Toplumcu Demokrasi partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit, Milletvekili Zeki Çeler ve Merkez Yönetim Kurulu üyesi Boysan Boyra Meclis’te basın toplantısı düzenledi.
TDP Genel Başkanı Özyiğit, ülkenin önemli günlerden geçtiğini ve seçimlerin ardından BKP ve Baraka destekli TDP’nin “amiral gemisi” diye nitelendirilen Lefkoşa’nın belediye başkanlığını kazandığını kaydetti.Yeni anayasanın halktan onay alamadığına da işaret eden Özyiğit, bu konularla ilgili daha geniş bir basın toplantısının bugün yapılacağı açıkladı. Özyiğit, ülkede sivil-demokratik bir düzenin halen yaratılamadığını, Kıbrıs Türk halkının kendi kendini yönetmeyi ve kendi kurumlarının efendisi olmayı bir türlü gerçekleştiremediğini savundu.TC Gençlik ve Spor Bakanlığıyla Mart ayında imzalanan ve Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş’ın imza koyduğu anlaşmanın daha sonra Bakanlar Kurulu kararına dönüşerek, ardından Meclis’e geldiğini kaydeden Özyiğit, Kıbrıs Türkleri “kendi kendimizi yönetelim” derken bir yandan bazı kurumlarının by-pass yapıldığını ileri sürdü.
KKTC’ye yeni bir ofis açılacağını (GSB Yurtdışı Koordinasyon Ofisi) ve gençlik etkinliklerinin bu merkezden yönetileceğini ifade eden Özyiğit, bu anlayışı şiddetle protesto ettiklerini ve Kıbrıslı Türklerin kendi kurumlarının efendisi olması gerektiğini dile getirdi.
Çeler: Reddediyoruz
Zeki Çeler de yapılan anlaşmayla KKTC’deki gençlik ve sporla ilgili kurumların tüm gücünün başka taraflara verileceğini ve açılacak ofisin tüm personelinin Türkiye’den geleceğini, tüm kamp ve yurtdışı etkinliklerin ofise bağlanacağını ve buradan idare edileceğini savundu.
Gençlik ve spor dairelerinin bu yolla by-pass edileceğini öne süren Çeler, Kıbrıs Türkünün kendi yaşam tarzı, kültürü bulunması yanında bağımsız bir ülke olduğundan hareketle bu anlaşmayı reddettiklerini ifade etti.12 Mart tarihinde imzalanan, 18 Haziran’da Bakanlar Kurulu tarafından onaylanan anlaşmayı iktidar kanadının yarın Meclise sunacağını belirten Çeler, söz konusu anlaşmanın, tıpkı CAS’taki işten durdurmalarda olduğu gibi seçim kaygılarıyla Meclise gelişinin ertelendiğini ve bunun siyasi yanlış olduğunu, oyalama ve yanıltma yöntemleri olduğunu öne sürdü.
Çeler, halkın, “yanlışa”, “dur” demesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
Boyra:Sınıfta kalacak
Dürüstlük ve şeffaflığın TDP’nin verdiği iki söz olduğunu söyleyen Boysan Boyra da, yapılan anlaşmanın Anayasa’ya aykırı olması nedeniyle sınıfta kalacağını savundu.
Bu dürüstlük ve şeffaflığın ihlal edildiğini gördükleri için basın toplantısı düzenlediklerini söyleyen Boyra, anlaşmanın aynı zamanda Anayasa’ya da aykırı olmasından dolayı hukuki açıdan hiçbir varlık taşımadığını ileri sürdü. Hukuk alanında herhangi bir değişiklik yaratabilecek bir anlaşma olmadığını iddia eden Boyra, bu anlaşmanın altında yapılacak her türlü uygulamanın da kanunsuz olacağını savundu. Yasa ve Anayasa’ya aykırı hiçbir anlaşmanın geçerli olmayacağını, geçerli olmayacak bir anlaşma altında yapılacakların da kanunsuz ve hukuksuz olacağını öne süren Boyra, Başbakan’ın anlaşmayı “90. Madde” altında Meclisin bilgisine getirerek, anlaşmanın yasayla onaylanmasını uygun görmeyip “geçerli kabul edilmesini” talep etmesinin mümkün olamayacağını iddia etti. Boyra, Başbakan’ın atıfta bulunduğu 90. Maddenin 1. fıkrasında “Uluslararası bir anlaşma, KKTC Meclisinde onaylanması bir yasayla uygun bulunduğu takdirde yürürlüğe girer”, 2. fıkrasında “Bir anlaşma ekonomikse, ticariyse, teknikse, 1 yılı aşmıyorsa ve vatandaşlara ek külfet getirmiyorsa, yayınlanması gerekmeden yürürlüğe girebilir” maddelerinin bulunduğunu hatırlattı.
Diğer özelliklerini bir kenara bırakarak, anlaşmanın 5 yıl olduğu cihetle 2. Maddenin de ihlal edildiğini savunan Boyra, anlaşmanın Mecliste tartışılması ve ardından bir yasayla onaylanması gerektiğini ifade ederek, anlaşmanın “ne kadar iyi bir anlaşma olmasına bakılmaksızın” altında yapılacak her şeyin yasal olmayacağını iddia etti.
Güncelleme Tarihi: 03 Temmuz 2014, 10:36