Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), hükümeti, Türkiye’den gelen suya ilişkin tüm hesapları ve bilgileri bir an önce kamuoyuyla şeffaf biçimde paylaşmaya ve belediye meclislerinin, beldeleriyle ilgili sağlıklı karar üretmelerini sağlayacak ortamı hazırlamaya davet etti.
CTP’den yapılan yazılı açıklamada, bu yapılıncaya kadar, susuzluk sorunu kullanılarak belediyelerin abonelik sözleşmelerini imzalamaları konusunda baskı altına alınmasına karşı partinin tepki koyacağı ve bu baskılar sonucunda belediyeler onay vermek zorunda kalırlarsa ileride tüketicilerin ve belediyelerin karşılaşacağı sorunların vebalinin hükümete ait olacağı savunuldu.
Yatırım maliyetinin birçok belediyede çok yüksek orandaki kayıp-kaçağı giderecek yatırımları da içermesi durumunda, bu yatırımlar yapılmadan önce bu maliyetin fiyatlara yansıtılmasının, belediyelerin ve dolayısıyla tüketicilerin kullanılmayan su için bedel ödemek zorunda kalması anlamına geleceğinin belirtildiği açıklamada, bu konunun bileşenler açıklandıktan sonra tartışılmasının gerekli olduğu ifade edildi.
Ton başına 2.3 TL olarak belirlenen maliyetin, belediyeler tarafından, doğal olarak, kayıp kaçak oranları ve işletme giderleri de eklendikten sonra tüketiciye yansıtılacağı kaydedilen açıklamada, “Bu durumda yapılan hesaplar, birçok belediyede, hükümet tarafından açıklanan 3.5 TL’nin üzerine çıkılabileceğini, bazı kurumlara ve sosyal yardımdan yararlananlara mevzuat gereği çok ucuz fiyattan veya bedelsiz su temin edildiği de dikkate alındığında, tüketicilerin su paralarını ödemekte ciddi güçlüklerle karşılaşabileceklerini göstermektedir” denildi.
LTB meclisinde neden red oyu verildi?
Öte yandan Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin dün yaptığı bir başka açıklamada, Lefkoşa Türk Belediyesi Belediye Meclisi toplantısında görüşülen karar önerisinin, Türkiye’den temin edilen suyun alınmasına veya alınmasının reddedilmesine değil, bu suyun ton başına 2.3 TL’den alınıp alınmamasına ilişkin olduğu kaydedildi
Belediye Meclisi’nden dün çıkan kararın, aslında CTP’li üyelerin oylamanın ertelenmesi yönündeki taleplerinin gerçekleşmiş olması şeklinde de okunabileceğine işaret edilen açıklamada, belirtilen ilk üç noktada açıklama yapılması, yani 2.3 TL’nin bileşenlerinin, kayıp kaçağın giderilmesinden sonra bu rakamın değişip değişmeyeceğinin ve merkezi idarenin herhangi bir sübvansiyon verip vermeyeceğinin tatmin edici biçimde açıklanması durumunda bu oylamanın yeniden yapılabilecek ve o durumda belediye meclisinin sağlıklı bir karar verebileceği kaydedildi.
Güncelleme Tarihi: 10 Haziran 2016, 09:41