Kıbrıs tarihinde benzeri görülmemiş bir cinayet olayının aydınlığa kavuşması için canla başla çalışan polis teşkilatı, yeni emarelere ulaşıyor. Yapılan araştırmalar sonucunda, zehirlenerek toprağa gömülen
Ahmet Aybak cinayetinin zanlılarından İbrahim Maraşlı’nın ikametkahı karşısındaki çöp bidonundan 3 adet bayan yüzüğü, 2 adet bileklik, üzerinde “ADANALI 01” yazılı gümüş erkek yüzüğü, 2 adet internet modemi ve kırılmış halde bir adet Türkcell sim kart bulundu.
Zehirlenerek öldürüldüğü iddia edilen Ahmet Aybak’a ait doku örneklerini Türkiye’ye gönderen polis, gelecek otopsi raporunu bekliyor. Diyalog’un güvenilir bir kaynaktan aldığı bilgilere göre, ikametgah aramalarında bir kutu içinde baklava ele geçiren polis, zehirlenme olayının da bu şekilde gerçekleştirilmiş olabileceği ihtimali üzerinde duruyor.
Mahkemede şok eden açıklamalar
Aybak cinayetinin sanıkları geniş güvenlik önlemleri altında Gazimağusa Kaza Mahkemesine getirildi. Polisin güvenlik açısından hiç kimsenin göremeyeceği bir şekilde mahkeme binasının arka kapısından içeri soktuğu İbrahim Maraşlı ve Mustafa İlhan Tuncay hakkında 8 gün ek tutukluluk emri temin edildi.
İddia Makamı Başsavcılık adına Kıdemli Savcı Cevat Rıza, Gazimağusa Polis Müdürlüğüne bağlı Adli Şube’de görevli Polis Müfettiş Muavini Ömür Dalkıran’ı tanık kürsüsüne yeminli şahadete çağırdı. Polis Müfettiş Muavini Ömür Dalkıran, 21 Ocak’ta Yeniboğaziçi bölgesinde bulunan Crystal Rocks Otel’in 1 km kuzeydoğusunda sahilden 60 metre uzaklıkta kumluk bir alanda aldıkları bir ihbar ile gömülü vaziyette üzerinde kıyafetleri olan bir erkek cesedi bulduklarını aktardı.Ceset üzerindeki pantolonun cebinden 408 no’lu bir oda anahtarı ve içerisinde sim kart bulunan bir telefon çıktığını bildiren Dalkıran, Adli Tıp Uzmanı İdris Deniz’in cesedi çıkardığını söyledi. 22 Ocak’ta Gazimağusa Devlet Hastahanesinde cesede İdris Deniz tarafından otopsi yapıldığını ancak ölüm nedeninin belirlenemediğini söyleyen Dalkıran, ceset üzerinden alınan doku ve organ örneklerinin İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderildiğini aktardı.
Adana Yeşilli doğumlu
Dalkıran yapmış oldukları araştırma neticesinde cesedin “Cyprus Apart Otel” de kalan ve turist olarak KKTC’de bulunan ancak son 4 yıldır ülkeye sürekli giriş-çıkış yaptığı belirlenen Adana-Yeşilli doğumlu olan Ahmet Aybak’a ait olduğunu belirlediklerini anlattı. Mesele ile ilgili olarak zanlı 1 İbrahim Maraşlı’nın Akyar Sınır Kapısından Güney Kıbrıs’a kaçmak üzereyken 1 Şubat günü yakalandığını söyleyen Dalkıran, zanlı 2 Mustafa İlhan Tuncay’ın da aynı gün Gazimağusa’da tespit edilerek tutuklandığını mahkemeye aktardı.
Zanlı 1 İbrahim Maraşlı’nın CJ 212 plakalı aracında yapılan aramada, Ahmet Aybak ile öldüğü gün görüşme yapılan cep telefonunun bulunduğunu söyleyen Dalkıran ayrıca aynı araçta Ahmet Aybak ile başka bir şahısa ödeme yapıldığına dair toplam 250 bin TL’lik dekont ve ödeme fişleri bulunduğunu aktardı. Zanlı 2 Mustafa İlhan Tuncay’ın verdiği gönüllü ifadesinde İbrahim Maraşlı ile beraber Ahmet Aybak’ı zehirleyerek gömdüklerini itiraf ettiğini anlatan Dalkıran, zanlı 2’nin ayrıca kamera kaydı altında cesedin gömüldüğü yerde olayı kendilerine aktardığını ve kameranın bu itirafları an be an kaydettiğini aktardı.
