AK Parti İzmir İl Danışma Meclisi toplantısı Balçova Termal Otel'de yapıldı.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, yaptığı konuşmada, AK Parti olarak önemli dönemlerden geçtiklerini, iktidarın 12. yılını tamamladıklarını, bu yıl içerisinde 2 önemli seçimi başarıyla geçtiklerini, halkın yoğun destek ve teveccühüyle, başarıyla yollarına devam ettiklerini anlattı.
Türkiye'nin zor bir coğrafyada olduğunu, Ukrayna ile Rusya arasında ciddi problemlerin yaşandığını, Suriye'de iç savaşın, Irak'ta ciddi sorunların bulunduğunu, her gün insanların öldüğünü ifade eden Babacan, "Böylesine bir zor coğrafyada AK Parti, Türkiye'nin istikrarının güvencesi, istikrarının sigortası olarak yola devam ediyor" dedi.
Türkiye'nin iç huzurunu, barışını bozmaya çalışanların olduğunu dile getiren Babacan, "Gençlerimizle uğraşanlar var, fitne fesat peşinde olanlar var. Türkiye'nin bu coğrafyada istikrarının sembolü olmasını çekemeyenler var. Kendi içimizde de maalesef söylüyorum ihanet edenler var. Uzaklarda da Türkiye'nin başarısını, Türkiye'nin güçlenmesini istemeyenler var. Bunlara karşı uyanık olacağız, diri olacağız, bir olacağız, birlik ve beraberlik içerisinde, kardeşlik içerisinde olacağız" diye konuştu.
AK Parti iktidarı olarak devraldıkları 23 milyar dolarlık IMF borcunu Mayıs 2013'de tamamen ödediklerini, bunun ardından Gezi olaylarının başladığını, 17 Aralık, 25 Aralık darbe girişimlerinin yaşandığını, son olarak Kobani bahanesiyle ülke içinin karıştırılmaya çalışıldığını anlatan Babacan, şöyle devam etti:
“Türkiye yüzde 4,1'lik ekonomik büyüme yaşadı”
"Bütün bu sıkıntılı dönemde geçen yıl Türkiye yüzde 4,1'lik ekonomik büyümeyi elde etti. Bu oran, Avrupa'nın en yüksek büyüme oranı. 2013 yılında, 28 tane AB üyesi ülke var. 7-8 tane de üye olmayan ülke var. Bunların tamamında Türkiye en hızlı büyüyen ekonomi oldu. Bu niye böyle oldu, bu nasıl oldu. Bu halkımızın sağduyusuyla, geleceğe güveniyle oldu. Halkımızın o fitne, fesat, bölücülük peşinde koşanları elinin tersiyle itmesiyle oldu. Halkımız geleceğe güvenle bakıyor, iş dünyamız geleceğe güvenle bakıyor. Şu anda bütün güven endeskleri, uluslararası güveni ölçen bütün ölçütler, endeksler Türkiye'de hem halkımızda hem de iş dünyasında güven göstergelerinin en yüksek noktada olduğunu bize söylüyor. Güven olunca yatırım oluyor, finans sistemimiz asli fonksiyonunu yerine getirmeye devam ediyor. Güven olunca halkımız günlük yaşantısına, alışverişe devam ediyor. Böylece ekonominin çarkları dönüyor ve ekonomimiz büyümeye devam ediyor. Bu yıl da inşallah yüzde 3,3'lük büyümeyi öngörüyoruz. Bu da yine Avrupa'nın en hızlı büyüme oranlarından bir tanesi olacak. Belki biz yüzde 5'lik, 6'lık bazı dönemlerde gördüğümüz büyüme oranlarıyla karşılaştırdığımızda 'acaba daha iyi olmaz mı' diye gönlümüzden geçiyor. Daha yüksek rakama ulaşmak için çalışıyoruz. Bu rakamlar dahil Avrupa'nın içindeki coğrafyanın en yüksek rakamlardır. Ekonomideki gelişmeler dahi bizi bölme, parçalama çabasında olanlara fitne, fesat peşinde olanlara en güzel cevaptır halkımızın verdiği."
Güncelleme Tarihi: 27 Ekim 2014, 09:45