Züleyha KARAMAN

    Atina’ya tarihi bir ziyaret gerçekleştirerek, Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Anastasis Mitsialis ile görüşen Kıbrıs Türk tarafının müzakerecisi Doç. Dr. Kudret Özersay, “Konuların özünü 4.5 saat boyunca konuştuk. Kıbrıs Türk tarafının ne talep ettiğini Yunanistan’ın daha iyi anlamasına, bizimle ilgili önyargıların kırılmasına yardımcı olacak bir diyalog kapısı açtık” dedi.

   Kıbrıs müzakereleri kapsamında gerçekleştirilen çapraz ziyaretler çerçevesinde KKTC'nin Müzakerecisi Kudret Özersay, Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Anastasis Mitsialis ile Atina'da, Kıbrıs Rum kesiminin müzakerecisi Andreas Mavroyannis deTürkiye Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ile dün Ankara’da görüştü.

   Özersay, Atina’daki görüşmeyi Diyalog’a değerlendirirken, sürece zarar vermek istemediğini belirterek, görüşmenin içeriğine ilişkin bilgi paylaşmazken, Kıbrıs sorununu 4.5 saatteYunan meslektaşı ile enine boyuna konuştuğunu söyledi.

   İlk görüşmede ‘iyi bir diyalog kapısı açıldığını’ belirten Özersay, görüşmenin, önyargıların ortadan kaldırılması için iyi bir fırsat olduğunu söyledi.

Talepler anlatıldı

   Kıbrıs Türk tarafı olarak ne istediklerini ve ne söylediklerini gerekçeleri ile Yunanlı meslektaşına anlattıklarını, pozitif verimli bir görüşme olduğunu kaydeden Özersay, böyle bir diyalogun başlatılmasına geç bile kalındığını belirtti.

   Bu tür diyaloğun, müzakerelerin diğer aşamasını tamamlayıcı unsur olduğunu ve bunun  müzakerelerin diğer aşamalarına bir hazırlık çalışması olarak görülebileceğini ifade eden Özersay, Kıbrıs’ta bir çözümün Kıbrılıs Türkler ve Rumlar arasında bulunacağını, Türkiye ve Yunanistan’ın önemli rolleri olduğunu vurguladı.

   Kudret Özersay, Diyalog’un sorularını şöyle yanıtladı:

   Soru: Bu kadar uzun süren görüşmeden nasıl ayrıldınız?.

   Yanıt: Görüşmeden pozitif, olumlu bir izlenimle ayrıldık. Görüşme 4.5 saat sürdü. Kıbrıs sorununu enine boyuna konuştuk. Bu bir görüş alışverişi biçimindeydi. Bunu bir müzakere olarak düşünmemek lazım. Çünkü Kıbrıs sorununu çözmek için müzakere bağlamında muhatabımız Kıbrıslı Rumlardır. Türkiye ve Yunanistan da ilgili taraflardır, dolayısıyla ilgili taraflarla bu tür diyalogun verimli ve yararlı olduğunu düşünüyoruz. Sanıyorum Yunanlı meslektaşımız da olumlu izlenimle ayrıldı. Ne istediğimizi, ne söylediğimizi gerekçelendirerek birbirimize anlatma imkanımız oldu. Bu, öncelikle önyargıların ortadan kaldırılması için bir fırsattı. Böyle bir diyalogun başlatılması için geç bile kalındı.

Onlar açıklasın

    Soru: Atina’ya giderken, çantanızda “sürpriz öneriler” olduğu yazılmıştı. Yunansitan açısından “sürpriz” denecek bir öneriniz oldu mu?

