Raif UZKAN
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı dünkü liderler görüşmesinde Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in kapıyı vurup çıktığını söyledi. Akıncı, Rum lider Anastasiadis’in, Rum Meclisinde alınan “Enosis plebisitinin okullarda kutlanması kararı üzerine Kıbrıs Türk tarafında oluşan endişe ve hassasiyetlere saygı göstermediğini belirtti.
Akıncı dünkü liderler görüşmesinde Rum lider Anastasiadis’ten hem karara karşı net bir tutum sergilemesini, hem de kararın iptali ve geçersiz kılacak adımları atmasını istediğini açıkladı.
Akıncı, Rum Meclisinde Enosis’le ilgili kararın iptal edilmesi gerektiğini belirterek, Rum liderin ilk önce bu kararı benimsemediğini halkına açıklaması ardından da bu kararın iptalini gündeme getirmesi gerektiğini söyledi.
Akıncı, görüşmeye Rum tarafının 5 sayfalık bir metinle gelip karşı tezlerini sunduğunu, Türk tarafını dinlemediğini, BM Genel Sekreteri Kıbrıs Özel Danışmanı Eide’nin ara yol bulma çabaları sırasındaysa görüşmeyi terk ettiğini söyledi.
“Görüşmelere dönmesi mümkün”
Akıncı, Rum tarafının kendi eliyle hazırlamış olduğu koşulları yine kendi eliyle geri döndürebileceğini, hatasını anlayıp çarptığı kapıyı aralayarak yeniden görüşmelere dönmesinin mümkün olabileceğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Akıncı Rum lider Anastasiadis’le ara bölgedeki görüşmelerinin ardından Cumhurbaşkanlığı’nda açıklamalarda bulundu.
Akıncı, toplantıya giderken Enosis plebisitinin okul programlarına alınması ve kutlanacak günler listesine konulmasının Kıbrıs Türk tarafında yarattığı hayal kırıklığını konuşmak istediğini, önceki günkü teknik toplantının da sırf bu nedenle iptal edildiğini ifade etti.
Anastasiadis anlayış göstermedi
Kendisinin gösterdiği anlayış ve duyarlılığı Rum lider Anastasiadis’in göstermediğini belirten Cumhurbaşkanı Akıncı, Güney’deki tüm kamuoyu yoklamalarının çözüme en uzak kesimi genç nesiller olarak gösterdiğini vurgulayarak, bu gençlerin okullarına böylesi bir kutlamayı getirmenin hem liderlerin çözüm çabalarına hem de Birleşmiş Milletlerin uğraşlarına tezat teşkil ettiğini bildirdi.
“Bu olayın mutlaka düzeltilmesi gerek” diyen Akıncı, Kıbrıs Türk toplumunun olası bir çözümde ülkeyi yönetecek liderlerden biri olarak gördüğü Anastasiadis’in ELAM gibi bir partiyle el ele yürümesini görmek istemediğini, bugün masada bir kez daha bildirdiğini ifade etti.
“İki şey istedim…”
Görüşmede Anatsasiadis’ten net bir pozisyon ve karara karşı olduğunu belirten net bir tavırla, kararı geçersiz kılacak adımların atılmasını istediğini anlatan Akıncı, Rum liderin bunları dinlemediğini, 5 sayfadan oluşan ve 20 Temmuz, 15 Kasım ve “Türkiye’den su getirilmesi” konularını da içeren bir metinle çeşitli bahaneleri öne sürdüğünü belirtti.
“Kararı onaylamadığını söyledi…”
Akıncı, Anastasiadis’in Türk tarafının duygularını anlamayacak bir tavır sergilediğini belirterek, Rum liderin kararı onaylamadığını da söylediğini fakat kararın geçersiz kılınması konusunda garanti istendiğinde bu garantiyi veremediğini kaydetti.
Bu noktadan sonra BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide’nin araya girerek durumu toparlamaya yönelik bir konuşma yaptığını anlatan Akıncı, bu konuşma sırasında Rum lider Anastasiadis’in “Söyleyecek bir şeyim yoktur” diyerek toplantıyı kapıyı da sertçe çarparak terk ettiğini bildirdi.
Yapılan saygısızlığı kabul etmek mümkün değil
Toplantıya yapılan bu saygısızlığı kabul etmenin mümkün olmadığını belirten Akıncı, herkesin tavırlarına dikkat etmesi gerektiğini, kendisinin Kıbrıs Türklerinin seçmiş ve yetkilendirmiş olduğu ve masada “toplum lideri” sıfatıyla oturan bir kişi olarak hiçbir ortamda saygı çerçevesinden çıkmadığını, karşısındaki muhatabın da bir toplum lideri olduğunu ve BM’nin de o masada olduğunu unutmayarak hareket ettiğini anlattı.
Cumhurbaşkanı Akıncı, görüşmelerin olgun bir noktaya gelmesi zamanında, son rötuşların verilmesi gerekirken, Enosis duygularını çağrıştıran söz konusu olayın gerçekleşmesinin ve çocuklara bunun aşılanacak olmasının hiçbir olumlu mantığı olmadığını söyleyerek, Rum tarafının Türk tarafının “Konuyu abarttığını” ifade ettiğini fakat Türk tarafının az tepki koymuş olduğunu kaydetti.
