Serdar ŞENGÜL-Esengül AYKAÇ
KKTC’nin ilanına ‘evet’ diyen dönemin milletvekillerinden Hakkı Atun, Ergün Vehbi, Eşber Serakıncı, Hüseyin Angolemli, Hasan Özbaflı, Mehmet Civa ve Ali Volkan, 40 yılın değerlendirmesini yaptı.
Atun, siyasetin güven kaybettiğini; Vehbi, sorunların çözümsüz kaldığını; Özbaflı, ülkenin geri kalmış bir sistemle yönetildiğini söyledi.
Veziroğlu “Elbette bazı sorunlarımız vardır ama Federasyon örtüsü altında Rum’a teslim olmaktansa KKTC’nin bugünkü haliyle bin sene daha yaşamaya razıyım” dedi. Serakıncı, otorite zafiyetinden söz ederken, devletin ağırlığının kalmadığını vurguladı. Civa “Ülke 40 yıl hamasetle yönetildi. KKTC’nin bütün mekanizmaları iflas etti” derken, Angolemli ‘Kıbrıs Türk devletine’ dönüş fikrine destek verdiğini ifade etti. Ali Volkan ise gençlere yönelik adımların atılmasını istedi.
Ergün Vehbi: İşsizlik ve fakirlik ülkeyi yıkıp geçiyor
“KKTC’nin ilanından sonra geçen 40 yılda değişen pek bir şey olmadı. Para, işsizlik ve fakirlik ülkeyi yıkıp geçiyor. Bağımsızlığı ilan etmeden egemenliği ilan ettikten sonra geri dönüş olmayacağını konuşmuştuk. Bunu yapmadan önce kendi paran, yürütme organların ve muhakemelerin olması gerekiyor. Bu zamana kadar hangisini çözdük? İşsizlik ve eğitimde ciddi zafiyet var. Eğitim için hiçbir zaman ciddi adımlar atılmadı. İleriye değil, geriye dönüş var. Bağımsızlığı ilan ettik diye egemen olunmuyor. Şansı olan kişiler Avrupa’ya okumaya gidiyorlar. Orada kalıyor ve iş arayıp buluyorlar. Hal böyleyken biz nasıl kalkınacağız. Çözüm yolları bulunursa gelecekte bu sorular hallolur.
Ancak sorunların çözümü için sağlıklı hükümetler olması lazım. Sırf akrabası memur emeklisi olsun diye bir yere getirilmemesi gerekiyor. İşi becerebilene vereceksiniz. Siz hiç kelle koltukta iş yapıyor diyerek hakkında konuşulan kişi duydunuz mu? Kelle koltukta yaşayan kimse yok. Ekonomi dibe vurdu. Ekonomiyi düzeltmek için çalışmaların nasıl yapılacağını kimse bilmiyor. Bunu oturup ta çalışıp çözebilen ekimiz yok. İşsizlikte önlenmiyor. Eğitim de ilerlemiyor.”
Hasan Özbaflı: KKTC çok geride kalmış bir sistemle yönetiliyor
“Devletimiz istenilen düzeyde değil şu an, bu devlet bugünleri görmek için kurulmadı.
KKTC çok geride kalmış bir sistemle yönetiliyor. Dünyadaki gelişmelere baktığımızda KKTC’nin geride kaldığını anlayabiliriz.
Şimdiki hükümetler devleti resmen batırma yönünde hareket ediyor. Gençliğimize daha çok katkı yapılması gerekiyor.”
Ali Volkan: Politikacılarımız çok zayıf davranıyor
“Ne yazık ki ülkemizde önemli gelişmeleri bu zamana kadar yapamadık. Anavatanımız olmasa hayati konularda adım atmamız zaten olanaksız. Ayrıca politikacılarımız da çok zayıf davranıyor ve günübirlik siyasette çok zaman kaybediyor. Gençlerimiz için çaba sarf eden bir siyasi düzenimiz, geleceğe dair adımlarımız, üretimimiz yok, bunlar çok hayati konulardır. Toparlanmamız gerek ve üretim yapan bir halk yaratmak önem arz ediyor.”