   Yanıt: Bunu Yunanlılara sormak lazım. Bana, görüşme öncesinde ‘çantamda ne olduğu’ sorulduğunda söylemek istemediğimi söyledim, ‘peki orada mı açıklamak istersiniz’ dediler, ‘evet, onlar için sürpriz olacak’ dedim. Çantamda ne olduğunu tabiki önceden söyleyemem, görüşmeden sonra da söylemeyi tercih etmiyorum, sürece zarar vermek istemiyorum. Ama şunu  rahatlıkla söyleyebilirim; sosyal içerikli bir görüşme değildi. Konuların özünü 4.5 saat boyunca konuştuk. Kıbrıs Türk tarafının ne talep ettiğini Yunanisan’ın daha iyi anlamasına, bizimle ilgili önyargıların kırılmasına yardımcı olacak bir diyalog kapısı açtık. 

Soru: Andreas Mavroyannis’in Ankara’da, Maraş, limanlar, garantiler ve asker konularını göndeme getireceği basına yansımıştı, siz masaya hangi konuları koydunuz, Yunanistan’dan ne istediniz?

   Yanıt: Görüşmenin içeriğine ilişkin hiç bir şey söylemek istemiyorum. Ama yapıcı, verimli bir görüşme olduğu kesin . Her iki taraf açısındanda öyle olduğuna inanıyorum.

   Soru: Yunanistan Kıbrıs sorunun 2014’te çözümüne hazır mı, görüşmede böyle bir izlenim edindiniz  mi?

   Yanıt: En azından kendisi bize, erken zamanda bir çözümü desteklediğini söyledi.

Benim için onur

   Soru: Merhum Kurucu Cumhrubaşkanı Rauf Denktaş’ın 1959’da Kıbrıs Türk toplumunu temsilen Atina’ya resmi ziyaretinin ardından, KKTC’den Atina’yı resmen ziyaret eden ilk Kıbrıslı Türksünüz, bu size nasıl bir duygu yaşattı?

   Yanıt: Ben Kıbrıs Türk tarafını temsilen buraya müzakereci olarak geldim. Bu benim için onur veren bir şey. Nerdeyse 55 yıl sonra böyle bir imkanın ortaya çıkmış olması, Türk tarafını temsilen bir müzakereci olarak buraya gelmiş olmam benim için son derece onur veren bir şey. Ama önemli olan benim için ne ifade ettiği değil, önemli olan toplumun menfaati açısından ve genel anlamda Kıbrıs adasının geleceği açısından ne ifade ettiği. O da, Kıbrıs adasının geleceği açısından, bu başlayan yapı, ilgili bir devlet olan Yunanistan’la başlayan bu yapı ülkemizin geleceği açısında olumlu bir şeydir diye düşünüyorum.    

Mavroyannis, Sinirloğlu ile görüştü
Öte yandan, TC Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ile çapraz ziyaretler kapsamında Türkiye'ye gelen Kıbrıs Rum kesimi müzakerecisi Andreas Mavroyannis'in görüşmesinde, Kıbrıs çözüm sürecine yönelik desteğin yinelendiği ve müzakere sürecinin ivme kazanması yönündeki temenninin dile getirildiği öğrenildi.

Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Müsteşar Sinirlioğlu tarafından dün Ankara'da kabul edilen Mavroyannis'e, görüşme sırasında Kıbrıs Rum kesimi müzakere heyetinden iki üye eşlik etti.

1963 sonrasında ilk kez bu tür bir görüşme yapıldığını vurgulayan kaynaklar, bu vesileyle Türkiye'nin Kıbrıs çözüm sürecine desteğinin yinelendiğini ve önümüzdeki dönemde müzakere sürecinin ivme kazanması yönündeki temenninin dile getirildiğini aktardı.

Temasları "olumlu bir görüşme ve olumlu bir başlangıç" olarak niteleyen Türk yetkililerin, bu tür ziyaretlerin özellikle psikolojik etkisinin önemine dikkati çektikleri de ifade edildi.

Benzer ziyaretlerin gündemde olup olmadığının sorulması üzerine diplomatik kaynaklar, ziyaretlerin devam etmesinin öngörüldüğünü ancak belirlenmiş bir tarih bulunmadığını kaydetti.