İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Diyalog Tv’de yayınlanan Detay programına katıldı, Aytuğ Türkkan’ın sorularını yanıtladı. Talat, Berlin Zirvesi’nden beklenen sonucun çıktığını söyledi.  Berlin’den çıkan sonucu “Kaybettiğimiz eşeği yeniden buldurma oldu” diyerek değerlendiren Talat, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın “Treni rayına koyduk” sözünü eleştirdi.  “Treni dıştan birileri sallıyor da içindekiler gidiyor zannetsin gibi bir durumla karşı karşıyayız” diyen Talat, raya gelen tek kişinin Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasadis olduğunu ifade etti. Talat, Türkiye’nin ve koalisyon hükümetinin ise raya gelmediğini savunarak, Akıncı’nın çözüm için gerekli olan çok yönlü ve proaktif bir politika gütmediğini ileri sürdü. “Akıncı seçilirse beş yıl sonra aynı şeyleri konuşacağız” iddiasında bulunan Talat, Akıncı’nın cumhurbaşkanlığı süresinde yabancı diplomatlara randevu vermediğini savundu. 
 “Treni dışardan birileri sallıyor, gidiyor sanılsın diye”
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ile birlikte Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Lider Nikos Anastasidis arasında Berlin’de gerçekleştirilen zirveye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Talat, diplomasi yolunun açık olmasının önemine değindi. Akıncı’nın “Treni rayına koydu” söylemini eleştiren Talat, “Şu anda geldiğimiz noktada treni dıştan birileri sallıyor da içindekiler gidiyor zannetsin gibi bir durumla karşı karşıyayız. Süreç doğrudan Haziran’a ertelenmiş oldu, seçim sonrasına kaldı” dedi.
 “Kaybettiğimiz eşeği yeniden buldurma oldu”
BM’nin 716 sayılı kararı teyit ettiğini anımsatan Talat, siyasi eşitlik konusunda bu teyidin önemli olduğunu belirterek, “BM bunu Anastasiadis’e kabul ettirmiş oldu. Yani kaybettiğimiz eşeği yeniden buldurma gibi bir durumla karşı karşıya kaldık diyebilirim” dedi.  
Zirveden federasyon dışında bir şeyin beklemediğinin de altını çizen Mehmet Ali Talat, “Dolayısıyla beklenen oldu, diplomasi, sürecin bittiğini ilan etmedi. Genel sekreter sürecin ölmediğini ilan etmiş oldu” diye konuştu. 
Genel Sekreter’in beşli zirve konusunda hazırlık yapacağını söylediğini hatırlatan Talat, “Genel sekreter “Aman Crans Montana gibi olmasın” da dedi. Her şey hazırlansın sadece güvenlik ve garantiler başlığı kalsın, sonra beşli toplansın. Beşlinin görevi zaten budur. Ama beşlinin bir tarafı (Türkiye’yi kast ediyor) ben yokum diyor, onun da ikna edilmesi lazım. Genel sekreter ikna etsin denildi. Türkiye’nin ikna edilmesinde Genel sekreter bizim aracımız mıdır yani? Diye sordu. 
“Tercihim garanti sisteminin devamıdır”
Güvenlik ve garantilerin aynen kalması gerektiğini söyleyen Talat, ancak diplomaside bunun da çaresi olduğunu şu sözlerle anlattı:
“Genel sekreter bu garanti sisteminin yerine başka bir sistem konması lazım dedi ama askeri varlığın ne olacağı konusunu görüşmeye devam edelim dedi. Tek taraflı müdahale hakkı olmasa bile askeri varlığı konuşalım dedi. Yani dolaylı olarak askeri varlığın devamını kabul ediyor. Bir ara hatta üs’ten de bahsedildi. Mesela Tek taraflı müdahale hakkı yerine “alarm bell” denilen mekanizmalar gelişebilir. Meclisin talebiyle mesela… Bunlar olabilir. Ben “bu olsun” demiyorum, örnekler veriyorum. Benim tercihim garanti sisteminin devamıdır. Ama buna dünyayı ikna edemezsek görüşülebilecek formüller vardır bunu söylemeye çalışıyorum…”
 “En doğru aday Tufan Erhürman’dır”
Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin (CTP) adayının kim olması gerektiğine ilişkin soruları da yanıtlayan Talat, “Partinin genel eğilimi kendi adayını çıkarmasıdır. En uygun, en doğru aday parti başkanı olmasından dolayı Tufan Erhürman’dır” dedi. 
2015 cumhurbaşkanlığı seçiminde CTP tabanının adayları Sibel Siber’in arkasında tam olarak durmadığını da söyleyen Talat, bu kez böyle bir durumun söz konusu olmayacağını söyledi.