Hakkı Atun: Yeni nesil vekiller çok kitap okumalı
“Kuruluşumuz itibariyle çok emek harcadık. Bizler çok iyi yetiştirilmiş insanlardık, ancak şimdiki milletvekilleri profesyonel değil ve iyi yetişmediklerine inanıyorum. Disiplinli ve yetenekli insanların olması önem arz ediyor. Halkımızda siyasileri desteklemiyor ve güvenmiyor. Bizim dönemimizde bu tarz şeyler olmazdı. Yeni nesil siyasilerin çok kitap okuması gerek, siyasi tarihi iyi irdelemeleri gerek. Yeni nesil vekillerimizde kültür eksikliği mevcuttur. Meclisi de etkin ve verimli bulmuyorum çok zayıf bir meclis yapımız var. Milletvekillerimiz çok kültür dışı konuşmalar yapıyor. Çok çalışmamız ve gençlerimize iyi bir ülke bırakmamız gerek. KKTC hak ettiği yere şu anki siyasilerden dolayı gelemiyor bu ülkede otorite eksikliği hat safhadadır. Bunları düzeltmemiz gerekiyor, biz bu ülkeyi bu hale gelsin diye kurmadık. Çok üzülüyorum halimize “liyakat olmadan devletin çarkları dönmez…”
Eşber Serakıncı: Filistin’den beter oluruz
“Aradan 40 yıl geçti elbette ki gelişmeler oldu; 40 yıl önce nerelerdeydik şimdi neredeyiz. Ancak şu an büyük bir otorite zafiyeti var ve devlet ağırlığı kalmadı. Bu şekilde kalkınmamız zor olur. Devlet daireleri çalışmıyor ve ülkede her yerde yolsuzluk var.
Şu an devlet yetkililerinin daha çok Türkiye’ye sarılması gerek, dünyanın şu anki haline bakınca Türkiye’nin kıymeti daha çok anlaşılıyor. Türkiye ile tek vücut halinde hareket etmemiz gerek. Genç siyasetçilerin iyi yetişmesi şarttır.
Bazı siyasilerimizin Türkiye karşıtlığından kurtulması gerek. Cumhuriyeti bağımsız olarak kurduk ve ilan ettik bundan dolayı hep gururluyuz, kurucu cumhurbaşkanımızın her daim izindeyiz. Geleceğimiz Türkiye Cumhuriyetine bağlıdır. Bu düşünceyi asla fikrimizden çıkarmayalım, federasyon sevdasına hiç girmeyelim yoksa Filistin’den beter oluruz…”
Fuat Veziroğlu: Yarı aç, yarı tok yaşamayı tercih ederim
“Bu zamana kadar Rum’a teslim olmadık. Bundan önemli bir gelişme olamaz.
Ebette bazı sorunlarımız vardır. Bu sorunları ortadan kaldırmak için Avrupa Birliğinin oyunlarına teslim olacağımıza yarı aç, yarı tok yaşamayı tercih ediyorum. Bizim memleketimizde özgürlük, demokrasi, hürriyet ve devlet vardır. Ekonomik sorunlarımız var. Fakat dünyanın devleti Amerika’da da ekonomik sorunlar vardır. Amerika’da insanlar sokakta yaşıyor. Devede kulak kalan sorunları bahane ederek amaç KKTC’yi kötülemekse ben bu oyuna gelmem. KKTC vatandaşı olmaktan gurur duyuyorum. Federasyon örtüsü altında Rum’a teslim olmaktansa KKTC’nin bugünkü haliyle bir sene daha yaşamaya razıyım.
Önerilerim, bu memleketti idare edenlerin halkın sorunlarına eğilmelerini halkın daha da rahatlaması için gerekli tedbirlerin alınmasıdır. Halk sorunların çözülmesi için hükümeti seçiyor. Elbette, halledilebilecek sorunlar ve halledilmeyecek sorunlar vardır. İnsan toplumunun sorunları hiçbir zaman bitmez ve bitmeyecekte. Dünyada sorunsuz toplum yoktur.”
Mehmet Civa: 40 yıldır hamasetle insanlar aldatılıyor
“KKTC’nin ilanına oy veren milletvekillerindendik. KKTC’nin kuruluş ilanından önce parti olarak karşıydık. Bir sürü gerekçemiz vardı. Bunlardan bir tanesi ve en önemlisi Kıbrıs Türkünün kuracağı mekanizmanın izole edileceğiydi ve bunda yanılmadık. BM Güvenlik Konseyi karar aldı. Bu kararın yasadışı ilan olduğu ve başka kuruluşların kabul etmemesi yönündeydi. Bu karar hala daha uygulanıyor.
