Hüseyin ÇİÇEK

Son dönemlerde ülke ekonomisindeki kötü gidişat Mağusa esnafını da vurdu. Mağusa esnafı, satışların her geçen gün kötüye gittiğini ve bu kötüye gidişin devam etmesi halinde kısa bir zaman sonra batacaklarını söylüyor. Esnafın biraz olsun hareket beklediği bayram döneminde de satışların kötü gitmesi, Mağusalı dükkan sahiplerinin moralini bozdu.

Diyalog’a konuşan esnaf, bayram beklentilerinin boş çıktığından, satışların düşüklüğünden dert yandı. 

Esnaf ne dedi...

Zeynel Gökkaya(Lokanta işletmecisi)

“Malesef satışlarımız hiç iyi değil ve çok düşük, geçimimizi zor sağlıyoruz. Uzun bir süredir giderimiz çok gelirimiz oldukça azdır, yani hep cepten yiyoruz. Önümüze gelen faturaları rahatlıkla ödeyebiliyoruz dersem yalan söylemiş olurum, faturaları ödemekte gerçekten zorlanıyoruz, çok zor ödüyoruz. Bu şartlarda geleceğe dair beklentilerimiz ne olabilirki? Her gün ekonomik olarak çöküyoruz, bu duruma acilen bir çözüm bulunmalıdır, bulmalıdırlar yoksa özellikle küçük esnaf bir bir batıp gidecek. Ben şahsen ufukta bir anlaşma görmüyorum, Rumlar eşit şartlarda bir anlaşmayı kabul etmezler, biz de eşit şartlarda bir anlaşma isteriz, yani birşey olacağı yok”.

Ali Biner(Speel Cafe)

“Satışlarımız çok düşüktür, eskisi gibi işleyemiyoruz, hani derler eskiyi mumla arıyoruz işte bizim işlerimiz de böyle. Yaptığımız satışlardan elimize geçen gelirlerimiz ne yazıkki giderlerimizi karşılamıyor, sürekli olarak zararına çalışıyoruz ama burası da kurulmuş bir işyeri olduğu için belki işler düzelir umuduyla çalışmaya devam ediyoruz. Elektrik, su gibi faturalarımı şu an için ödüyorum, fakat ödemekte oldukça zorlanıyorum, eğer işler açılmazsa herhalde yakında ödeyemeyeceğiz. Bu ülkeden şu an hiçbir beklentim yok ne yalan söyleyim, bu ülkede hiçbir gelecek göremiyorum, bu ülkede herşey daha kötüye gidiyor, birileri çıkıp sürekli refah düzeyi arttı diyor ama kaç kişinin refah düzeyi arttı ona bakmıyorlar. Bu ülkede özellikle özel sektörde olanların çok büyük bir kısmı duman oldu, ama ısrarla refah düzeyi arttı deniyor. Mevcut durumda Kıbrıs konusunda ufukta anlaşma görünmüyor, Rum kilisesi bu işe asla evet demez, dolayısı ile anlaşma çok zor”.

Çiler Özdiker (Çağla Market)

“Son dönemlerde satışlarımız hiç iyi değil, satışlar oldukça kötü durumda, insanlar artık belli temel ihtiyaçları haricinde artık hiçbirşey almıyor. Gelir ile giderlerimizi dengede tutmaya çalışıyoruz, bunu da az çok başarıyoruz diyebilirim. Üzülerek söylemek isterim ki elektrik hariç, hiç birini 2 yıldır ödeyemiyoruz, zaten ödeyemediğimiz bu borçlar da yüksek faizler nedeniyle kat kat arttığından şu anda hiç ödeyemeyeceğimiz seviyelere çıktılar. Bu ülkede tek beklentim ekonominin düzelmesidir, eğer bu olursa hiç olmazsa biz de borçlarımızı ödeyerek biraz insan gibi yaşama fırsatı buluruz. Şu anda ufukta bir anlaşma görüyorum, dış güçlerin işe karışması çözüm olacağının göstergesidir, her iki tarafın politikacıları da yan çizmeye çalışıyor ama eğer dış güçler olacak dediyse anlaşma olacaktır”.

Yunus Suveren (Pastacım)

“İşler ne yazık ki durgundur, satışlarımız yok denecek kadar azaldı. Giderimiz gelirimizden daha fazladır, öğrenciler gitti, millet tatilde, tek umudumuz bayram idi ama bu dönemde de beklediğimiz satışları yapamadık. Halen faturalarımızın hepsini zorlansak da ödüyoruz, çünkü eğer ödemezsek zaten katmerli olarak ödemek zorunda kalıyoruz,  sadece belediye ödemelerini bazen aksatıyoruz. Ben tam 20 yıldır adadayım, ileriye doğru hiçbir beklentim yok, bu 20 yıllık sürede herşey geriye doğru gitti, kısacası karamsarım. Ben ufukta bir anlaşma göremiyorum, iki tarafta bir birine dayatma yatpığı sürece bir anlaşma olmaz, zaten anlaşma için de tarafların samimi bir niyeti yoktur”.

