Mesarya’nın tarihi Türk köylerinden İnönü’nün Belediye Başkanı Ali Öncü, kayıp kaçaklar yüzünden Türkiye’den gelen suyun belediyeyi batırma noktasına getirdiğini söyledi. 

   Diyalog Halk Meclisi programında konuşan ve köyün ciddi bir alt yapı sorunu olduğunu anlatan Öncü, Türkiye’den suyun gelmesi ve suyun bedelinin kaynağından kesilmesi nedeniyle yüzde 65 oranında kayıp kaçaklarının bulunduğunu belirtti. Bu durumun belediyenin her ay 38 bin TL zarara uğramasına yol açtığını kaydeden Öncü “Bu su bizi batıracak” dedi.
   Toplum Merkezi’nde gerçekleşen programda ilk sözü İnönü Köy Muhtarı Ömer Efendi aldı ve şunları söyledi: 
“ Köyün kuzey ve güney kısmında bulunan ağıllarda alt yapı yok. Yapılmasını istiyoruz, mandıra sorunu yaşıyoruz. Uzun yıllardır kırsal kesim arsası verilmedi. Gençlere bu arsalarda gerekli çalışmalar yapılarak verilmesini istiyoruz.”
   Diğer konuşmalar şöyle:
Mahmut Hayta:
Çiftçi olmazsa hayat durur. Bunun gelişmesi için su gerekiyor. Türkiye’den su geldi, 35 milyon metre küp sulama olarak verildi. Mesarya’ya su gelmiyor. Suyun yeterli olabilmesi için tuz oranının düşük olması gerekiyor. Su gelmezse hayat olmaz.  İnsanlara su verilsin üretim yapabilsinler. 
Ratip Zort: 
Gümrükten ne kadar ciro alınıyor biliniyor mu? Günlük 38 Milyon TL yaklaşık. Bir arabanın gümrüğü 30 bin TL, devlet hazinesi geleni yiyor.
Fettah Karakuzu:
Meclis’te tartışılan vicdani ret konusu gençleri ve köylümüzü rahatsız ediyor.
Ahmet Akın Babutsalı: 
Sobalar ne zaman önlenecek. Odun, ağaç denilen hiçbir şey kalmadı ovalarda, dağlarda. 1955’te yasakladı İngiliz döneminde, bir kontrol eden yok mu? Olan ağacı bitirdik.  Sular ne güzel akıyor biz de bakıyoruz. Para ile su alıyoruz ağaçları sulamak için. Çakıllı derenin önü kapatıldı su gelemiyor buraya.  Zamanında bu sistemleri yapan insanların aklı kesmiyor muydu da yaptılar bu dereleri biz de kapattık. Yangınlar başlayacak sıcaklarda ne yapacağız. Hiçbir önlem yok.
Alkan Sunisi: 
Toplumda tedirginlik baş gösteriyor. Birlikten uzaklaşıyoruz toplum olarak. Toplumda sağlıklı üretim şart. Yapılan üretimler sağlık açısından kötü, denetim yok, kalite yok, TSE yok. Her şey üretelim ama kaliteli olsun. Domates yemekten korkuyoruz, hasta olacağız diye. Enginarlar hormonlu bu zamanda.  Ürettiğimizi de dışarıya satmamız gerekiyor.
Salih Erel:
2009, 2014, 2019 yıllarında yağışlarından dolayı Mesarya bölgesi çok zarar gördü. Barajlar açıldı, Mesarya bölgesini su bastı. Dörtyol- Lafekoşa -Mağusa yolunun güney kısmını su bastı. Kanallar kapatıldı. Yoğun yağışlar gelirse bu sefer köprüleri açacağız. Üretici yetiştiremiyor. Hal yasası çıkmıyor. Domates alamıyoruz. Hayvancı perişan. Çiftçilerin zararı ödenmedi. Pahalılık aldı başını gidiyor. Meclis’te sadece kabinede oturanlar değişti. Maaşları alıyor vekiller ancak halk sorunlarına çözüm üretme çabası yok.  Ülkeyi yönetenler Meclis’te kreş çocukları gibi bağrışıyor. Sağlık Ocağımızı kendi imkanlarımızla tadilat yaptık. Bakanlığa gittik belediye ile muhtarlık yapacak dedi.  Alışveriş yapıyoruz 25 kuruş poşet ücreti veriyoruz. 5 kiloluk yemek yağı 35 lira oldu, kimsenin sesi çıkmıyor. Asgari ücrete zam yapıldı yarın başlayacak her şeye zam gelsin, ne anladık bu işten. Türkiye’den gelen suyu istemeyenler kullanıyor. Kaçak işçi konusu sıkıntı olmaya başladı. Çığırından çıkıyor. 