O dönemden bu yana izole olduk. Bu karar ihracatımıza engel oldu. O güne kadar ihracat işlerimiz daha rahat yapılırken ekonomik izolasyonlar yapıldı ve ekonomiye darbe vuruldu.
Sporda da durum aynıydı. 1983’e kadar Kıbrıs Türk Federe devletinin her türlü sportif faaliyetlere katılıyorduk. Özellikle Türkiye ile o günden sonra ekonomi de olduğu gibi spor da oldu. Türk takımları eskiden sezon kaplarını Kıbrıs’ta yaparken onu da yapmıyorlar. Bugünkü hükümette dahil hamasetle ülke 40 yıl yönetildi. KKTC’nin bütün mekanizmaları iflas etti.
Eğitim sağlık iflas etti. Hükümetin bir şeyler yapması gerekiyor. Piyasanın denetlenmesi gerekiyor. İsteyen istediğini istediği fiyattan satıyor. Gelinen süreçte dilerdim ki yanılmış olalım. Bugün KKTC bir refah ülkesi olsaydı. Bütün dünya bizimle iyi ilişki kurmaya devam etti diyerek dileyebilseydik.
Tek iyi olan bir şey var o da zamanında alınan Kıbrıs Cumhuriyeti kimliğinin olmasıydı. Bu sayede her yere rahatlıkla gidip gelebiliyoruz. Bu da Kıbrıs Cumhuriyetinin sağladığı bir imkandır. 40 yıldır hamasetle insanlar aldatılıyor ve aldatılmaya da devam ediyor. Hiçbir şekilde KKTC’yi tanımayacaklar.
Dünyanın konuştuğu lisanı konuşmamız ve ilkeleri bilmemiz gerekiyor. Birlikte yaşam ve ortak yönetimi istiyoruz. Yönetim mekanizması olarak KKTC kendi organları ile sürdürmeye devam edecek. İnsanların daha rahat yaşaması için tedbirler alınması gerekiyor. Denetim olursa fahiş fiyatların önüne geçilmesi daha kolay olacak.”
Hüseyin Angolemli: Demokrasi çökmüş durumdadır
“O dönem herkes oy verdi. O günden bu güne 40 yıl geçti. İleriye dönük bir şey yapılmadı. Son zamanlarda Kıbrıs Türk devletinden bahsetmeye başladılar. Anan Planındaki Kıbrıs Türk Devleti ise bahsedilen ben bunu desteklerim. Çünkü Kıbrıs Türk Devletinin anayasasını referandumla yüzde 65 ile onayladık.
Şu anda bize tanıyan hiçbir ülke yok. İslam Konferansı da bizi gözlemci üye olarak kabul etti. KKTC olarak kabul etmedi. Kıbrıs Türk Devleti olarak yani Annan Planı’ndaki Kıbrıs Türk Devleti ismiyle gözlemciliğimiz kabul edildi. Bu durum hala daha böyle. Bugün ne olduysa Kıbrıs Türk Devletinden bahsediyorlar fakat altını doldurmuyorlar.
Bugün demokrasi çökmüş durumdadır. Dıştan müdahale ile yöneticiler seçiliyor. Halkın güveni sarsıldı. Bu da hepimizi üzmektedir. Demokrasinin olmadığı yerde kötü yönetim vardır. Yöneticiler halktan korkmuyorsa onları oraya getiren dıştan müdahalelerdir.
Birlikte mücadele edersek kendi evimizin efendisi olabiliriz. 1990 yılında seçimlerimize aynen bugün olduğu gibi dıştan müdahale olduğu için ben dahil seçimi kazanan birçok milletvekilimiz meclise girmeyi reddetti. Bu etkili oldu.
3 yıl sonra KKTC’de seçim yapıldı. Çeşitli yöntemler vardır. O günlerde meclise girmemek etkili bir yoldu. Bugün daha sağlıklı daha büyük kesimlerin müdahalelere karşı gelmesi gerekir.”
Keşke Beklenen gerçek olmadı ile kalsaydık !
Kırk yılda KKTC ile olanı yok ettik fakirleşip Yoksullaştık Güzelim Ülkemizdi talan edip Afrikalı lar ve Yabancılarla doldurduk ! bir avuç Kıbrıslı Türkün Yaşadığı KKTCyi 1983’ ün de gerisine götürdük ? Muazzam İhracatımızı, Üretimi ve TURİZMİ bitirip yıllarca geriye gittik , Bugün karanlıkları Yaşadığımız KKTCde keşke sadece beklenen gelişme olmadı diyebilsek ??