Mustafa Gurşun (Alibaba Lahmacun salonu)

“İşler ne çok iyi ne çok kötü, yani para da kazanmıyorum ama zarar da etmiyorum, kısmetim ne ise kazanıyorum. Tabi ki öncelik ödemeler, öncelikle önüme gelen faturaları ödüyorum kalanla da geçinmeye çalışıyorum, kısacası şu anda dengede tutuyorum. Geleceğe dair bir beklentim yok, zaten burada gelecek ile ilgili plan yapmak da pek mantıklı değil, çünkü yarın ne olacak hiç belli değil, yani kısmetten ötesi olmaz deyip günlük yaşamaya devam ediyorum. Kıbrıs sorununda bir çözüm olsa da olmasa da benim için bir değişiklik olmayacağı için, ben çalışmama devam ediyorum ve işin doğrusu pek de ilgilenmiyorum. Ben kendi işime bakıyorum”.

Yusuf Şentuğ ( LA POEM)

“Satışlarımız her yıl daha da kötüye gidiyor, beklediğimiz satışları yapamıyoruz, enflasyona göre satışlarımızın artması gerekiyor fakat artmıyor. Şu andaki satışlarla ancak giderlerimizi karşılayabiliyoruz ve cebimize hiçbişey kalmıyor. Faturalarımızı zaman zaman çok zorlansak da ödeyebiliyoruz ama yarın ne olur belli değil. Daha düzenli iş saatleri ile kendimize dinlenme zamanı ayırabileceğimiz bir iş yaşantısının olmasını temenni ediyorum, bu benim beklentilerimden bir tanesidir. Kıbrıs konusunda dileğimiz bir an önce bir anlaşma olması ve belirsizliklerin ortadan kalkması, insanların güvende yaşayabileceği silahsız, savaşsız bir Kıbrıs diliyoruz. Ancak  bunu gerçekleştirmek geçmişte olduğu gibi bu günde Kıbrıslıların elinde değildir. Ne yazık ki çıkarı olan büyük ülkeler bu işin böyle sürmesini istiyorlar, bu şekilde kaldığı sürece kimse onlara neden burda olduklarını sormuyor ve burdaki doğal kaynaklardan da en güzel şekilde faydalanıyorlar. Umudumuz bir an önce Kıbrıslıların uykudan uyanıp birlikte vatanlarına sahip çıkmalarıdır”.

Erkan İpekçioğlu(Educational Toy Center)

“İşler düşüktür, geçmişe oranla oldukça çok düşüktür, yaz aylarının gelmesi ile herkesin tatile gitmesi işlerimizi daha da etkiledi. Gelir ve giderimizi dengede tutmaya çalışıyoruz, zaten esas iş bunu başarabilmek, ancak çok zorlanıyoruz. Önümüze gelen faturaları mümkün olduğunca ödemeye çalışıyoruz ancak maalesef zorlandığımız zamanlarda oluyor. Tabiki en büyük dileğim işlerimizin artması ve daha fazla refah içerisinde yaşayabilmemizdir. Bana göre Kıbrıs konusunda ileride bir anlaşmanın olacağını  ancak bunun Kıbrıslı Türklerin iradesi ile olamayacağını düşünüyorum”.

Ferdiye Özkanı (Cem Ticaret)

“Şu anda işlerimiz düşüktür, hele geçen yıla kıyasla oldukça düşüktür.Maalesef gelirimiz giderimizi karşılayamıyor, satış yapamadığım için dükkana yeni mal alamıyorum, yeni mal alamadığım için de gelen müşteri eski malları gördüğü için birşey almıyor. Faturalarımı ödemeye çalışıyorum, ancak çok ama çok zorlanıyorum. Eğer satışlarımız böyle devam ederse ya bazı faturaları ödemeyeceğiz ya da burasını kapatacağız. Şu andaki en büyük beklentim kendim için değil işsiz olan oğlum içindir ve oğlumun bir iş bularak hayatını düzene sokmasını istiyorum. Benim nenem 1964 yılında 100 yaşında iken rahmetli oldu, onun dediği bir şey vardı; “bu mesele ile ömrüm geçti”, o öldü üzerinden 50 sene geçti, aynı mesele devam ediyor, dolayısı ile ben bir anlaşma olacağına pek inanmıyorum, sürekli insanları oylayıp bu şekilde devam edecekler”.