Mustafa İlhan Tuncay hastanede
Zanlılar aleyhinde 2 Şubat Pazar günü Gazimağusa Kaza Mahkemesinden 3 günlük tutukluluk emri alındığını anımsatan Dalkıran, bu süre zarfında Zanlı 2 Mustafa İlhan Tuncay’ın doktor kontrolünden geçirilerek, Gazimağusa Devlet Hastahanesinde kalp probleminden dolayı müşahade altına alındığını söyledi. İbrahim Maraşlı’nın Suriçinde bulunan ikametgahında 2 Şubat Pazar günü yapılan aramalarda, 6 adet kuru sıkı tabanca ile 274 adet kuru sıkı tabanca mermisi, 1 adet kuru sıkı tabancadan dönme tabanca ve bu tabancaya ait 3 adet canlı mermi, 2 pompalı tüfek ve bu tüfeklere ait 40 ade fişek, 2 av tüfeği, biber gazları ve 2 adet kelepçe bulunduğunu mahkemeye aktaran Dalkıran, Maraşlı’ya ait ikinci ikametgah olan bu evin Maraşlı tarafından kendilerinden saklandığını, tespit edildikten sonra da zanlı İbrahim Maraşlı’ ya evin hangisi olduğu sorulmasına rağmen kendilerine hiçbir cevap vermediğini bildirdi.
Konutu eşi açtı
Konu evin zanlının eşi tarafından açılarak içeriye girildiğini anlatan Dalkıran, zanlı aleyhinde konu patlayıcı silahlar ile ilgili de soruşturma başlatıldığını aktardı.
Zanlı İbrahim Maraşlı’nın ikametgahının karşısında bulunan ve İbrahim Maraşlı’nın kullandığı tespit edilen büyük çöp varili içerisinde 3 bayan yüzüğü, 2 bileklik, üzerinde “ADANALI 01” yazılı gümüş erkek yüzüğü, 2 adet internet modemi ve kırılmış halde 1 adet Türkcell sim kart bulduklarını aktaran Dalkıran, “ADANALI 01” yazılı yüzüğün maktul Ahmet Aybak’ a ait olduğunu tespit ettiklerini açıkladı. Zanlı 2 Mustafa İlhan Tuncay’ın evinde yapılan aramalarda, 1 adet cep telefonu, ajandalar ve Ahmet Aybak ile başka bir şahısa ödeme yaptığını gösteren notlar bulduklarını bildiren Dalkıran mesele ile ilgili 11 yazılı ifade aldıklarını söyledi. Kamera görüntülerinin temin edildiğini ve Türkcell ile Telsim ile irtibata geçildiğini anlatan Dalkıran, Maraşlı’nın evinde bulunan silahlar ile ilgili balistik incelemenin sürdüğünü anlattı. Zanlıların en ağır suçlaran biri olan “Tammüden Adam Öldürme” ile ilgili tutuklu bulunduklarına dikkat çeken Dalkıran, alınacak bir çok ifadenin, aranan emarelerin, araştırılacak telefon dökümlerinin, incelenecek kamera görüntülerinin olduğunu ve banka ödemeleri ile ilgili araştırmalar yapılacağını söyleyerek tahkikatın salimen yürütülebilmesi için zanlıların 8’er gün süre ile poliste tutuklu kalmalarını talep etti.
Zanlı avukatı baskıdan söz etti
Zanlı avukatları tutukluluk süresine itiraz etmezken zanlı 2 Mustafa İlhan Tuncay’ın avukatı zanlının verdiği gönüllü ifadenin baskı altında ve menfaat vaadi bulunularak elde edildiğini iddia etti, iddia ya cevap veren Tahkikat Subayı Ömür Dalkıran, kesinlikle zanlıya en ufak baskı yapılmadığını ve zanlının itirafları yaptığı kamera kayıdında da kesinlikle zanlıya hiçbir baskı yapılmadığının iyice anlaşılacağını söyledi. Zanlı 2 ‘ nin kalp problemi nedeni ile ileri tetkik için anjiyo yapılma gerekliliği olduğunu beyan eden avukat, mahkemenin bu hususu dikkate almasını talep etti.
Huzurundaki Şahadet ve zanlı avukatlarının beyanlarını değerlendiren Yargıç Ayşen Toroslu, meselenin ciddiyetine dikkat çekerek, zanlıların soruşturmanın selameti açısından 8’er gün süre ile poliste tutuklu kalmalarına emir verdi. Ayşen Toroslu ayrıca zanlı 2 Mustafa Tuncay İlhan’ın yeniden doktor kontrolünden geçirilip, doktordan alınacak tavsiyeye göre hareket edilmesine emir verdi.