“Kapıyı vurup gittiler, adını da ‘Akıncı masadan kaçtı’ koydular”
Kararı ortadan kaldırıp süreci ilerletmek varken, Rum tarafının kapıyı vurup gittiğini adını da “Akıncı masadan kaçtı” koyduğunu ifade eden Akıncı, “Kendi elleriyle yarattıkları bu durumu tersine çevirmek ve vurup gittikleri kapıyı açıp gelmek yine kendi ellerindedir… Kendilerinden çözümü ve barışı isteyen insanlar bunu beklemektedirler” şeklinde konuştu.
Zamanlama yanlış diye bir şey olamaz
Rum tarafında bazı sözcülerin konuya “Zamanlama yanlıştı” ifadeleriyle açıklama getirdiğini belirten Akıncı, “Zamanlama yanlış diye bir şey olamaz… Bunun hiçbir zaman yapılmaması gerekirdi… Bizim bugün beklediğimiz sonuç bu değildi… Belki daha sonra daha sakin kafayla, serinkanlılıkla konuyu tekrar ele alırlar” ifadelerini kullandı.
ENOSİS ruhu…
“Enosis ruhu Rum toplumunda hep önümüze çıkıyor… Geçmişte Talat ve Denktaş zamanlarında da çıktı, siz Kıbrıs’ta kendi döneminizde çözüme ulaşabileceğinize inanıyor musunuz?” şeklindeki soruya karşılık Akıncı, çözüm için politik karar ve siyasi iradenin gerekli olduğunu söyleyerek “bu olmazsa konuların etrafında dönüp dolanırsınız” yanıtını verdi. Bu irade de olmadığı sürece, bir sonuca varmanın mümkün olmadığının altını çizen Akıncı, sözlerini şöyle sürdürdü:
Anastasiadis, Akıncı’yı suçladı
Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’yla dün gerçekleştirdikleri görüşmede yaşanan gelişmelerin ardından, Rum Başkanlık Sarayında açıklama yaptı. Rum haber kaynaklarına göre Anastasiadis açıklamasında, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’yı “suçlamaları bir kenara bırakıp, Kıbrıs sorununda iki toplumun da beklentilerine yanıt verecek olan kapsamlı bir çözüme ulaşılmasına yönelik çabaların başarılı olması için, yapıcı bir ruhla derhal diyaloğu sürdürmeye katılmaya” çağırdı.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’yla gerçekleştirdikleri görüşmenin sona ermesinden üzüntü duyduğunu dile getiren Rum lider, “görüşme dostane ve olumlu bir atmosferde gerçekleştirilirken, Birleşmiş Milletler (BM) ile Rum kesimi arasında yaşanan bir anlaşmazlığın sonucunda meydana gelen kısa süreli bir ara anında, Kıbrıs Türk heyeti hiçbir neden olmadan görüşmeden ayrılmıştır” iddiasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Akıncı’nın söylediklerinin “gerçek olaylara karşılık gelmediğini” ileri süren Anastasiadis, “BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin, olayların tam olarak nasıl meydana geldiğini ifade edeceğinden emin olduğunu” öne sürdü
Anastasiadis, bir soruya yanıtında ise “Kıbrıs Türk tarafının tutumunun, önceden alınan bir kararın ürünü olduğu” iddiasında da bulundu.
Eide: Gutteres bilgilendirildi
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, dünkü liderler görüşmesindeki krizin ardından bir araya geldi.
Cumhurbaşkanlığı’nda saat 17.00’de başlayan ve yaklaşık 2 saat süren görüşme sonrasında Eide basına açıklamalarda bulundu.
Eide yaşanan gerilemenin bir fırsatsa dönüştürülmesinin önemine işaret etti.
Eide, bunun gerçekleştirilebileceğine inandığını ve kendisinin de elinden geleni yapacağını kaydetti ancak sürecin Liderler tarafından yürütülen bir süreç olduğunu da vurguladı.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’i dün yaşananlarla ilgili bilgilendirdiğini ve onun da durumun olumlu bir noktaya çekilmesi için elinden geleni yapmasını istediğini söyleyen Eide, Guterres’in bu gibi gerilemeler yaşanmasının zaman zaman mümkün olduğunu kendisine hatırlattığını kaydetti.
“Gelinen noktada nasıl ilerlenebileceği önemli…”
Gelinene noktada nasıl ilerlenebileceğinin önemli olduğunu ve iki liderin de müzakere sürecini durdurmak değil devam ettirmek yönünde taahhütleri bulunduğunu kaydeden Eide, Akıncı’nın bu toplantıda ifadesini yinelediğini Anastasiadis için de bunun geçerli olduğunu ifade etti.
Müzakere sürecinin çöküntüye uğramasını ve müzakerelerde elde edilen ilerlemenin yıkılmasını isteyen bazı çevrelerin yaşanan bu gerilemeyi ilerleyen günlerde kullanabileceğini ifade eden ve çözüm isteyen ve istemeyenler arasında bir tartışma yaşanabileceğini belirten Eide, Liderlerin sorunun çözümü için uğraş verme kararı aldıklarını, BM’nin de yardımını istediklerini, bunun önemli olan nokta olduğunu söyledi.
“Yapılması gereken geleceği konuşmaya yönelmek…"
Eide, her iki toplumun da geçmişte acılar yaşadığını, bunları yarıştırmak ve karşılıklı suçlamalar yerine yapılması gerekenin nereye gidilmek istendiğine ve geleceği konuşmaya yönelmek olduğunu vurguladı.
Tüm ilgili taraflarla her iki toplumun kabul edebileceği güvenlik ve garantiler üzerinde çalıştıklarını da hatırlatan Eide, ilerlemek ve çözüm fırsatını değerlendirmek gerektiğini kaydetti.
Güncelleme Tarihi: 17 Şubat 2017, 09:59