Fetine Avcı:  
Toplum genelinde sorunlar var. Küçük bir ada ülkesinde her şey çok güzel olması gerekirken her şey bozuk. Gıdalar bozuk, sağlık, trafik, yolar bozuk, hiç bir şeyimizde hayır yok. Köy kavşağında trafik sorunu var sürekli kazalar oluyor. Tabelalar yetersiz, kameralar çemberlerden uzak duruyor. Bir laboratuvar kurulup düzgün analizler yapılamıyor. Mandıralar bölgesinin parselasyonu yapıldı ancak bakanlar kurulundan onay gerekiyormuş ellerini çabuk tutsunlar. Temizlik konusunda biraz geride kaldık. Adanın her tarafı pis. Ülke fakir, devlet fakir, şahıslar zengin. Kamu hizmetleri çok az.
Hasan Bullici: 
Bir milletvekili 15 bin TL alıyorsa devlet fakir değil. Meclis’te yasa yapmak yerine birbirleri ile çatışıyorlar. Böyle devlet düzeni mi olur. 1974’ten beridir aynı şeyleri yaşıyoruz.
Ali Öncü (İnönü Belediye Başkanı): 
En büyük sıkıntımız selden dolayı yaşanan mağduriyetler. Ağılları su bastı, tazmin için ne yapılacak acaba. Sosyal konut arsaları kağıt üzerinde dağıtıldı ancak alt yapı çalışmaları ne zaman başlayacak? Gelen giden hükümetler taş üstüne taş koymuyor. Eylemsiz hiçbir şey olmuyor bu ülkede.  Kavşakta kazalar oluyor kameralardan dolayı. Belediyelerde su kayıpları % 65. İnanılmaz bir kayıp var şu an.  Yani 10 ton suyun 6,5 tonu kayboluyor.  Su maliyetimiz 5.5 biz 4 TL’ye satıyoruz. İnönü Belediyesi şu an sudan 38 bin TL zarar ediyor her ay. Bazı bölgelerdeki kaçakları düzenledik. Sırayla hepsini kontrol ediyoruz. Alt yapıdan olan korkunç kayıplar var. Türkiye’nin suyu bağlandıktan sonra köylere batak duruma geldik. Her ay 70 bin TL su parası gidiyor, batık durumda geliyor. Su kaynaktan kesiliyor. Belediyemizi kurtarmanın peşine düştük.  Su kaçağını % 20’lere düşürmezsek çok kötü durumlara geleceğiz. Bütün borular metal, eskidi.  30-40 tonluk araçlar giriyor köye, alttaki stres artınca borular patlıyor.  Ana boru ile isale hattında olan kaçakların bir kısmını yaptık. İkinci aşamaya geçeceğiz. Hedefimiz altı ay içerisinde bu sorunları gidermek.  Ova yollarına da gelen kaynaklarla yapmaya çalışıyoruz. 

Adil Onalt: 
Doğayı katlettik, su akar gideceği yeri bulurdu. Her kanalı, dereyi kapattık, göletler kurudu. Yatırımcılara bölgemize yatırım yapmaları çağrısında bulunuyoruz fakat gelmiyorlar. Bu bölgeye 5 tane belediye çoktur. Maddi yönden belediyeler çöküntü içerisine girdi. Sevgi saygı bitti memlekette insanlar birbirine karşı saygısız. Meclis’te duvarlara konuşuyor vekiller. Toplumun sevgi muhabbet ve saygıya ihtiyacı var. İnşallah yakalar mutlu günler görürüz.
Biray Hamzaoğluları (CTP Milletvekili): 
Güvenlik Kuvvetlerinin komitelerde vereceği ifadeler doğrultusunda olumlu ya da olumsuz geçecektir. Avrupa Birliği’nde her yerde var. Paralı askerlikte gündeme gelsin. 
Ağaçlar kesiliyor, doğa, ormanlar katlediliyor. Memlekette 202 bin 400 araç var. Siyasette herkes iki dönemi hak etmeli ama üçüncü dönemden sonra evine gitmeli, gençler gelmeli.  70 bin TL ayda kaçak su var. 12 ayda 840 bin, 4 yılda 3 milyon 240 bin TL. Bu miktarı devlet katkı yapmazsa, projelere para verilmiyorsa bir şey yapılmalı.  Türkiye Cumhurbaşkanı gitti Crans Montana’ya, ada da barış sağlanması için. Kalan beş madde üzerinde devam edilecek.