemize. Umarım spor konusunda da adımlar atılır da bu kulübü yeniden açabiliriz.”
 İrfan Işıksal 
“Emirname sorunumuz acaba çözüldü mü? Bunun yanında hayvancının çiftçinin ciğeri yandı, hükümet hiçbir şey yapmıyor. Kuraklık aldı başını gitti, hala bir çalışma yok. Döviz aldı başını gider her şeye zam geldi.  Milletin efendisi köylü değil, kamuda çalışan insanlar oldu maalesef. Su hayattır, kanalizasyon suları arıtılıp hayvanlara verilse çok iyi olurdu.”
Taşkent yolları… “Birinin ölmesini mi bekliyorlar”
Durmuş Aşandır  / Taşkent Muhtarı  
“Bizim köye geliş yolunda araçların lastikleri parçalanıyor. Yolun ortasında çukurlar var. 2017 yılının eylül ayında dilekçe yaptım ilgili tüm yerlere. Taşkent Dikmen arası ve Taşkent Haspolat arasındaki yolların acil olarak tamir edilmesini istedik. O zamanın bakanı iki kişi yolladı, çukur olan yerleri çizdiler, en erken zamanda yapılacağı söylendi. Ama olmadı. Yeni bakana da gittim, müdürü ile görüştüm, ona da belgeleri yeniden verdim. İnsanların kaza yapıp ölmesini mi bekliyorlar?”
Durmuş Akınal
“Bu ülkede 200 bin araç var 40 binden fazlası kayıtsız. 150 bin araçtan topladıkları paralarla bir çıkıp baksınlar bu yollara… İnsanları gömeceğiniz kadar büyüklükte çukurlar var yollarda. Pınarbaşı dağlarından toprak alıp Boğaz Gönyeli yolu yaptılar. Müteahhit toprağı alalım asfalt dökeceğiz dedi. Yol açıldı, o yol dökülmedi.”
 Mustafa Canar
“Şu an adada scrapi hastalığı vardır hayvanlarda. Bizimkiler hep telef oluyor. Bunun yanında mandranın demirlerini kesip içeri girip hayvanın derisini de yüzer etini alıp gider. Gidip şikayet ediyorum sonuç yok. Ama söylüyorum yakalarsam bu derileri çıplak giydirip Ağırdağ’ı gezdireceğim. Adam sanki ortağımız!”
Mustafa Naimoğluları
“Bugün hastalıkları veteriner dairesi ayırt edebilmesi için muayene edilmesi gerekir. Bu da burada değil Ankara’da yapılması gerekir. Visna da scrapi de Güney Kıbrıs’ta da vardır. İlaç tedavisi yoktur. Bununla mücadele bağışıklık sistemini güçlendirip hastalığa dayanıklı ırklar oluşturmaktır. “
Cemal Darbaz
“Yağmurdan kaçarken doluya tutulduk. Bir anda hammaddeye geklen döviz artışından dolayı yemin torbasına artış geldi. Geçen yıl 70 TL olan balya 150 TL oldu. Ama süte hiçbir artış olmadı.  Bunun yanında et konusu var. Hayvancı eti pahalı ediyor deniyor. Oysa hayvancının eti kasaba verdiği fiyat belli. Bugün halk 20 TL’lere et tüketebilir.”
Mustafa Kelebek
“ Bölgemizde hayvancılık yapamıyoruz çünkü mandıralarımız evlerin içinde kaldı. Bizim yetkilerden istediğimiz hayvanlarımızı otlatacağımız yer bulamıyoruz, biz yetkilerden ağıl bölgesi göstermelerini bekliyoruz. Daha önce bir yer gösteriler ama burası gelişen inşaat sektöründen dolayı orada mandıra olmaz.
“Çok yakında emirnameden kurtuluyoruz” 
Yüksel Çelebi  / Dikmen Belediye Başkanı 
“Emirname konusu Dikmen belediyesi çevresini kasıp kavurmaktadır. Biz belediye olarak merkezi hükümete çağrı yapmış olsak da uzun seneler sesimize kulak tıkadılar. Dikmen Belediyesi imar planı konusunda biz hazırlık yaptık, bir şehir plancısı istihdam ettik. Geçen ay Şehir Planlama Dairesi’nin de destek vermesiyle 12 yıldır bölge insanımızı ezen emirnamenin artık sayılı günleri kaldı. Bunu duymayan varsa da sizlerin aracılığıyla bunu duyuruyorum. Çok yakında bu emirnameden kurtulacağız ve planlı bir gelişmeye sahip olacağız. Buraları Türk malıdır ve değeri biçilmez. O nedenle imar planı çok önemlidir. Biz halkımızın tüm eksikliklerini belediye olarak giderme görevini üstleniyoruz. Bölge halkımız, muhtarlarımız ve iş adamlarımızla birlikte hareket ederek bir başarıyı yakalıyoruz biz. Yollarımız kötü. Gönyeli - Boğaz yolu gayet güzel yapıldı ama dağdan alınan stabilize malzeme ile yapıldı bu yol ama Pınarbaşı’ndaki yol bozuldu. Merak etmeyin yolları yapacağız dedi dönemin Bayındırlık Bakanı ama olmadı. Biz bu yolları tamir ediyoruz görevimiz olmamasına rağmen ama olmadı. Dikmen Taşkent arasında ölüm çukurları oluştu. Taşkent Haspolat arası da öyle. Binlerce insan bu yolları kullanıyor, Karayolları Dairesi nerededir? Yeni Ulaştırma Bakanımız bu yolların yapılacağı sözünü verdi bana, buradan sesleniyorum Tolga Atakan’a bizi ihmal etmesin”
Biray Hamzaoğulları /  CTP Milletvekili 
“Bana göre Sayın Başkan sizin bölgenizde bir şanstır. Adam uğraşıyor, halkına hizmet veriyor. Bu anayolalrın ama hükümetler tarafından yapılması gerekiyor. Ama Tolga Atakan’dan önceki bakan herkesi kandırdı, herkese “yapacağız” dedi ama hiçbir şey yapmadı. 2 CTP’li belediye başkanına randevu bile vermedi Kemal Dürüst. Bu memlekette daha çok sorumluluk taşıyan insanlara ihtiyacımız vardır. Sayın Atakan son Türkiye ziyaretinde tüm yolların gözden geçirilip asfaltlanabilmesi için çalışma yapmıştı umarım bunu başarır ve sorunda asgariye iner”

Güncelleme Tarihi: 24 Nisan 2018, 10:21
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner608

banner473