banner564

“Biz bu filmi gördük”

Özersay, Rumların “Kurulacak fondan günü geldiğinde Kıbrıslı Türkler de payını alır” yaklaşımına yanıt verdi  

“Biz bu filmi gördük”
banner598

 Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi’nde (UKÜ) “Doğu Akdeniz’de Enerji Politikaları Paneli” düzenlendi. Panelin açılış konuşmalarını; Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay ve UKÜ Rektörü Prof. Dr. Halil Nadiri yaptı.

Açılış konuşmalarının ardından UKÜ Hukuk Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Necdet Basa’nın yönettiği akademik bölümde; ODTÜ KKK Mühendislik Fakültesi öğretim üyesi Salih Saner, UKÜ Mühendislik Fakültesi Petrol ve Doğalgaz Mühendisliği öğretim görevlisi Necdet Pamir ve Cumhurbaşkanlığı eski müsteşarı Ergün Olgun konuşma yaptı.
Kudret Özersay, deniz hukukuyla, deniz yetki alanlarını sınırlandırılmasıyla, uluslararası hukukta bu alandaki kuralların ne olduğuyla, KKTC’nin ve TC’nin haklarıyla ilgili bir sunum yerine daha siyasi ve sorgulamaya yönelik bir konuşma yapacağını belirtti ve akademik tartışmada bunların da ele irdelenmesi gerektiği düşüncesinde olduğunu söyledi.
Kıbrıs Rum tarafının ta en baştan itibaren Kıbrıslı Türklere dair ortaya koyduğu, “Kıbrıslı Türklere de ait olan bu kaynakların paylaşılması ya da Kıbrıslı Türklerin bu kaynaklardan yararlanması ancak çözümden sonra mümkündür” tezine işaret eden Özersay, çözüm şartına bağlamaya dayanan bu yaklaşımın incelenmesi gerektiğini belirtti.
Özersay, bir diğer hususun ise mahsuplaşma, bunun nasıl ve ne zaman yapılacağı konusu olduğunu kaydetti.
Özersay, “Kurulacak olan bir fonda bu kaynak yer alır, günü geldiğinde Kıbrıslı Türkler de bu fondan payını alır” yaklaşımı en basit şekilde “Biz bu filmi daha önce gördük teşekkür ederiz” şeklinde bir yanıta layık olduğunu belirtti.

“Rumların yaklaşımı doğru değil”
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin normal bir devlet pozisyonunda olmadığını anımsatan Özersay, her iki toplumu da temsil etmediğini herkesin bildiği bir kamusal yapılanmanın bu kaynakların sahibi olmasının mümkün olmadığını vurguladı.
O nedenle ABD, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletlerin her açıklamasında kaynakların her iki topluma da ait olduğunun vurgulamasının çok önemli olduğunu kaydeden Özersay, “Çünkü Kıbrıs Cumhuriyeti’nin her iki toplumu temsil etmediğini herkes bilmektedir” dedi.
Özersay bu nedenle Kıbrıslı Rumların yaklaşımının doğru olmadığını kaydetti.
Özersay, bunun sürdürülebilir olmadığının muhtemelen İnsan Hakları Mahkemesi önündeki süreçlerde Kıbrıs Rum tarafının zorlanmasıyla ortaya çıkacağını söyledi.

Hazır olmama hali
Özersay, Annan Planı Referandumu’nda gözlemlenen yönetim ve zenginliği paylaşmaya hazır olmama halinin doğalgaz konusunda da görüldüğünü dile getirerek, bunun bir ortaklığa hazır olmama halinin en önemli göstergelerinden olduğunu belirtti.
Özersay, günün sonunda örneğin 10’uncu parselde beklenenden çok daha fazla kaynak bulunursa ve Kıbrıs Rum liderliği kendi haline bırakılırsa bunun çözümden uzaklaşma ihtimalini yükselteceğine işaret etti.
Çıkış yolunun tarafların bu kaynaklar konusunda masaya oturmalarını sağlamaktan geçtiğini dile getiren Özersay, mahsuplaşma görüşmesinin hem üçüncü tarafların ortaya koyacağı tutum hem de KKTC ve Türkiye’nin tutum ve tavrıyla mümkün olacağını kaydetti.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner608

banner474